Gönderi

KURANDA İNSAN HAKLARI:
Kur'an-ı Kerim, her insanın doğuştan bir takım haklara sahip olduğunu belirtir. Bunlar: 1) Yaşama hakkı, 2) İnanma hakkı, din ve vicdan öz.gürlüğü, 3) Mülkiyet hakkı, 4) Evlenme ve üreme hakkı, 5) Seçme ve seçilme hakkı, 6) Seyahat hakkı, 7) İkamet (Vatandaşlık) hakkı gibi. 1) Yaşama Hakkı: Hakların en başındayaşama hakkı gelir. Yalnız insan değil, her canlı, kendini koruma ve savunma güdüsüyle donatılmıştır. Her canlı, yaşamak için çırpı­ nır, kendisine zarar verecek şeylerden doğal olarak kaçar, Kendini savunma önlemlerini alır. Allah'ın yarattığı canı bir başkasının öldürme yetkisi yoktur. Bir başkasına zarar ver- meyen canlı öldürülmez. Özellikle haksız yere bir insanı öldürmek çok büyük bir suçtur, günahtır. Kur'an-ı Kerim,haksız yere adam öldürmeyi yasaklamıştır. Haksız yere adam öldüre- nin edebi ceheneme gideceğini, Allah'ın gazabına, la'netine ve büyük azabına uğrayaca­ ğını vurgulamıştır. Maide suresinin 32. ayetinde bir insanı öldürmenin, bütün toplumu öldürmek gibi büyük bir suç olduğu belirtilir. Çünkü bir insan, her zaman türünü temsil eder. Bir insanın haksız yere öldürülmesi, toplumda haksızlıkların, saldırıların, öldürme olaylarının yayıl­ masına, insanların birbirine düşmesine, kan davalarının yayğınlaşmasma, toplum düzeni- nin bozulmasına yol açar. Birinin hayatını koruyup kurtarmak da toplumda can güvenli- ğini sağlar. Toplumu gönül huzuru içerisinde mutlu yaşatır. Yüce Allah, bir ferdin yaşa­ mını, bir toplumun yaşamı kadar değerli saymıştır. Bir ferde haksızlık etmek, tüm topluma haksızlık etmek gibidir. Fakir düşerim, besleyemem düşüncesiyle çocuk öldürmek, yani doğmuş çocuğunu sokaklara atmak, ölüme terk etmek veya anne rahminde uzuvları belirmiş çocuğu kürtaj ile parçalayıp katletmek haramdır, cinayetir.Yüce Allah: "Fakirlik kokusuyla çocuklarınızı öldürmek büyük hatadır."(İsra:50/31) buyurmuştur. Herkesin rızkını veren Allah'tır. İslama göre kişi, döllenmeden önce çocuğun oluş­ masını önleyecek önlemleri alabilir. Anne babanın rızasıyla doğum kontrolü caizdir ki buna hadislerde azi denilmektedir. Azi, çocuğun döllenmesine engel olma yöntemidir. Bu, caizdir. Fakat döllenmiş bir çocuğu, zorunlu bir neden olmadıkça, annenin sağlığı için teh- like oluşdurmadıkça, düşürmek; özellikle organları belirmiş, ruh üfleyerek ayrı bir insan haline gelmiş bir çocuğu kürtaj ile parçalayıp almak suçtur, cinayettir. Bunu yapanlar so- rumluluk altına girerler. Döllenmiş yavrunun dünyaya gelme hakkı elinden alınamaz alınmamalıdır. 2) Kur'an'a göre herkes düşünce ve inanç özğürlüğüne sahiptir: "Dileyen inansın, di- leyen inanmasın.", "Sizin dininiz size, benim dinim banadır.","Sizin eyleminiz size, benim eylemim bana aittir. Siz benim yaptıklarımdan sorumlu değilsiniz" ayetleri ve benzerleri, bu özgürlüğü vurgulamaktadır. Hiç kimse zorla inancından döndürülemez. Zaten inanç zorla, baskıyla olmaz. Kesin kanıya gönül bağlılığına dayanır: ''Dinde zorlama yoktur." (Bakara: 92/256) 3) Kuran'a göre mülkin asıl sahibi Allah'tır. "Göklerin ve yerin mülki Allah'ındır" (Büruc: 27/2, Furkan:42/2, Şüra: 62/49, Zuhruf: 63/85, Casiye:65/27, Al-i İmran:94/189, Nur:I02/42, Fetih:I09/14, Maide:l10/17, Hadid:l12/2, 5, Tevbe:l13/116) Ancak Allah'ınhalifesi yapılan insan (Bakara:92/30), Allah adına mülki yönetir, dünyada düzeni sağlar. Mülk, Allah'ın insana emanetidir. Bu emaneti güzel yönetmek, hor kullanmamak gerekir. Çağımızda denizlere, göl ve ırmaklara sorumsuzca dökülen atık maddeler, oraları mikrop yuvası haline getirmektedir. Fabrika bacalarının atmosfere pompaladığı zehirli gazlar büyük kentlerde nefes alacak hava bırakmamaktadır. Artık iç denizlerde neredeyse balık soyu tükenmekte; zehirlenen balıklar karaya vurmakta; çevreye yayılan radyasyon, ana karnındaki çocukları sakatlamakta; iki başlı, bozuk organlı anormal bebeklerin doğ­ masına neden olmakt.adır. İnsanların sorumsuzluğunun cezası olan bu olaylar, insanlara bir uyarı sayılmaktadır. Yüce Allah "İnsanların elleriyle yaptıkları işler yüzünden karada ve denizde bozukluk çıktı. Belki uslanır, dönerler diye Allah onlara yaptıklarının bir kıs­ mını taddırmaktadır!" (Rum:84/41, "Fatır:43/45) buyurmuştur. 4) Kur'an insanları evlenip aile kurmağa tevşik ettiği gibi, peygamberimizde "Dünya bir geçimden ibarettir. Şu geçim dünyasının en güzel ni'meti de iyi bir kadın (la evlen- mek)tir. "gibi hadisleriyle Müslümanları evlenmeğe, üremeğe tevşik etmiştir. Namus ve iffetin korunması, neslin devamı için evlenmek şarttır. Peygamberimiz, iffetli, iyi huylu kadının en büyük dünya ni'meti olduğunu belirtmiştir. 5) Kur'an'm insanlığa getirdiği temel haklardan biri de seçme ve seçilme hakkıdır. Peygamberimiz, sahabilerinden bey'at almıştır. Bugün çağdaş erkeklerin değil, kadınların da oy hakkı vardır. 6) Ankebut suresi: 20. ayeti ve benzerleri, insanları yeryüzünde seyahat edip Allah'ın yaratılış mu'cizelerini görmeğe, araştırma ve inceleme yapmağa yöneltmektedir. Allah'ın verdiği seyahat özgürlüğü, haklı bir sebep olmadan kısıtlanamaz. 7) Kur'an, insana, başkasının hakkına, mülküne tecavüz etmemek şartıyla Allah'ın mülkü olan Şu dünyada, istediği yerde ikamet hakkı da tanınmıştır: (Nisa:98/97). Görülüyorki: insanın hakkı, başkasının hakkıyla özgürlüğüyle sınırlıdır. Kişi, kendi hakkını düşündüğü kadar başkasının hakkım da düşünmeli ve hiç bir canı incitmemeli ve hiçbir canlıya zarar vermemelidir. Doğru Müslüman, yanlız insanların değil, çevrenin elinden, dilinden zarar görmediği, herkese iyilik, barış ve sevgi götüren olgun insandır. (Süleyman Ateş Milliyet Gazetesi 6 Şubat 1995)
·
233 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.