“ʙɪʀ ᴍüsʟüᴍᴀɴ ᴅᴇᴍᴏᴋʀᴀsɪʏᴇ ɴᴀsıʟ ʙᴀᴋᴍᴀʟı”
Selamun aleykum kitapseverler. Bugün yeni bir seri ile geldim.
Bir Müslüman Nasıl Bakmalı serisindeki kitaplar, özellikle gençlerin samimi anlam arayışına belli konular ve meseleler etrafında bir bakış açısı sunma amacıyla hazırlanmıştır. Okuyucuları, İslami hassasiyetler üzerinden düşünmeye ve araştırmaya sevk etmek amacındadır. “Bir Müslüman bu konuya sadece bu şekilde bakmalıdır” şeklinde mutlakçı bir anlayıştan uzaktır.
Serimizin ilk kitabı “Bir Müslüman Demokrasi’ye Nasıl Bakmalı?” kitabımda, demokrasinin sanki İslam’a alternatif bir ideoloji gibi algılanışına karşı, onun İslam’a değil otoriterliğe, monarşiye, teokrasiye veya oligarşiye alternatif bir yönetim sistemi olduğu üzerinde durulmaktadır.
Demokrasinin, İslam’ın alternatifi olmadığı vurgulanmakta, İslam’ın da bütün çağlar için, hatta çağlar öncesinden demokrasiyi önermiş olduğu iddiası da incelenip, sorgulanmaktadır.
Demokrasi, bir yönetim biçimidir. Halkın egemenliğini amaçlar.Bir din veya bir ideolojinin de temsili değildir. Toplumların yaşayışı ve yönetilmesiyle alakalı bir kavramdır. Demokrasi; Oligarşiye, Monarşiye, Aristokrasiye ve Teokrasiye alternatiftir.
Kitapta , demokrasinin İslami dayanağı olarak sunulan Şura’nın gerçek mahiyeti tartışılmakta ve demokrasinin Allah’ın hükmüne karşı halkın hükmü anlamına gelmediği vurgulanmaktadır.
Açıklama da beyan edildiği üzere mutlakçı bir yol izlenilmeden farklı perspektiflerden bakmanızı sağlıyor. Özellikle Hulefa-i Raşidinin seçilmesi tek tek inceleniyor ve bir mukayese yapılması ilgimi çekti.
Siyaset ve tarihe ilgisi olan okurların bilhassa gençlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum...