Aykut Barış ÇELİK: "HITAB": HITAB Apaçık bir bahar günü sevdim Soğuk iliğime vura vura sabahın ilk saati Dünyaya geldiğim gibi pak hâlde Ne deliyim nede akıllı olmak sebebim Nasıl yaratıldıysam öyle Türkü dolandı dilime usul usul Dünya'nın yedi arşını dolandım Arandım karanlıkta, aydınlıkta, ayazda, sıcakta Melekler düştü cennetten bir telâşla Benim gönlüm nasıl yaratıldıysa...

HITAB

Apaçık bir bahar günü sevdim Soğuk iliğime vura vura sabahın ilk saati Dünyaya geldiğim gibi pak hâlde Ne deliyim nede akıllı olmak sebebim Nasıl yaratıldıysam öyle Türkü dolandı dilime usul usul Dünya'nın yedi arşını dolandım Arandım karanlıkta, aydınlıkta, ayazda, sıcakta Melekler düştü cennetten bir telâşla Benim gönlüm nasıl yaratıldıysa öyle sevdim Ulaşamadım "âşk dedim bilmedim ki Leyla bilir mi? Kalp mektep midir açılsa kapısı öğrensem Yuva olsa ömrümü eklerim iki baş bir huya Cennetten istemediler ne günah işlediyse güzelim Hesap kitapla olmuyor ki bu işler kalbe vurunca Kaç sefer sarardı yapraklar Garip kaldı ağaç hüzünlendi gökyüzü O gelip geçen bulutlar gibiydi yıllar Ne olmuşsa damarıma işledi Sevgi derler de bu öyle değil ki körü körüne Neyki hayattan memnunsuzluk? Sabahı görürsen sebebi var Canımı söküp alsalar doyarlar ancak Şu dertsiz kalemden başka yoldaş mı ararsın? Ayıksın dostum ama sarhoştan hallice Çayımı yudumladım sevdanın başında Kime deliysem bir o kadar akıllıyım Benim şu kalbimden başka zenginliğin yok ki Bulursan helâli hoş olsun Bulduğun zaman düşmana da pay ver Tepeden baktığında hiçim Gönülden yokladığında sahipsizim Kulaktan duyduğunda ya varım yada yokum Sözüne söz isem ezberle beni Hatrına düştüysem ne güzel... Âşığım üstüm darmadağın Yaşarım, şaşarım bu benim tadım tuzum Bir şey gibi aktı geçti bazı zamanlar öfkem Güneş doğduğunda sezaryan aldılar keyfimi Gecenin bir ardına düşük olacaktım Bende yandım, kül oldum kalbe Gördüler de insan bildiler Açtılar gözümün perdesini ne güzel Dost yokmuş ki düşman entarisinde Sevdalanmışım da herkesin ağzında sanki lokma Biraz geç anladım gönlümden seyretmeyi İşte benim mekânım orasıymış Âşıkmışım hangisinden, hangi hâlinden? Dünya yalnızlara değilmiş meclis Olmazsa olmaza rüzgâr kovuyor beni elden... Benim geleceğimin aydınlığı baharım Yarınımın süsen, bülbülü parem Bana gülüp "şair" diyorlar Kahkahalar yırtıyor arşı da "deli" diyorlar Ben seni görsem beni senden bil... Dışarı da insanlar neden ağlıyor? Gülmeye kim ceza kesmiş vurayım ağzına Başlar neden yerlerde sürünür? Kahkahayı vermişler mi dar ağacına? Keyfim yerindeyken bu haberlere yok eyvallah... Bir gün oldu ki ne alâ Gayem değildi akıllara ziyan olmak Kendi kendimi yedim bitirdim Şifaymış kanlı bal dudak Derman dediler kahve kokan gözler... Aykut Barış Çelik

105 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aykut Barış ÇELİK