Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

487 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okuyan herkesin kendisine göre istifade edeceği noktalar mutlaka vardır fakat hacimli bir eser olmasına rağmen bu dönemi anlamak için kesinlikle yeterli bir eser değil. Bazı yerlerde insanı boğacak derecede ayrıntıya yer verirken üzerinde durulması gereken kimi kısımlar yüzeysel bir şekilde geçilmiş. Çok savunmacı bir üslup kullanması olayların objektif bir şekilde değerlendirilmesine gölge düşürüyor. Hatta bazı konularda o kadar ileri gitmiş ki halifenin Hz. Ebubekir olacağına işaret eden, onun için indiğini söylediği ayetler zikretmiş. Fakat ayetlerin hiçbirisinin de Hz. Ebubekir'in hilafetine işaret ettiği söylenemez, sadece Ebubekir (r.a) ayetin içeriğine uygun davranmıştır denebilir. Ve eminim ki halife olan kişi Hz. Ebubekir değil bir başkası olsaydı yine aynı ayetleri ele alıp bu defa da o sahabeye işaret ettiğini söyleyecekti. Kısacası ayrıntılı bir eser gibi görünmesine rağmen bana göre beklentiyi karşılamayan bir kitaptı. Bundan sonrasında kitaptan bağımsız olarak, dönem ile ilgili önemli olayları, okuduğum kitap ve makalelerden yola çıkarak kısaca özetleyeceğim. Hz. Ebubekir’in(r.a) hilafet dönemi iki yıl gibi çok kısa bir süre olsa da üzerinde durulması gereken bazı noktalar vardır. Gündeme gelen ilk konu kimin halife olacağı meselesidir. Beni Sakife gölgeliğinde toplanan Ensar, Sad b. Ubade’yi halife seçmek isterken Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde b. Cerrah oraya giderler. Ensar, Hz. Peygamber’i(sav) beldelerinde ağırladıkları için hilafet hakkının kendilerinde olması gerektiğini söylemiş, Hubab b. Münzir ise ensar ve muhacirlerden birer tane halife seçilmesini teklif etse de bu görüş doğal olarak kabul görmemiştir. Tartışmanın büyümesinden endişe eden Hz. Ömer ise Rasulullah’ın (sav) Ebubekir’i (r.a) namazda imam tayin etmesinden yola çıkarak bu işe en layık kişinin Ebubekir olduğunu söylemiştir ve Hz. Ebubekir’in elini tutarak beyat etmiş arkasından da muhacirler ile ensar biat etmiştir. Hilafet meselesindeki tartışmanın esasını oluşturan konu ise “İmamlar Kureyş’tendir.” hadisi olmuştur. Şimdi bu meseleye biraz bakalım. *Öncelikle bu hadis muteber hadis kitaplarında yer almış, sahih olduğunda şüphe olmayan bir hadistir. Tartışma konusu hadisin sahihliğinden ziyade nasıl anlaşılması gerektiğindedir. *Ehli Hadis bu rivayeti olduğu gibi kabul etmiş, hilafet için Kureyş’ten olmanın şart olduğunu öne sürmüştür. *İbn Haldun bu sözün siyasi güç ve kuvvet anlamında olduğunu söylemiştir. Belli bir kabileden ziyade dönemin en güçlüsü kimse yönetim hakkı da ona aittir. Aslında bu görüş yerinde bir tespittir. Nitekim o gün muhacirler de Kureyş’in zayıf gördükleri bir idareciye boyun eğmeyeceklerini ancak güçlü bir kabilenin egemenliği altına gireceğini söylemişlerdir. *Bu hadisin Beni Sakife’deki izdüşümüne bakacak olursak kaynaklarımıza göre bir bağlayıcılığının olmadığını görürüz. Eğer bu hadis bir nas gibi anlaşılsaydı Ensar o gün orada bu iş için toplanamazdı. Kureyş'ten olan muhacirler ise başka hiçbir görüş belirtmeye gerek duymadan bu hadisi söylemekle iktifa ederdi. Fakat onlar daha çok Araplar’ın, Kureş’ten başkasını kabul etmeyeceğini dile getirmişlerdir. Bu hadisin bir delil olarak kullanılmadığını, Rasulullah (sav) döneinde seçilen emir ve komutanların Kureyş’ten olduğu meselesine dayanarak vakıaya uygun biçimde söylendiğini belirtebiliriz. *Rasulullah’ın (sav) vefatından sonra Hz. Ebubekir’in (r.a) halife olacağına işaret eden hadisler olsa da bu konuda kesin bir hüküm yoktur. Sallabi buna delil olarak birçok ayet zikretse de hiçbirisinin böyle bir konuya dair inmediğini, gerçeklikten çok uzak duygusal yorumlar olduğunu görüyoruz. *Halifelik konusu ile ilgili son konu Sad b. Ubade’nin biat edip etmediği meselesidir. Yine Sallabi bu konuda fazlaca savunmacı bir üslup ile hiçbir sorun olmadan o esnada biat ettiğini söylesede bu kadar kesin yargıya varmamıza sebep olacak herhangi bir delil elimizde bulunmamaktadır. Muhammed Emin Yıldırım da biat etmediğini söylemektedir. Hz. Ebubekir döneminin ikinci önemli mevzusu irtidat olaylarıdır. Öncelikle dinden dönüşü tek bir çeşit değil de birkaç farklı şekilde anlamalıyız. Bu konuda farklı taksimatlar olsa da üç gruba ayırabiliriz. Putperestliğe dönenler, zekat vermekten kaçınanlar ve Müseylime, Secah, Tuleyha ve Esved el-Ansi gibi nübüvvet iddiasında bulunanlar. Dinden dönme sebeplerini ise şu şekilde zikredebiliriz: >Kalplerinin İslam’a ısınmamış ve imanın kalplerine yerleşmemiş olması > Rasulullah(sav) Hicaz’a çok kısa bir sürede hâkim olduğu için aynı şekilde Hicaz’a hükmetme arzusu >En önemlilerinden birisi olan kabile taassubu. Hz. Ebubekir’e biat etmeyi Kureyş’in kölesi olmak şeklinde değerlendiriyorlardı. Hatta bu konuda Talha en-Nemiri, Müseylime’ye hitaben “Senin yalancı Muhammed’in de doğru olduğuna şehadet ederim fakat Rabiaoğullarından olan yalancı peygamber Kureyş’in doğru peygamberinden daha sevimlidir.” demiştir. >Bağımsız yaşam arzusu. Hiçbir devlete ve sisteme bağlı kalmadan çölde serbest bir hayat süren bedevilerin bir otoriteye boyun eğmeleri çok zor bir olaydı. Bu olay ile bağlantılı olan zekât vermeme sebeplerini de şu şekilde sayabiliriz. +Zekat onlar için bir vergi hükmündeydi. Bu sebeple de zekat vermeyi hükümete tabi olmak şeklinde anladıkları için zekat vermekten kaçınıyorlardı. Hatta Rasulullah ile anlaşmalı olduklarını söylüyor o öldüğüne göre de anlaşmanın bittiğini ve zekat vermeyeceklerini belirtiyorlardı. +Yine kabilecilik düşüncesi de bu sebeplerdendir. Güçlü bir kabile olduklarını ve başka bir devletin boyunduruğu altına girmeyeceklerini söylüyorlardı. Bütün bunlardan sonra kısaca söyleyebiliriz ki zekat vermeme meselesi aslında dini bir olgudan ziyade siyasi bir tavırdır. Bunu, dini bir vecibeyi yerine getirmemek şeklinde değil de devlete başkaldırı olarak anlamamız gerekiyor. Hz. Ebubekir dönemi ile ilgili son olarak fetihlere değinebiliriz. Bu dönemde Irak ve Şam fetihleri başlamış ve her iki bölgeye de aynı anda ordular gönderilmiştir. Irak bölgesine -Babil Savaşı hariç- komutan olarak Halid b.Velid gönderilmiştir. Babil savaşında ise komutan Müsenna b. Harise idi. Şam bölgesine ise Yezid b. Ebu Süfyan, Şurahbil b. Hasene, Ebu Ubeyde b. Cerrah ve Amr b. As komutasında ordular gönderildi. Bu bölgelerde yaşanan sıkıntı üzerine Halid b. Velid ordusu takviye olarak o bölgeye geçmişlerdir.
I. Halife Hz. Ebubekir (RA)
I. Halife Hz. Ebubekir (RA)Ali Muhammed Sallabi · Ravza Yayınları · 2017100 okunma
·
387 görüntüleme
Tuğba Poslu okurunun profil resmi
Çok güzel ve donanımlı bir inceleme olmuş. Daha fazla inceleme yapmalısınız, okumak insana zevk veriyor 💫
Rabia okurunun profil resmi
Abartmayın lütfen. Ben bile bu kadar güzel ve donanımlı olduğunu düşünmüyorum. Ama daha fazla inceleme yapacağım inşallah. Beklemede kalın, zevkle okuyun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.