Pekâlâ... İnsanların bu seriyi neden okumadığını anlıyorum. İlk kitap için sanırım 3 ya da 4 inceleme vardı, üçüncü kitap içinse hiç yok... Tahminimce, Jessica, TVD'nin yazarı LJ Smith'le arkadaş olduğu için kitabına "best seller" etiketi koyuldu zira böylesi güzel ve dolu dolu işlenebilecek bir kurguyu bu kadar yorucu ve sıkıcı yazmışken, best seller olması imkansız gibi geliyor bana. Birinci kitapta bu durumu yadırgamadım, yazarın ilk kitabı, amatörlük eseri olabilir dedim ama ikinci kitapta da aynı durumu yaşadım. Çok sıradandı, bütün okuduğum şey dümdüz günlük hayattı, hiç aksiyon yoktu ve ben hep daha iyi bir şey beklediğim için sürekli hayal kırıklığı yaşayıp durdum. Son yüz sayfa kala, "heh" dedim "kitap heyecanlanmaya başladı, işte şimdi beni sürükleyip götürür" dedim, demez olaydım yine son bölüme kadar her şey olağan monotonluğuyla geçip gitti. O kadar güzel detaylar vardı ki, içine girilse ciddi anlamda sürükleyici olurdu ama hayır. Hiç bir detayın içine girilmediği gibi içine girilen tek şey Abbey'in hayatı. Abbey'in rüyaları, Abbey'in maceraları... (mezarlıkta gezmesi ki artık o da banal gelmeye başladı çünkü o sahneler de pek sarmaz oldu...) Yani Caspian'ın sevimliliği olmasa kitaba kolay kolay devam edemezdim açıkçası. Caspian benim için, kitabın yapı taşlarından birisi ve onun gibi hem naif hem de tutkulu bir karaktere çok nadir denk geldiğim için kitabı bırakasım da gelmiyor. Ek olarak, evet, yine final heyecanlı bir şekilde bitti. Bu sefer biraz şaşırdım çünkü işlerin o şekilde gelişmesini beklemiyordum ve bu şaşkınlık beni tatmin etti. Yine de... Kesinlikle çok yavan bir kitap. Betimleme bile yok. Dümdüz geçen bir yaz tatili olay dizisi okuyup durdum... Jess bu kurguyu, çok daha heyecanlı işleyebilmiş olsaydı o kadar efsane bir seri olurdu ki... Neyse, yine hayallere dalıp beklentilerimi yükseltmeyeceğim. Üçüncü kitabın monotonluğuna hazır gibiyim...

KaranlıklarJessica Verday · Pegasus Yayınları · 201340 okunma

·

123 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.