Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

381 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Bu nadide eseri kendi cümlelerimle naçizane değerlendirme cüretinde bulunacağım. "Ölüler Evi" kulağa ürkütücü gelen bir o kadar şık bir metafor. Hapishane içinde hapsolmuş hayatlar,yitip giden hayaller,düşünceler... Belki de bizim için çok değerli olmayan özgürlük kavramının yıllarca ayaklarında prangayla yaşayan sürekli aynı odada aynı insanlarla aynı havayı teneffüs eden insanların gözünden kıymetinin tarif edilemez portresi. Dostoyevski inanılmaz analiz gücüyle ortamı karakterleri, karakterlerin bakış açılarını,isteklerini,caniliklerini akıl almaz ahlaksızlıklarını,hayal edemeyeceğimiz ahlaki düzeylerini en çıplak haliyle psikolojik açıdan mükemmel şekilde ortaya koymuş. Aslında bu eser Freudyen bakış açısıyla id-ego-süperego açısından yorumlamaya çalışırsak Dostoyevski'nin egosunu temsil ediyor. Bundan önceki eserlerinde baskın olarak tutkuyu görürüz.(İd) Bundan sonrakilerde ahlaki yön( Süperego) ağır basar.Bu eserden sonra ahlaka yönelme öğüt verme yani süper ego dozunu artırarak Karamazov Kardeşler'de ayyuka çıkar,zirveyi görür. Ego açısından bakarsak Dostoyevski'nin mantıkî yönü bütün eserlerinde hissedilir ama sanki bu eserde açık bir şekilde hissedilir düzeyde. Eser de zaten konum olarak id-ego-süperego kuramındaki ego gibi merkezde duruyor. Karakterlerden bazıları aslında insanın asla değişmeyeceğini ortaya koyuyor İşlediği suçları zevkle anlatan bunu anlatmada hiçbir beis duymayan karakterler var eserde. İnanılmaz gerçekçi dişlerimi sıktığım bölümler vardı. Sürgünün ,cezaevinin,mahkumların cezalandırılışını ,inlemelerini sırtına vurulan sopalardan sonra neşter atılmak suretiyle yaralarındaki kıymıklar temizlenirken duyduğu acıyı iliklerime kadar hissettim. Okuyun...
Ölüler Evinden Notlar
Ölüler Evinden NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202014,5bin okunma
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.