"Hayatımız bizi bir araya getiren ya da ayıran dış olaylardan daha derin bir akışa sahiptir; hayatın derin büyüsü sadece duygulara ulaşabilir, biz onu yönettiğimize inansak da duyulara ya da kadere hükmedemeyiz." cümleleriyle bizi öyküsüne hazırlar Stefan Zweig... Bir mektubunda bu öyküsü için kendini "kadın figürlerin arkasına sakladığını" ifade eden Stefan Zweig, kadere ve duyulara müdahale edilemeyeceğini Esther üzerinden mesajlarla okuyucuya iletir. "Hayatın Mucizeleri", henüz 23 yaşında olan ve Berlin'de üniversiteye giderken kendi halinde yazılar yazmaya başlayan Zweig'in ilk düzyazı eseri olarak dikkat çekmektedir. Dostu Hans Müller'e ithaf ettiği bu kitap, 1904 yılında Berlin'de basıldı. İlk eseri olduğu bellidir; metinde yoğun bir duygusallık, dokunaklı anlatım ve özellikle başlangıç bölümünde kopukluklar gördüm. Farklı dinden iki insanın, kendi yalnızlıklarında birbirini bulduğunu ve dostluklarını anlatan Zweig, alt metinde dini zorbalıklara ve mezhep savaşlarına eleştirisini yöneltiyor. Sanki bir savaştaymışızcasına, savaş psikolojisini karakterlerine başarıyla yönlendiriyor. 16. yüzyılın Hollandası'nda Anvers'te geçen öyküde, yaşlı ressamdan sunağa asmak için bir Meryem Ana tablosu yapması istenir. Tecrübeli ressam, ilk günlerde yaratma konusunda endişeler yaşar ve tıkanır. Bir gün sokakta gezerken, genç bir Yahudi kıza denk gelir. Onun ilahi ışığından, duruluğundan ve güzelliğinden etkilenen ressamımız, Esther adlı Yahudi kızdan resmi için model olmasını ister. Çalışmalara başlanır, Esther ressamın evine gider. Zamanla sohbet ederlerken, ikisinin yalnızlıkları onları birbirine yaklaştırır ve dost olurlar. Esther'in zor hayatını, ailesinin yok oluşunu ve bir asker tarafından kurtuluşunu okuruz. Genç kız çok acı çekmiştir, Hristiyanlara olan nefretle büyümüştür. Ressam, Esther'i mutlu etmek ve onun hayatına mucizeler katabilmek için tablosuna bir bebek katmayı düşünür. Bebeği Esther'in kucağına verdiğinde, günler geçtikçe Esther'de değişimler başlar. Genç kızlıktan kadınlığa evrilen bir süreç yaşar tüm içgüdüsüyle... Kızın içsel değişimini bir tebessümle izlerken bebeğe olan tutkusu, onu kaderin ikinci oyununa sürükler.

Hayatın MucizeleriStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202214.4k okunma

·

500 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Batuhan Babaoğlu