Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

591 syf.
9/10 puan verdi
Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur Beyazıt Akman aşırı titiz ve mükemelliyetçi bir yazar, senelerce araştırma yapmadan klavyenin başına oturmayan biri. Elbette bu titizliği kitaplarını okuma zevkini biz tarih romanı severler için kat kat arttırıyor. Bu kez da farklı olmadı ve iki ciltten oluşan “Osman: Aşk ve Savaş” romanı bizi ayrıntılara boğarken bir kez daha kuruluş destanının içine atıverdi. Cidden, abartmıyorum tam bir ayrıntı bahçesiydi kitaplar. Şövalyelerin armalarından haçlıların simgelerine, tekfurların kalelerinden imparatorun sarayına, beylik otağından kayı obasına, Sakarya ırmağının öte ucundan dağların doruklarına, kartal yuvalarından kurt sürülerine tekkelerden camilere, kiliselerden kervansaraylara, Bitinya’dan Paflagonya’ya kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmış yazarımız. Eh benim gibi tarih manyakları için de bayramlık bir sevinç kaynağı olmayı başarmış. Aslında yazarımızın ilk romanı “Dünyanın İlk Günü” ikinci romanı da “Son Seferad” ancak başından beri niyeti Osman’ı yani o kuruluş günlerini anlatmakmış, yok olmak üzere olan bir milletin nasıl küllerinden doğduğunu, bir taraftan Moğol zulmü bir taraftan Bizans tekfurlarının baskısı ve entrikalarıyla sıkıştıkça sıkışan Türk milletinin yaşadığı ölüm kalım savaşını çok güzel anlatmış. Hakikaten okurken tarafların yaşam tarzlarının ayrıntıları içinde boğuluyorsunuz ve tekrar tekrar sizi Müslüman ve Türk olarak yaratan Allah’a şükrediyorsunuz. Toplamda bin sayfayı aşan bu iki kitabın birinci kısmı daha çok Osman’ın toyluktan beyliğe geçişini ve hamlıktan yanıp küle dönmesini anlatıyor. Öfkesiyle hareket eden Ertuğrul Gazi’nin o ele avuca sığmaz Kara Osman’ı ihanetle yanıp Şeyh Edebali’nin ellerinde tekrardan doğuyor bir Anka kuşu misali. Kitabın ikinci kısmında ise Osman obasına geri dönüp beylik postuna oturuyor ve bu andan itibaren Osman daha sessiz, daha içine kapanık, daha düşünceli ve daha dertli. Çünkü biliyor ki; sadece bir obanın, sadece bir boyun değil bütün bir milletin kaderini sırtlamış. Durmadan, yitmeden, bitmeden çalışıp önce kendi aralarında çatışıp duran Türk beylerini bir araya topluyor ardından Bizans tekfurlarının en azılılarını alaşağı etmeyi başarıp sonunda koskoca imparatoru Koyunhisar’da mağlup etmeyi başarıyor. Bu noktadan sonra Osman artık sadece bir bey değil, sadece bir oba yönetmiyor. O devletleniyor. Abad olup abad ediyor. İşte bu destanı o kadar güzel kurgulamış ve anlatmış ki Beyazıt Akman, bize de onu tebrik etmek düşüyor sadece. Yıllarca emek verip yazdığı bu romanlar umuyorum ki nesiller boyu hak ettiği değeri görüp baş üstünde tutulurlar. Benden bu kadar, bizimle kalın, hoşça kalın…
Osman - Birinci Kitap
Osman - Birinci KitapBeyazıt Akman · Epsilon Yayınları · 20161,003 okunma
·
259 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.