Kitap şu şekilde başlıyor:
"Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım."
Gaziantep yakınlarıdaki Antik Hitit kentinde bir kazı. Üç bin yıl önce yazılmış tabletler. Tabletlerin bulunmasıyla başlayan cinayetler. Yazman Patasana'nın itirafları. Parlak güneydoğu güneşinin altında karanlık sırlar... Hititlerin tükenişi, Asurlular... Osmanlının son dönemleri, Ermeniler... Günümüz Türkiyesi, Kürtler... Akan kardeş kanı... Bu toprakların değişmeyen yazgısı: Şiddet ve aşk... Bu topraklardaki kanlı tarihe bir ağıt... Bu toprakların zengin kültürünün her zaman görebileceğimiz halleri... Hayattan klasikler işte biliyorsunuz zaten...
Kitabı okurken kendi coğrafyamdan izler bulmak beni Ahmet Ümit okumaya fazlasıyla itiyor.
Kesinlikle okunması gerekenlerden...