1970 yılinda yayımlanmış Yürümek... 12 Mart darbesinin ardından Sevgi Soysal'ı susturmak isteği, romanın "müstehcenlik" gerekçesiyle toplatılmasına neden olmuş... Yazarıyla birlikte kilit altına alınan kitap 1974 yılında beraat etmiş...
Bu sözlerle giriş yapılmış esere, bu önsözle birlikte... İyi ki beraat etmiş eserle, yazarla birlikte fikirleri de...
Sevgi Soysal'la tanışma serüvenim Tante Rosa'yla başladı. Kaleminin büyüsü, yazım tekniği, cesareti, zekâsı, savunduğu fikirleri herşeye rağmen yazıya dökebilmesi hayran olmamı sağladı, her okuduğum eseriyle daha da fazla bir şekilde.
Tante Rosa'dan farklı olarak bu eserde Elâ ve Memet'in hayatına yer verilmiş. Aynı dönemde fakat farklı şehirlerde ve farklı ailelerde yetişen Elâ ve Memet... Çocukluktan başlayıp yetişkinliğe giden yolda; cinselliği keşifleri, isyanları, dönemin ve çevrenin baskıları, arkadaş ilişkileri, hataları, hayalleri ustalıkla sergilenmiş. Pasajlardaki doğa betimlemeleri esere farklı bir bakış açısı getirmiş.
Sevgi Soysal eserlerinde sadece bir aşk hikâyesi kurgulamamış aslında. Dönemi, dönemin insanların hayatlarındaki etkilerini özellikle cinsiyet ayrımcılığını resmetmiş çarpıcı bir şekilde. Buna "müstehcenlik" denmiş, yasak getirilmiş, toplatılmış, engellenmiş... Yazdıkları yaşanmış ya da yaşanmak istenmiş ve yaşanacak yıllar boyunca... Bu usta kalemler yaşadıkları onca zorluğa rağmen mücadele etmişler ve daha sonra ödüllendirilmişler ironik bir şekilde.
Kadın yazarlarımızı her fırsatta tanıtmaya çalışan Sevgili Samet Güzel'in gerçekleştirdiği "Sevgi Soysal okuma etkinliği" kapsamında bu eseri okudum, bu nazik davranışından ötürü teşekkürlerimi sunuyorum kendisine.
Yürümek, dönüp bakmamak arkaya. Arkada ne var? Yan yana asılı duran resimlerin korkutucu düşlerle yüklü can sıkıcı renklerinden başka. Susmak, tanımak, sevmek. /Sayfa 152
Yürüdüğümüz 'hayat' denen bu zorlu yolda arkada bıraktıklarımız; pişmanlıklarımız ve hayal kırıklıklarımız olsun.. umudumuz hep bir adım önde olsun... Sevgiyle