Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

79 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Sence yenilir yutulur bir şey midir kadınlar için ihanet?"
I. İlk görüşte aşık olmaya inanır mısınız? Ben inanırım; zira aşkın tabiatı bunu gerektirir. Aşık olmak, tanımaktan geçmez; eğer tanınmaktan geçseydi muhtemelen dünyada şu an bir tane bile insan bulunmazdı. Bu özel durumu insanlar tarih boyu, körlük ile özdeşleştirerek izah etmiştir. Aşkın sembolü kalptir, bu pek manidardır: eğer salt beyin devrede olsaydı yine şu an dünyada tek bir insan bulunmazdı. Aşık insan düşünmez, yapar; maşuk insan düşünmez, bekler. Bunlara bakan ozan ise ya lirini ya da sazını dillendirir; edebi eserlerin pek çoğunun temeli işte buna dayanır. Aşık olmak insanın önünde engin bir ufuk açar; olanca hızıyla koşmak koşmak ister ama bir türlü sonuna gelemez insan, ama pes etmez ki varamadıkça daha şevke gelir. Aşık olmak başlı başına ilhamdır; kimisi Musalar der kimisi melekler yahut cinler ancak şu bir gerçek ki, insanın zihnindeki pınarları coşturup kalemden kağıda akıtan hep aşk olmuştur. İnsan hem aşkı sever hem de ondan nefret eder. İlkinin izah ettik sayılır, ikincisinin temelinde ise aklın devre dışı kalması nedeniyle düşülen durumlardan dolayı beynin acil çıkış kapısını açması bulunur; kimisi kullanır bu kapıyı kimisi ise bir kapıya bakar bir de aşık olduğu kişiye, sonra da aşık olduğu kişiye doğru yürümeye devam eder. İşte, Argonautlar Yunanistan'daki İolkos krallığından altın post için Karadeniz'deki Kolkhis krallığına ayak bastıklarında Kral Aietes'in Güneş Soylu büyücü kızı Medeia da İason'u görüp ilk anda aşık oldu ve ona doğru yürümeye başladı, sonra da ona bir teklifte bulundu: eğer kendisi ile evleneceğine dair söz verirse, babasının altın postu vermek için yerine getirilmesini beklediği görevde ona yardımcı olacağının garantisini verir. İason bu teklifi kabul eder; zira, babasının tekrar tahtına kavuşmasının yolu, altın posttan geçmektedir. Bu noktada, İason'un Medeia'ya karşı hiçbir şey hissetmediği, son derece faydacı ve bencil yaklaşarak bir ilişki kurduğunu düşünebiliriz ki, olayların gidişatı da bunu destekliyor. Medeia'nın desteği ile ejder görevini başarıyla neticelendiren İason'a altın postu vermemekte kararlı olan kralın planını yine bozan Medeia olur; altın postu alıp şafakta yanında kardeşi Apsyrtos ile Argonautlar'ın gemide soluğu alır. Babasının adamlarıyla peşine düşeceğini bilen Medeia, yakalanmamak için ilk vahşetine imza atarak kardeşini öldürür ve parçalarını farklı farklı noktalara koyar ve babası bu vahşetin izleri ile şok olup, oğlunun parçalarını toplarken Medeia ile İason denizin maviliklerinde kaybolur. Turhan Yörükan'ın Yunan Mitolojisinde Aşk kitabında Medeia'ya ayrılmış bölümde, Medeia'nın babasına karşı takındığı bu tutumun, yani İason'a yardım etmesi başka bir açıdan ele alınmıştır. Sicilyalı Diodoros'tan kaynaklanan bir efsaneye göre Medeia, babasının ülkelerine gelen misafirlere uyguladığı zulümlerden rahatsız olup buna karşı çıkar ve babası tarafından hapsedilir; lakin buradan büyücü olması nedeniyle kolaylıkla kurtulur. Tam bu sırada ise Argonautlar Kolkhis'e gelirler. Medeia da insanı tutum takındığı için, istenmeyen insan ilan edildiği ülkesine karşı İason'a ittifak kurar ve olaylar az önceki gibi gelişir. Devamında İason ile Medeia bilinenin aksine hemen evlenmezler, epey dolaşırlar ve geldikleri Phaiak’ların kralı Alkinoos’un ülkesinde ağırlanırken, Medeia'nın babasının gönderdiği askerlerin gelmesi ile kendilerini tehlikede bulmuşlardır; üstelik Kral eğer Medeia bakire değilse onu askerlere teslim etmeyi düşünmektedir. Bu noktada Kralın eşi Arete, Medeia'nın durumuna çok üzülür ve ona eşinin düşüncesini uçurur, sonra da İason ile Medeia'nın bir mağarada birlikte olmalarını sağlayarak onu babasının askerlerinin elinden kurtarır. Bu öyküde bariz bir şekilde bekaretin önemli olduğu teması islenmektedir hatta akıllara hemen bizim eski filmleri getirir. Köyde fakir genç, ağanın kızını kaçırır, bir mağarada hemencecik birlikte olurlar ki, ağa kızını geri almaktan vazgeçsin; çünkü kızının artık ıskartaya çıktığını düşünür. Bu, kadını otomobil gibi gören çağdışı bakışı maalesef şu an bile etrafımızda görebiliriz. Neyse ki, nesiller değiştikçe bu saçma anlayış da yavaş da olsa değişmekte. Sonuç olarak Kolkhis'li Medeia ile İolkos'lu İason'un nikahı kıyılır: hizliresim.com/enxwk03 hizliresim.com/b9266ba II. Yunanistan'a döndüklerinde, Aison'un öldüğünü duyarlar. Pelias da tahtı hala vermemektedir. Medeia devreye girerek ikinci vahşetine imza atar: Pelias'ın kızları ile yakınlık kurar, onların gözü önünde kurduğu bir düzenekle hayvanları ve insanları gençleştirdiğini sanmalarını sağlar. Sevinen kizlar babalarını bu düzeneğe getirirler ama babaları aci çekerek hayatını kaybeder. Pelias'ın oğlu bu suçtan dolayı İason ile Medeia'yı ülkesinden kovar. Onlar da soluğu Korinhtos'ta alırlar. Ancak buranın kralı da Medeia'dan hoşlanmaz ve onu buradan göndermenin planlarını yapar; aynı anda İason da halihazırda kendisinden soğuduğu ve kendisine bela getirildiğini düşündüğü Medeia'dan kurtulmak ister, böylelikle Kralın kızı ile evlilik kararı alır. Üstüne Kral, Medeia'yı sürgün etme kararı alır. Kendisi için yurdunu terk eden, babasına karşı çıkan ve türlü mücadeleler yapan, kendi kardeşini bile vahşice öldüren Medeia, bu ihanetle sarsılır ve nefretle dolar. Zaten nasıl dolmasın? Her ne kadar Euripides'in tragedyasında Medeia'nın kocasının evleneceği yeni kadın karşısında takındığı tavır, ideal kadın tipinin karşıtı olarak resmedilmiş olsa da, Medeia'nın tavırları hatta aldığı intikam anlaşılabilir. Euripidies olayı daha dramatik kılmak için çocuklarını Medeia'ya öldürtmüş olsa da yine sayın Yörükhan'ın kitabında, Pausanias'tan aktardığına göre, "Medeia’nın çocuklarını Korinthoslular öl­dürmüş, annelerinin verdiği elbise ile tacı kraliçeye götür­dükleri için onların taşa tutuldukları söylenmiştir. (Guide to Greece, II, 3, 6; Peter Levi çevirisi, London; Penguin Books, 1979, Vol 1, s.139)." Medeia'nın sonu da Euripidies'te farklı, diğer söylencelerde farklıdır; intikamını aldıktan sonra atası Helios'tan gelen uçan bir araba ile Atina'ya gelen Medeia burada Aigeus'la evlenir ancak Theuses'u öldürmeye çalıştığı için buradan sürülür, nihayetinde ise yurduna dönüp babası ile barışır. Diğer bir anlatıma göre ise Medeia direkt Kolkhis'e dönmüş, burada tahtı kaybetmiş babasının düşmanlarını yenmiş ve onu yeniden tahta çıkarmıştır. "Hattâ, Apollodoros bize (Epitom e, V, 5), Peleus’un ünlü oğlu AkhiIIeus öldükten ve ke­mikleri Patroklos’unkilerle karıştırılıp Beyaz Ada’da gömüldük­ten sonra, Medeia’mn, Mutlular Adası’nda AkhiIIeus ile evlenmiş olduğunu da söylemektedir."(Yunan Mitolojisinde Aşk, s.159) Euripidies'in bu tragedyasından ya da Medeia karakterinin serüveninden çıkarılacak dersler mevcut ya da üzerine düşünülüp ortaya koyulacak tezler. Bir kere girizgahta değindiğim üzere aşkın körlüğü ve kalbe bağlı oluşunun zirve noktasını Medeia'da görmekteyiz. Medeia, beynin açtığı acil çıkış kapısından çıkmayı hiç düşünmeden sevdiği erkeğe koşar ve onun için türlü vahşetlere imza atar, bu büyülü halden ise ancak ihanete uğradığı an uyanır, peki gerçekten uyandığını söyleyebilir miyiz? Ona çocuklarını öldürenin biraz da hüsran sonuçlanmış aşkının son küllerinin de bir payı yok mudur? Ya da gururu ayaklar altına alınmış bedeni bir peçete gibi atılmışken, kendi bedeninden çıkmış çocuklarının, kendisine zulmeden bu diyarda yetişecek birer namzet zalim olacaklarını da hesap etmiş midir bu vahşi eylemi yaparken? Yoksa sadece bir intikama mı kurban gitmiştir çocuklar? Ancak tragedyadan gördüğümüz üzere bu eylemi yerine getirme sürecinde Medeia epey gitgeller yaşıyor. Bu noktada "...aileden so­rumlu, onun koruyucusu olan Hera ile, aşk için fedakârlıkta bu­lunmayı isteyen Aphrodite’ye birlikte bağlanmış olmanın içinde yarattığı nevrotik çatışmayı, hem çocuklarından, hem de aşkın­dan vazgeçerek çözmeye çalışmıştır," (#143325518) değerlendirmesi de desteklenmiş oluyor diyebiliriz. Ayrıca, Medeia üzerinden yola çıkarak, bir insanın vatanına, babasına ihanet etmesinin sonuçlarının kötü sonuçlanacağı mesajının verilmek istendiği yorumları da yapılmıştır. Ama bunları bir kenara koyacak olursak, Medeia özelinde kadınların gücüne de değinilmiş denilebiliriz, yani feminist literatürde belki Medeia da geçiyor olabilir ama bu literatüre hakim olmadığım için bir şey de diyemiyorum. Bununla birlikte Medeia'nın büyücü olması aklıma Ortaçağ'da kadınların büyücü veya cadı olmaları gerekçesiyle, suçlanmaları, zulme uğramaları ve bu şekilde güçlü kadın imajına zarar verilmeye çalışılması geldi. Erkek zihninde kadın her zaman arzu duyulacak bir cazibe olduğu kadar korku duyulacak bir gizem de olmuştur tarih boyunca şeklinde bir yorum yaparsak, zannederim bu noktada yanlış olmayacaktır. Son sözü ise çiftimize bırakalım: İASON Başkasıyla yatmam yeterli bir neden miydi bu kıyıma? MEDEA Sence yenilir yutulur bir şey midir kadınlar için ihanet? (s.51) Keyifli okumalar
Medea
MedeaEuripides · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,822 okunma
··
3.063 görüntüleme
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
İASON Başkasıyla yatmam yeterli bir neden miydi bu kıyıma? (Ben) Nasıl yani ,altın postta sahip olabilmek için ailemi karşıma alacağım anlaşmayı benimle yaptıktan sonra kardeşimi katletmeme seyirci kalan sen değil miydin? Senin için kıyım niteliği taşımıyor muydu o zaman da? Kardeşini öldürebilen kendi çocuklarını öldüremez mi zannettin! Yapma İason!
Murat Sezgin okurunun profil resmi
İşi sosyal medya şaklabanlığı olup milleti peşinden koşturanlara inat böyle incelemeleri okumak keyif veriyor. Emeğinize sağlık.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Sevindim :)
Emineeeee okurunun profil resmi
Bazen bir şey o kadar çok işler ki içinize nasıl tarif edeceğinizi bilemezsiniz.okumaya doyamadım.elinize sağlık tek kelimeyle muhteşem bir inceleme olmuş.👌👍
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Mutlu oldum☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.