Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sözü bitince savunmamı yapmak için ayağa kalkmıştım ki birazdan anlatacağım olay sayesinde bu zahmetten kurtuldum. Ağzımı açmış tam konuşacağım sırada, kalabalığı zar zor aşıp gelen bir adam, kralın ayaklarına kapandı ve uzunca bir süre sırt üstü süründü. Bu görüntü beni pek şaşırtmadı zira toplulukta söz almak için böyle yaptıklarını çoktandır biliyordum. Ben çenemi tutarken o bize şunları söyledi: “Efendiler, beni dinleyin! Bu adamı, maymunu veya papağanı, geldiği Ay'a Dünya dediği için cezalandıramazsınız! Ay'dan gelmese bile eğer bir insansa, tüm insanlar özgür olduğundan o da istediğini düşünmekte özgür değil midir? Ne yani! Onu sizin gibi düşünmeye zorlayabilir misiniz? Şimdi onu Ay'ın Dünya olmadığına inandığını söylemeye zorlayacaksınız. Oysa buna gerçekten inanmayacak. Nitekim bir şeye inanmak için insanın zihninde, o şeyle ilgili hayırlardan çok evetlerin çoğunluğu teşkil ettiği olasılıkların bulunması gerekir. Siz ona bu olasılıkları gösteremedikten yahut o bunları kendi mantığına oturtamadıktan sonra size inandığını söylese bile aslında inanmayacaktır. Öte yandan onu hayvan kategorisine koyuyorsanız, niçin mahkûm edilmemesi gerektiğini şimdi size kanıtlayacağım. Farz edelim ki dediğiniz gibi mantıksız bir hayvan, o hâlde siz hangi mantıkla onu mantığına karşı günah işlemekle suçlayabilirsiniz? Ay'ın bir dünya olduğunu söylemiş. İyi de hayvanlar zaten içgüdüyle hareket eder, öyleyse bunu söyleyen kendisi değil, içgüdüsüdür. Hem Ay'ı hem de bu dünyayı yaratan bilge doğanın, bilinen ne varsa hepsinin doğadan, yani kendisinden geldiğini bilmediğini sanmak tam bir ahmaklık olur. Tutkular size ilkelerinizi unutturduğunda bile doğanın hayvanları yönlendirmediğini akıl edin ki bir hayvanın tuhaflığından dolayı endişelenmek hiç değilse biraz yüzünüzü kızartsın. Beyler, bir karınca yuvasının başında bekçilik eden orta yaşlı bir adam görseniz ve bu adam, eşini düşüren bir karıncaya fiske atsa, kimi zaman komşusundan buğday tanesi çalan bir karıncayı cezalandırsa veya yumurtalarını bırakıp giden anne karıncayı adalete teslim etmeye çalışsa, bu adamın boyundan büyük işlere kalkıştığını ve mantıksız hayvanları boşu boşuna mantıklı olmaya zorladığını düşünmez misiniz? Öyleyse saygıdeğer piskoposlar, bu minik hayvanın tuhaflıklarından nasıl bir fayda beklersiniz? Söyleyeceğim bu kadar, efendim.” Sözü biter bitmez salon alkış sesleriyle yankılandı. Geçmek bilmeyen bir on beş dakika boyunca fikirler tartışıldıktan sonra kralın dediğine göre, bundan sonra insan sayılacak ve serbest bırakılacaktım.
Sayfa 55, 56 - Kapra Yayıncılık, Mart 2021 - 1. BasımKitabı okudu
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.