Gönderi

1) NOZOGRAFİ: Metodik olarak hastalıkların sınıflandırılması. *Michel Foucault- Bir Aile Cinayeti. Syf: 255. 2)ANTROPOMORFİZM: ya da insan biçimcilik, insanî niteliklerin başka bir varlığa atfedilmesidir. Hayvanlar, cansız varlıklar, doğa güçleri, monoteist ve politeist dinlerdeki tanrılar, melekler, şeytanlar, cinler ve daha başka kavramlar da "Antropomorfizm" konusu olabilir.  *Ahmet Cevizci- Felsefe Tarihi. Syf:213. 3) DİSKÜRSİF: Bir önermeyi bir başka önermeden usavurma yoluyla çıkaran düşünce. Sezgisel düşüncenin tersine, önermeden önermeye geçerek yani aracı önermeler kullanarak ya da bir başka deyişle dolaylı çıkarımlar yaparak sonuca ulaşan düşünce. *Ahmet Cevizci- Felsefe Tarihi. Syf:214. 4) MONOMANİ :Bir fikir, şüphe, zan veya gâyenin esiri hâline geldiği; kişinin bu fikir, şüphe, zan veya gâyeden başka bir şey düşünemez duruma geldiği, bu durumun bir sanrı hâline geldiği aşırı ve abartılı bir ruh hâli, zihinsel bir hastalık. *Michel Foucault- Bir Aile Cinayeti. Syf: 275. 5) SEMİYOLOJİ: Göstergebilim; göstergelerin(İnsanların birbirleriyle anlaşmak için kullandıkları doğal diller, davranışlar, görüntüler, trafik işaretleri, bir şehrin mahallî düzenlenişi, bir müzik eseri, bir resim, bir tiyatro gösterisi, bir film, reklâm afişleri, moda, sağır-dilsiz alfabesi, edebî eserler, çeşitli bilim dilleri, tutkuların düzeni, bir ülkedeki ulaşım yollarının yapısı, kısacası bildirim amacı taşısın taşımasın her anlamlı bütün çeşitli birimlerden oluşan bir sistemdir) yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini içeren bütün faktörlerin sistematik bir şekilde incelenmesine dayanan bir bilim dalıdır. *Michel Foucault- Bir Aile Cinayeti. Syf:296. 6)FRENOLOJİ: İnsanın özyapısını ve zihinsel yetisini kafatasının dış yapısına, dış biçimine bakarak inceleme. *Michel Foucault- Bir Aile Cinayeti. Syf: 300 7) ETİYOLOJİ: Nedeni inceleyen bilim dalı. (Tıp) *Michel Foucault- Bir Aile Cinayeti. Syf: 301. 8) POSTÜLAT(AKSİYOM): Doğruluğu ispat edilemeyen veya ispatına gerek duyulmayan ancak doğruluğu kabul edilen önermelere denir. Ön kabul, prensip. *Michel Foucault- Bir Aile Cinayeti. Syf: 316. 9) SUDUR TEORİSİ: ezelî ve ebedî olarak var olması zorunlu olan ilksel varlık ile bu varlığın özünü teşkil eden unsurun kaynağından taşması sonucunda soyuttan somuta doğru çeşitli varlık katmanlarından müteşekkil varlık âleminin meydana gelmesine dayalı bir teoridir. *Ahmet Cevizci- Felsefe Tarihi. Syf: 235 10) TASIM: doğruluğu kabul edilen verilmiş iki önermeden, bu önermelerin içeriğini içinde bulunduran bir üçüncü önerme çıkarma biçimindeki akıl yürütme yolu; örneğin, insanlar ölümlüdür, Sokrates bir insandır, o halde Sokrates ölümlüdür uslamlaması bir tasımdır. *Ahmet Cevizci- Felsefe Tarihi. Syf: 251. 11) HİBERNASYON: Kış uykusu. *Zühtü Bayar- Sahte Uygarlık. Syf: 50. 12)AKOZMİZM :Felsefede Tanrı’nın tek ve nihai gerçeklik olduğunu, sonlu nesne ve olayların bağımsız olarak var olmadıklarını savunan görüştür. Akozmizmin, her şeyin Tanrı olduğunu savunan panteizmle aynı şey olduğu düşünülmüştür. *Ahmet Cevizci- Felsefe Tarihi. Syf: 305 13) PERİPATETİK OKUL: Aristoteles felsefe tartışmalarını ve konuşmalarını bir aşağı bir yukarı gezinerek yaptığı için, okulu Peripatos adını almıştır. *Ahmet Cevizci- Felsefe Tarihi. Syf: 339 14) MERİTOKRASİ: Yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. *Capaldi- John Stuart Mill. Syf:85. 15)AKT: Bilgi felsefesi kapsamında bir terim olan "akt" sözcüğü, insandaki bilme eyleminin sürecinde oluşur. Bilinen (nesne) ile bilen (özne) arasında bilginin oluşması için, öznenin nesneyi tanıyıp bilmesi, yönelmesi gereklidir. Bu yönelim akt olarak adlandırılır.  *Michel Foucault- Bilginin Arkeolojisi. Syf: 110. 16) ŞİKEMPERVER: Bir sıfattır. Anlamı; boğazına düşkün, yemek yemekten zevk alan, yemek yemeyi seven kişiler şeklindedir. Şikemperver kelimesi etimolojik açıdan incelendiğinde ise şikem kelimesi karın anlamına gelirken, perver kelimesi de besleyen anlamına gelir. 17) HİLOZOİZM: Hilozoizm veya canlı özdekçilik, felsefi olarak özdeği yani maddeyi canlı sayan öğretilerin genel adıdır ve maddenin canlı olduğunu savunan hayata bakış açısıdır. Hilozoizm kavramı, Sokrates öncesi felsefe okullarından Milet Okulu’na kadar tarihlendirilebilmekle birlikte ilk kez İngiliz teolog Ralph Cudworth tarafından tanıtılmıştır. Antik Çağ Yunan düşüncesinin ilk düşünürleri Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes; arkhe olarak düşündükleri su, apeiron ve psykhe özdeklerini canlı olarak tasarlamışlardır. Bütün bunlar canlıdırlar; çünkü her şey bunlardan türemiş ve oluşmuştur. Daha sonra Stoacılar da özdeksel doğayı canlı saymışlardır. Çağdaş bilim, Antik Çağ düşünürlerinin bu düşünsel varsayımlarını doğrulamıştır. Canlı olan, devinendir ve doğada devinmeyen hiçbir şey yoktur. *Manfred Kuehn-Kant. Syf.348. 18) ANAKRONİZM: kişi, nesne veya olayların kendi gerçek zaman ve mekânlarından kopartılıp farklı bir çerçeveye oturtulması olarak değerlendirilmektedir. Anakronizm; edebiyatta kasıtlı olarak abartı, propaganda, komedi veya şok amacıyla da kullanılabilir. 2.çağdaşlığa, çağdaş yaşama ayak uyduramama, günü geçmiş törelere bağlılık. değişik çağları birbirine karıştırma, bir olayın çağıyla ilgili yanılma; örneğin Fatih’in Papa’yla telefonla görüştürülmesi bir anakronizmdir. *Manfred Kuehn-Kant. Syf.350. 19) ANTİNOMİ: Çatışkı. Çelişik iki önermenin oluşturduğu dizge, iki düşünce, iki kavram arasındaki karşıtlık. *Manfred Kuehn-Kant. Syf. 354. 20) KOLOKYUM: bilimsel bir sorunun ya da siyasal, ekonomik, diplomatik sorunların ele alındığı, tartışıldığı bilimsel toplantı. Konuşu. *Dünyanın Yeni_Aklı Neoliberal Toplum Üzerine Deneme- Pierre Dardot.. Syf. 144. 21) ORDOLİBERALİZM: 1930-1940'larda Almanya'da doğmuş bir ekonomik düşünce akımıdır. Savunması arasında sosyal piyasa ekonomisinin savunması var. Ordoliberalizm, doğrudan Freiburg okulu ile ilgili olan bir ekonomik düşünce akımıdır. Bu düşünce akımı devletin müdahalesini savunmaz, ancak diğer fenomenlerin yanı sıra piyasa başarısızlığı durumlarının yanı sıra tekeller gibi diğer durumları düzenleyen asgari bir müdahale üzerine bahse girer. Böylece ordoliberalizm, ekonomide yasal bir özgürlükler düzeni kurmaya çalışır. *Dünyanın Yeni_Aklı Neoliberal Toplum Üzerine Deneme- Pierre Dardot.. Syf. 146.
··
524 views
ercanscgn. okurunun profil resmi
APOKRİF: Hristiyanlıkta apokrif, kanonik (dini otoritelerce genel kabul görmüş) dini metinlerin ve kitapların parçası olmayan metin. Dini metinlerin doğruluğunun şüpheli olduğu durumları tanımlamak amacıyla kullanılır. Kitab-ı Mukaddes'e eklenmemiş metinler apokrif kabul edilir.
ercanscgn. okurunun profil resmi
ESKATALOGYA: bu dünya yaşamının sonu ve öte dünya yaşamı ile ilgili konuların genel adıdır.
ercanscgn. okurunun profil resmi
VULGATA: Kitâb-ı Mukaddes'in(incil) Latince çevirisini ifade etmek için Geç Antik Çağ'dan bu yana halk arasında kullanılan bir terimdir. Çevirinin büyük bölümü 382'de Papa I. Damasus tarafından görevlendirilen Aziz Jerome'a aittir.
ercanscgn. okurunun profil resmi
KATAKOMP:İlk Hıristiyanların kayaları oyarak içinde ya da toprağı kazarak yeraltında yaptıkları, ölülerini gömdükleri ya da kimi kez tapınak olarak kullandıkları, uzun dehlizler biçiminde gömütlük.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.