ZOR ZAMANLAR...
Uzanan sahte bir ele tutunduğum zamanlar,
Bende hüzün bırakır, terkedilmiş kumsallar.
Sancılı bir zerafet gülümserken içimde
Yokluğunda boğulur devirdiğim dalgalar.
Yüreklere tutunmuş ne kadar sözcük varsa,
özgürdürler gecede.
Bir çocuk sevinciyle dolaşırlar bahçede.
Kaygısız, tasasız, dağınıktırlar.
Sabahlara kadar sürer eğlence.
Sonra toplar, çözerim dolaşıkları
satırlara dizerim, özenle ertesi günde.
Ondandır bülbülden önce uyanışlarım.
O gelmeden gülleri toparlama telaşım.
Bulutların rengine,
üstelik büyük harflerle
çivilerim adını
Nazarlardan kaçırır,
Derinlere saklarım, o güzel satırları
Sonra utanırım kendi kendimden
Yine kendim silerim okunmamışlarını
Düzensizlik yaşanır, kuralsız vardiyede
Bir kargaşa var sanki
Geceden geç, günden erken saatlerde,
Yorgun adımlarım, pusulasızdır artık.
Dolaşır birbirine.
Bir satırda gizlerim kırmızı gonca gülü
Bülbül bile unutur, son nerde öptüğünü
Sonra düşer bakışım, bir kaldırım taşına
Selamım saygıdandır, önümde yatışına
zehra/ AMARE