Gönderi

328 syf.
6/10 puan verdi
·
72 günde okudu
Selam dostlar kafam pek ayık değil ama yine de bazı yorumlarda bulunmaya çalışacağım. Öncelikle bahsedeceğim kitap adından da anlaşılacağı üzere kızıl nehirler. Cidden kızıl nehirler dediğimde anlamının bu denli olacağını asla tahmin edemezdim hani tamam kızıl dediği için kanı çağrıştırıyor ama cidden bu kadar köklü düşünemezdim. Neyse kitaba geçelim. Polisiye gerilim türünde yazılmış başarılı olduğunu ama manyak bir şekilde de abartılmaması gerektiğini düşündüğüm bir kitaptır benim için. İlk bölümlerdeki sıkıcılığı beni benden aldı. Çok ara verip devam ettim o yüzden bazi yerleri toparlamakta zorlanabilirim. Genel olarak bakacak olursak iki ayrı polisin bölümlerinden oluşuyor. Bu iki polisin bir noktada kesiştiğini ve beraber çalışma fırsatı bulduklarını görüyoruz. Bu beni cidden çok mutlu etti çünkü o iki kişinin denk gelmesini çok arzuluyordum ve yazarın olay örgüsünü bu denli birleştirmesi keyifliydi açıkçası. Son kısımlardaki akıcılığa çok fazla yetişemedim yani ne oluyor bu ne o kim derken kitabın bittiğini fark ettim. Onun dışında olaya bakacaksak aslında çok güzel bir şekilde kurgulanmış ama tabii ki insanın aklında bazı SORULAR barındıran yerlere de sahipti. Spoiler vermek istemiyorum o yüzden aklımdaki SORULAR bana kalsın ama genel olarak kendime ileride hatırlatacaksam o sorulardan biri cidden Fx2 anlaşılamaz mıydı diyim sen anla. Bu arada Karim de benim favori karakterimdir. Kendisini çok sevdim ve aşırı yakışıklı olduğunu tasavvur ettim hep. Gerçekte öyle bir karakter olsa muazzam olurdu onu hep destekledim yaptığı hareketleri vs. Geçmişte sokakta yaşayıp daha sonra polis olması onun aslında diğer polislerden ne kadar önde olduğunu ve bu sayede akıl melekelerinin biraz daha iyi olduğunu bize göstermiş oldu. Grange’ın diğer kitaplarını araştırmadım ama Karim’in baş rolde olduğu kitabı varsa okumak isterim. Kitapta bazı noktalarda hayret ettim bazı noktalarda hadi geç artık yazar dedim. Sonunu değerlendirecek olursak kitaptaki bir karakteri neden öldürdün be yazar sinirim bozuldu ya. Ayrıca son kısımlarda katil resmen kendini belli etmek için uğraşıp durdu yok duvar boyamalar yok silahta dna bırakmalar falan. Orası baya bi canımı sıktı. O hatalara yorumum: hadi biri mal hadi ikisi de mal olum üçü de mi mal olur. Süreci bu zamana kadar temiz hallerderken… Ben katil olsaydım parmak uçlarımı yakardım dna’m anlaşılmasın da yakalanmayım diye. Beni hiç germedi ama polisiye açısından hoşnut olduğum bir kitap oldu. Abartılılır mı? Hayır. Kitabı tavsiye eder miyim? açıkçası okumaya yeni başlayan birine pek tavsiye etmem ilk bölümlerinden dolayı ama polisiyede ilerlemiş olan birine hani farklı açıdan bakması amacıyla tavsiye ederdim. Şunu da söylemem gerekir ki evet kitapların arka kapaklarına yorumlar yazılıyor onlardan da bazen etkilendiğimizden dolayı bu kadar abartılı bir yorum yazılmasına bence gerek yoktu çünkü yani “kalp hastasıysanız veya ocakta yemeğiniz varsa okumayın” ne demek kardeşim sanki şey yani kalp ritmini mi değiştiriyorsun altüstü son 3 bölümde bir heyecanlandırdın bilmiyorum ben açıkçası yazar olsam bu yorumu kitabın arkasında barındırmam neyse niye bu kadar gerildim onu da anlamadım ve görüşmek üzere. Sıfır kişinin okuyacağını bildiğim bu yazımı burada noktalamak istiyorum neyse sizleri çok seviyorum görüşürüz.
Kızıl Nehirler
Kızıl NehirlerJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202115bin okunma
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.