Gönderi

218 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Ekim ayının 11.betiği (2021 yılında okuduğum 97.betik)
Murat Kaya Beşiroğlu'nun bilimkurgu edebiyatındaki evrimine tanık olmak için bu eser sizin önemli bir başvuru kaynağı olacak. Öykülerine baktığınızda ilk zamanlar yabancı karakter özentiliğini az çok his ediliyor. Zamanla bu davranıştan küresel çaplılığına geçişini kronojik olarak aşama aşama görüyorsunuz. Bu da kalemin tekdüzeden farklılığa geçerek büyük bir yazar olma yolunda emin adımlarla yürüdüğünü görüyorsunuz. Uzun Boylu Çocuk: Bu seçkide en beğendiğim öykü oldu çünkü bizim Ergenekon destanıyla benzerlikler sağladığı ve uzayda yalnız olmadığımıza inandığım için belki çok hoşuma gitmiştir. Keşke roman haliyle okuma imkanımız olsa çok sevinirim. Hayat, bize dayatılan yasakları cezbedici hale getiriyorlar. Biz de bu evrende uzaylı görürsek de tohumlarımızı evre saçtırırız. Değişikliğe karşı ilgimiz olur her zaman. Venüs'ün Hayaletleri; Bilim ve teknoloji gelişirse de ruh bedenden ayrılınca maddi dünyada tutamazsın çünkü ruhun gizemi bellidir. Ruh, bu dünyada kalırsa fizikötesine dair bilgileri insanlara paylaştığı için bu dünyadaki sınavın bir amacı olmayacak. Ruh olmadan bilinç asla canlı kalamaz. Venüs hayaletleri; üç boyutlu olarak yapılan animasyonlardaki karakterlerin hologramik bir şekilde maddi dünyada hacim kazanmış olarak ve seslendirmeleri yapay zeka sayesinde sağlanıyor. Bu teknolojiyle insanlar artık yarattığı karakterler birlikte aktiviteler yapacaktır. Melodia: Küresel çaplı bir uzay operasını yazılacağını gözler önüne serilmesi su götürmez gerçektir. Okurken gerçekten öyle bir gezegen var mı diye kendime sordum. Türkler'in Dune'si olabilir bu gezegen. Romanlaştırma çalışmasında Orko'nun gezegenin kalbi olan saray olduğunun ve Kamorkan adlı kral tarafında yönetildiğini ve Dünyalılar'ın doğaya verdiği zararı, bu gezegene sıçramasına dur demek için orkonun yüzeyi sayesinde araştırma ekibi geri püskültürdüğünü anlatılabilir. Kişilik Deneyleri: Aşk Algoritması devam romanı içinde yer alacak öykülerden biri olarak göz kırpıyor okurlara. Maaş Zamı ve Afili Atlayış öyküleri ile uyum içinde birleştirilirse romanın %35'i oluşur. Devam romanı bir yana bırakırsak kişilik deneyleri denilen yapay zeka sayesinde insanlar birbirleriyle iletişimin kopma noktasına gelecek ve herkes istediği kişiyle samimi ilişkiler kuracak. Mücadelesiz bir şekilde olduğu için arkadaşlık tükenen bir olgu olacaktır. Yazarla kişilik deneyleri ile değil yaşayarak deneyimler kazanıp arkadaşlık kurardım. Çabalanmak bazen arkadaşlıkta önemli faktördür. Belki çaban bazılarına anormal gelebilir ama onlar, çabalarını düşünürse yanılgı içinde olduklarını öğrenir. Davetsiz Misafirler: Bu öyküyü de çok sevdim çünkü zamanda ve paralel evrende yolculuğu konu aldığı içindir. Paralel evren sayesinde kiminle evlenirsek çocuklarımız nasıl görüneceğini görme imkanımız olur. İmkansız gelecekleri kalemiyle bize gösteren kalemlerden biridir Beşiroğlu. Gelecekten gelen Olgun ile anı yaşarken vereceğimiz kararlarda yeni bakış açısı oluyor bizlere. Dil Bariyeri: Pan Cafe sayesinde Aşk Algoritması evreninde geçen öyküde; başkahramanımızın yaşadığı ağır travma sonucu anadili yerine Gürcüce konuşmasıyla sanki etrafındaki başka dille konuştuğu algısına kapılıyor. Yeni hayat için Gürcistan'a yerleşiyor. Acaba ağır travma geçirsem ben de anadil yerine Azerbaycan Türkçesi ile mi konuşacağım. Hayal ettiğim evrende komik anılar yaşayacağım kesindir. Mesela yazar, Azerbaycan Türkçesi ile yazdığım incelemeleri anlamayacak. Kişisel Kripto Para: Bölüm tarzında yazılmış öykülerden biridir. Konsept olarak Aşk Algoritması tarzındadır. Burada başarılar ve özel anılar asla arkadaşlarla paylaşılmayacağını bir kez daha anladık. Safça davranmamalıyız. Bence Serkan, kripto parayı kendi hesabına ve Ezgi'yi de kollarının arasına almıştır. Serkan asılı Yılankandır. Yılanların başıdır. Kiraz Bahçesi; Günlük tarzında yazılmış öyküde bize hovardalıktan bir cacık olmayacağını öğretirken diğer yanda atalarımız gibi doğada yaşarsak doğanın bereketliğini göreceğimizi gösteriyor. Toprak, ona özenle bakana cömert davranır ve ona sürprizler sunar. Öldüğümüzde toprağın rahmiyle buluşurken ona nasıl davrandıysak onu bize gösterir. Ogox romanına devam geleceğini "İnanç" öyküsüyle sinyalini aldık. Devam gelecek hissi olmayan romana bu hissi aşılayacak tek kişi Beşiroğlu idi. Bu öyküde Mars'ın terraformasyonu izlerken diğer yanda ateizm evrende inancın ne denli önemli olduğunu bir kez daha öğrendik. Belki de yazarın bastırılmış duygularından biri olan inanç olabilir. İnanç konusunda aile ve çevrenin önemi ortadadır. Aile ve çevre, bireye sağlam bir inanç aşılayabilir. Seçkiye adını veren öykü, Rüya Sanatçısı devamı niteliğinde olduğu için Rüya Sanatçısı: Dördüncü Dünya'da Oyuna Davet adıyla devamı olarak romanlaştırılması lazımdır. Her kitap farklı bir janrla devam eder. Bu kitapta rüyalardan oyun oluşturan gencin hayal dünyasına yolculuk ederiz. Bir yanda da Megaman adlı animeye benzerliği sayesinde Megaman otakuruları sayesinde ilgilenebilinir. Bakalım gelecekte bizi neler bekleyecek. Şüphe: Roman olmaya hazırım diyen öykülerden biriyle tanışıyoruz. Durağan yapısı ve konunun erken çözülmesiyle sıkıcılık havası yaratıyor. Beyin yıkama temalı öyküde; adamın bir sabah uyanıp yanında o kadının olması ve bir yıl boyunca bir yabancıya bakar gibi kadınla aynı evi paylaşır. Şirket; adamın eşini serbest bırakır ve kadın evine dönünce eşiyle yabancı kadının sarmaş dolaş olduğunu görünce hikayeye bir heyecanlık katar. Ölümcül Buluş: Şüphe öyküsüyle birleştirilerek yeni roman olarak yayım hayatına merhaba diyebilir. Benzer kurgunun iki varyantını görüyoruz. Ölümcül Buluş'taki kurgu daha akıcı ve merak uyandırıcılığı üst seviyededir. Ayrıca Oz Büyücüsü masalındaki esintiler görüyoruz? Değil mi? Evet. Serdar yaşadıklarıyla Dorothy Gale'i anımsattı. Maaş Zammı: Bir Bilimkurgu Komedisi diyeceğim öyküde ekstrem hava olayları ve gökten hayvanlar yağması, Türkler'in hayal gücünü anlatan tarif-i zor betimlemelerdir. Pelin'e boyun eğen erkeğe erkek demem çünkü tek kadın Pelin değil. Dışarıda Pelinler kaynıyor. Bölüm olarak yoluna devam edecek öykülerden biridir. Ayrıca ben gökten Miçiru Kayo'nun yağmasını isterdim. Afacan Robotlar; Bana 2001 yılındaki Algida Cornetto'nun Robot aşkı reklamını anımsattı. Öyküyü okurken o reklam gözümün önünde geçerken arka fonda Nil'in "Aşkımla Erir Misin?" şarkısı çalıyordu. Reklamı bir yana bırakırsam hayat kurallardan ibaret olmadığını bir kez daha vurgulattı yazarımız. D17 ve D23 robotları hangi dondurmayla canlandırdı bizim yazar? Zihin Terapisi: Öykü bu adla yarım kalmış havası veriyor. Önce durağan başlayan öyküde Gizemle tünele girmesiyle heyecan ve merak üst düzeye çıktı. Ayrıca bu öyküde Bıçakcıvari psikolojik gerilimi de iliklerime kadar yaşadım. O kadar gerçekçi yazmış ki lağım kokusu ve lağım düşüş benim midemi bulandırmaya yetti. İleride geniş haliyle okuma imkanıyla sizi öyküyü okumaya davet ediyorum. Yatalak Hasta; Öncelikle yazarın yatalak hasta için tasarladığı gökçekimler, gerçek hayata uyarlansa yazarın amel defterine hayırlar ve dualar yazılacaktı. Yatalak hastalar amaçsız değiller çünkü onlar bunu seçmediler sadece Tanrı'nın var olduğunu delillendiren kullardan bir gruptular. Sağlamlara hayatın tadını, sağlamlığını ve merhameti öğretiyorlar. Bunları görenler gerçek insanlardır. Olmayan Adam; Utku aslında hayatımıza yapay zeka olarak girdi. Bazı banka bu yapay zekalara kendince adlar verdiler. Olmayan Adam tabiri mecazlı olarak kullanılmıştır çünkü öyle bir doğaüstü gücümüz ve teknolojimiz yoktur. Bu öyküdeki Utku ve Oslo, hologramik yapay zekalardır. Holonroid diye biliriz onlar için. Gök İnsanları: Bir bölüm öyküsü tadında olduğu için istediğin romanına bölüm olarak ekleyebilirsin. Öykü demek için akıcı, merak ve heyecanını üst düzey olması gerekir. Aslında genlerindeki Göktanrı inancı dönemi izleri sayesinde böyle bir öykü yazdın. Çin değil Japonya, bilim ve teknolojide ileridir. Çin ancak Müslüman vatandaşlarına soykırım uygular. Bakalım gelecekte bu öykümsünün akıbeti ne olacak. Yıldız Gemisi Orient: TRT 1 tarafında yayımlanan Yıldız Geçidi: Atlantis adlı bilimkurgu dizisini anımsattığı için durağan bir yapıya sahip öyküde; Umay Ana karakterine yer vermesi acaba Türk Tanrılar ve Tanrıçaları olan Yıldız Geçidi Türk uyarlaması mı gelecek? sorusunu sordutuyor okurlarına. İsterim böyle bir uyarlama gelmesini. Daha önce Lagari Fanzin üçüncü sayısında yer alan "Afilli Atlayış" öyküsünü okudum. Aşk Algoritması devam romanın bir parçası gibi görünen öyküde erkeğin kızları tavlamak için boyundan büyük işlere başvurup sonrasında sakat kalma ihtimali olan ağır sonuçla biter. Burada erkeğin kadın karşısında aklı başından genital bölgesine kaçtığını görüyoruz. Oysa kadın ve erkek böyle ucuz olmamalıdır. Hep ulaşılması imkansız bir halde olmalıdır. Daha önce "Bir Zaman Gezginin Anıları" romanın içinde bir anı olarak okuduğum "Kaçak Klinik" öyküsünde uçmayı çok isteyen bir cücenin hayali gerçekleştiğini görüyoruz. Bu öyküyü tekrar okumak gerek görmedim çünkü roman biçimini okuduğum için romanın bir parçasıyken çok güzel görünüyordu. Yazar da Ogox içinde bir bölüm olduğunu deyince konu kapandı. Yeryüzü Seferi: Karakter adlarıyla insan mı cüce mi diye ayırt edemediğim yeraltı halkının yeryüzüne olan merakını anlatıyor. Eden adlı anime dizisiyle benzer özellikleri de gördüğüm öyküde yapay zekanın insanları köleleştirdiğini görüyoruz. Burada çıkaracağımız ders; bilim ve teknolojiyi ihtiyacımız doğrultusunda geliştirmeliyiz. Yarın öbür gün yarattığımız tenekelerin esiri olarak kendimizi görürsek şaşırmamalıyız. Bebek Evren; Burada ilgiye göre dersler çıkarılan bir öyküdür. Biz daha kendi yaşadığımız evreni tam anlamıyla anlamışken kalkıp bebek evrenler yaratma hayallerine kapılıyor. Vay halimize vay! Afrikadaki açlığı bitirdikten sonra herkes eşit gelire sahip olmasını sağlamalıyız. Ondan bebek evreni yaratırız ve kariyer de yaparız. Aç tavuk kendi buğday ambarında sanır Ey Dünya! Silkelen ve kendine gel. Bir yanın açlıktan ölürken diğer yanın ise sera etkisi gösteriyor. Kuş Portalleri; Öykü kurgusu ile öykünün adı tam birbirini örtüşmüyor çünkü öyküde kuş portalleri ön planda olmadığı ve bir gencin yaşama sevinci arayışı içinde olduğunu anlatıldığı içindir. Burada zor şartlar altında dimdik ayakta kalmayı ve umudunu asla yitirmeyeceğini öğretiyor. Yeniden öyküye ad verilmelidir. Pozitif Duygular, Yükselen Kariyerler; Öyküdeki karasinek boyutundaki dinleme ve görüntü alama cihazları etkin olduğu için öykünün yeni adı Karasinek olabilir. Burada toplumda yapılan hatalara toplum olarak göz yumuyoruz. Bizi koruyan insanlara zarar veriyoruz. Zülfüyar, Sadun'a yardım etseydi yaşadığı pislikten kurtulurdu. İki İşgal: Üzerinde çalışılması gereken alternatif tarihi kurgudur. Türk-Rus ile Türk-Uzaylı savaşları anlatıyordu. Türkler'in üçüncü türle temasında oluşacak komik olguları, espiri bir dille okurlara sunulmalıdır. Yüksel Yılmaz'ın benzer öyküsü biraz daha başarılıdır. Labirent ve Rüya; Rüya Sanatçısı içindeki bölümlerden biridir. Okurken hemen anladım. Emin olmak için biraz daha okudum. Öykü biçimini sevemedim. İyi ki de Rüya Sanatçısı okudum. Gorgor'un Delileri: Bilimkurgu ögesi az olan ve durağan bir yapı sahip öyküde; Gorgor'un oğulları gizemini çözmek yerine oğullar tarafında neden Ay'a gönderilmelerini işlenmesi öyküyü; bir macera romanın bölümü olarak yazı hayatına giriş yaptı. Bence edebiyat platformunda çekilmelidir. İlk 100 sayfada durağanlığın hakim olmasının nedeni Aşk Algoritması, Ogox, Rüya Sanatçısı ve Bir Zaman Gezginin Anıları adlı romanlardan birer tane bölüm öyküleri bu seçkide olmasıdır. Ayrıca Türk Mitolojisi esintileri ve yerli karakterli öykülerin de olmaları bu seçkiye hoş bir hava katmıştır. Severek okuduğum bu öykü seçkisini şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. #BetikEli #DördüncüDünya #MuratKayaBeşiroğlu #İkinciAdamYayıncılık #Kitapyorumu #Öykü #Bilimkurgu #UzayOperası #AlternatifTarih #Robotlar #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #KitapTutkusu #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Dördüncü Dünya
Dördüncü DünyaMurat K. Beşiroğlu · İkinci Adam Yayınları · 20192 okunma
·
792 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.