Gönderi

72 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
1900lü yılların başında Giresun’da doğan Eftelya’nın kısa hikayesi bu. Daha küçücük bir çocukken annesini kaybeden; savaşlar, mübadeleler ve takip eden büyük değişim dönemlerinde kendine önce anlamlı bir gelecek, olmayınca geçinecek bir iş bulmaya çabalayan bir kadının öyküsü… Her ne kadar Korovinis ile tanıştığında 80 yaşını aşmış da olsa, bence hiç büyüyememiş bir çocuğun öyküsü… Korovinis Istanbul’daki Yunan Konsolosluğu kapısında beklerken tanıştığı Eftelya’nın hikayesini onun dilinden, sohbet ettikleri şekli ile, neredeyse hiç dokunmadan yayınlamış. Bu nedenle eserin türü biyografi değil, bir söyleşi. Ancak yazarın soruları ile şekillenen, ya da en azından akışı sorularla toparlanan bir söyleşi de değil bu… Tümüyle Eftelya o gün, o elçilik kapısı önünde, nasıl, hangi sırada, neler anlatmışsa öyle. O yüzden, bir zaman akışı takip etmediği ve sürekli zamanda gidiş gelişler içerdiği gibi, tekrarlara da takılıyor. Yazar tercihini bu yönde kullanmış, ancak benim okurken en beğenmediğim kısım bu oldu. Eftelya bir fahişe. Annesi öldükten sonra çocuk yaşında İstanbul’a gelen, bir genç denizciyi yıllarca sabırla bekleyen, hayalleri yıkılınca geçinmek için sokaklara düşen, yaşlanıp gözden düşünce konsolosluk kapılarında kendine sadaka olarak verilecek 3 kuruşa muhtaç bir kadın o. Benzeri sayısız örneği gibi onun da, belli ki, çok acı deneyimleri var bu “erkek egemen” hayatta güç bela ayakta kalmaya dair. Kitap bu hikayelerin çok azını içeriyor. Ancak kimsenin isteyerek girmeyeceği o ortamın tüyler ürpertici havasını da hissettiriyor. Örneğin; “Kızlar vücutlarını beş kuruşa veriyorlardı, onları isteyenlere helal ediyorlardı, ihtiyar olsun, genç olsun, akıllı ya da serseri. Orada sen seçmiyordun ki, erkek seçiyordu. Paranı ödeyecek, seni satın alacak. Manava gidip zerzevat seçiyorsun, buna bakıyorsun ona bakıyorsun en iyisini seçiyorsun ya, öyle.” Eftelya’nın yaşamı, bu toprakların en büyük kırılma noktasına denk geldiği için anlattıkları değerli. Giresun’lu bir Rum’un -ki şimdi kaç kişi farkındadır sadece 100 yıl önce, o bölgede nüfusun önemli bir parçasının Rum-Ermeni-Musevi olduğu o günlerin- gözünden peşi sıra yaşanan Dünya Savaşı, savaş sırasındaki Rus işgali, 1917 devriminden sonra Rusların geri çekilişi, Ermeni sürgünü, amele taburları, mübadele ve bu olayların her birini izleyen büyük toplumsal değişim… 1900lü yıllarda doğanlar şanssızlardan biri olarak bir ömürde bir koca tarihi yaşamış Eftelya… Yazar tarafından düzenlenmiş ve sorularla zenginleştirilmiş bir söyleşiyi okumayı arzu ederdim; hem bence okuması daha zevkli olurdu, hem de Eftelya’nın izleyen dönemlerde yaşadıklarına ilişkin daha çok bilgi edinebilirdik -6-7 Eylül olayları sonrasında neler yaşadığını özellikle merak ettim örneğin-. Ama günümüzün kısır tartışmaları arasında bunalmışken; bu topraklarda bir zamanlar çok daha çeşitli bir toplum içinde, çok daha zengin bir kültürde hep birlikte yaşadığımızı hatırlamak yine de keyifli geldi.
Fahişe Çika
Fahişe ÇikaThomas Korovinis · İstos Yayınları · 201292 okunma
·
454 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.