Gönderi

530 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 20 days
Kitap daha ilk sayfasında son derece karışık ve anlamsız bir şekilde başlıyor. Okudukça anlamsızlıklar artıyor ve kafada sadece soru işaretleri oluşuyor, tamam fantastik edebiyat türlerinde bu durum genelde olan bir durumdur ama Sissoylu’da ise fazlası ile bu durum mevcut. Sanki bu sayfalarda çeviri de ekstra bir şekilde kötü geldi gibi. 30 sayfa kadar bu şekilde okuduktan sonra kitap içinde küçük basit bir olay oluyor ve çeviri birden akmaya başlıyor ve kitap da inanılmaz bir tempo kazanıyor, oluşan soru işaretleri oluşan tempo içinde cevaplanıyor, yeni, yeni ama çok kaliteli başka soru işaretleri oluşmaya başlıyor ama bu soru işaretleri kitabın başındaki gibi okura anlamsız gelen soru işaretlerinden değil aksine anlamlı ve merak seviyesini zirvede tutan cinslerdendi, tamam her şey rayına oturdu kitap beni içine aldı derken kitap birden tekrardan yavaşlıyor hatta artık o kadar yavaşlıyor ki, Vin sadece arka arkaya asillerin düzenlediği o balodan çıkıp başka baloya gidiyor ve sadece balolara hazırlanıyor balolar hakkında nezaket derslerine giriyor. Bu sayfaları okurken maalesef çok sıkıldım hatta içimdeki bir duygu kitabı yarım bırakmamı da söyledi ama 100 sayfa kadar daha ilerledikten sonra kitabı iyi ki de yarım bırakmadığıma sevindim. Okudukça kitap daha çok kendine geldi ve güzel bir final ile de ilk bölümü sonlandı. Kitap içindeki karakterler çok güzel, hayran olunası hatta taklit edilesiler, yaşanılan dünya da bir o kadar hayranlık duyulası ve taklit edilesi ve kesinlikle de orijinal. Gökten yağmur gibi kül yağdığını düşünün, geceleri etrafa sislerin hâkim olduğunu düşünün, geceleri sislerin içinde sadece ölümün olduğunu düşünün ve o sislerin içinde de insan veya hayvan cesetlerinden beslenen ve beslendikleri leşlerden şekillenen “sishortlakları” olduğunu düşünün ve yeterince orijinal bir fikir olduğuna hemfikir olacağız. Ama içinde bu kadar güzel karakterler olmasına rağmen, bu kadar güzel, ilgi uyandıran bir evren bir şehir olmasına rağmen kitap betimleme konusunda çok zayıftı daha doğrusu hiç yoktu. Ne Venture Kalesi’ni hayalimde canlandırmama izin verdi, ne Kredik Shaw’ın nasıl bir şey olduğunu canlandırabildim, ne Vin’in fiziksel güzelliğini, ne de Kelsier’in veya diğerlerinin fazlası ile giyimlerini ve fiziksel görünüşlerini zihnimde oluşturabildim. Bana göre fantastik bir roman için bunların olmaması çok büyük bir eksiklik, bu serinin yarısı uzunluğunda olan Yüzüklerin Efendisi’nde ise içinde olan o kadar olayın, kurgunun yanında hem kişilerin fiziksel özellikleri, giyim şekilleri aklımıza kazınırken hem de her bir yerin adı, görüntüsü fazlası ile zihnimizde rahatlıkla canlanabiliyor, Yüzüklerin Efendisi’nde harita bile kolaylıkla insanın zihninde yer edebiliyor. Zaman Çarkı serisine başlamadan önce sanırım Yüzüklerin Efendisi gibi bir seriye içimde oluşan özlemi giderecek bir seri buldum demiştim ama Zaman Çarkı çok güzel olmasına rağmen yanına dahi yaklaşamayacak bir seri olduğunu anlamıştım, sonra aynı şeyleri Sissoylu için de dedim ama sonradan Sissoylu’nun da aynı şekilde her ne kadar çok güzel olsa da yanına bile yaklaşamayacak bir seri olduğuna karar verdim ama artık şunu çok iyi biliyorum ki hiçbir seri Yüzüklerin Efendisi olamaz hiçbir seri onun yanına dahi yanaşamaz. Dediğim kısımların eksikliğine rağmen, okuduğum her bir fantastik romana göre içinde olmayan bir fazlalık vardı, Brandon Sandersson evrenlerinde en çok duyduğum bir beğeni unsuru ise her bir kitabına, serisine göre içindeki büyülerin orijinalliği ve anlatış şekliydi. Allomanserler kesinlikle çok orijinal, bununla beraber ustaca bir şekilde büyülerin o kadar güzel tarifi yapılıyor ki okurken insanın içinden gerçekliğini sorgulamak bile gerekmiyor hatta geçtiğimiz gün koşarken bile bana güç versin diye içimden lehim yakma isteği duydum. Büyüler yani kitap içindeki allomansilerin anlatım şekilleri ise fizik dersi niteliğinde, “itme” ve “çekme” kavramları momentuma uygun bir şekilde anlatılıyor, metallerin ağırlıklarına göre, yoğunluklarına göre itme ve çekme ile ilgili yöntemlerinin anlatılması akılda en ufak bir soru işareti bırakmıyor ve etrafınızdaki metallere daha farklı şekilde bakıyorsunuz. Oluşturulan evrenin bir başka güzel tarafı da oluşturulan evrenin ve şehrin yönetim şekli. Tolken’in oluşturduğu o mükemmel dünyadaki gibi beyaz ile siyahın, iyi ile kötünün destansı mücadelesi yok aksine yaşadığımız dünyaya daha benzer bir evren var hatta şüphesiz dünya tarihinden olan olgular ile benzerlikler göstererek. Yazarın kendine özgü kurgusu ile baskın olan teokrasi yönetimi olması serinin güzelliğini arttırmış, bu yönetim şekli içinde proleteryadan bir tık belki de daha fazla tık olarak ileride olan skaa sınıfının yaşadıklarına ortak olmak, Kelsier ile onlara yardımcı olmak, asiller ve skaalar arasında ayrımcılığı okumak serinin ana konusunu oluşturuyor. İçinde beğenmediğim, sevmediğim birkaç unsur olmasına rağmen kitabın kapağını kapatır kapatmaz Vin’i, Kelsier’i özellikle de Sazed’i özlediğimi fark ettim. Fantastik seven herkesin okumasını istediğim, fantastik edebiyata polisiye gibi üvey evlat gözüyle bakanların da okuyup en azından giriş yapmayı deneyebileceklerini düşündüğüm bir seri.
Sissoylu - Son İmparatorluk
Sissoylu - Son İmparatorlukBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 20141,268 okunma
··
1 plus 1
·
2,656 views
Tomriss okurunun profil resmi
Kitabı daha yeni bitirdim ve kendimi bu incelemelere attım... Ve bunu okuduktan sonra kitaba bir kere daha hayran oldum...
celtispallida okurunun profil resmi
Yorumunuzu okurken kitabı bir alıp okumak istedim, bir vazgeçtim. Sonuç olarak okumaya karar verdim. Güzel bir yorum olmuş, elinize sağlık :)
mithrandir21 / Uğur okurunun profil resmi
Genel olarak okurken bende çok gel gitler oldu maalesef. Yer yer çok güzel iken bazen de sıkıcı olabildi ama genel hatlarıyla güzel bir kitap. Farklı fantastik eser okumak için güzel bir eser.
3 next answer
Bahtiyar okurunun profil resmi
İnclemeniz cidden çok güzel,kitabı en kısa zamanda okumayı düşünüyorum.
mithrandir21 / Uğur okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Tavsiye ederim okumanızı.
Cem okurunun profil resmi
Gel de okuma:)
mithrandir21 / Uğur okurunun profil resmi
Okunması gerekli bir kitap kesinlikle.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.