Bazı kitapları kurgu ve hayal ürünü kabul ederek okur geçer ve ben gibiyseniz 10 gün sonra kitaptaki karakterleri bile hatırlamazsınız. Ama bazı kitapların kurgu olduğunu da bilseniz okursunuz geçmez, unutulmaz, gitmez ve etkisi bitmez. Yazarın okuduğum ikinci kitabı da yine beni yanıltmadı ve dolu dolu yoğun bir yolculuk yaşattı. . Kitap tarz olarak polisiye diye geçse de içerisinde ele alınan konular öyle geniş bir çerçeveye ait ki onu polisiye kitap konumundan çıkartıp yoğun araştırmalar sonucu yazıldığını anlamamak mümkün değil. Ateş Yolu'nda tarihin derinliklerinden, bilinmesi yalnızca insanların merakına ve ilgisine kalmış gizli alanlardan, yakın geçmişimize ve tam da bugünümüze ilişkin yaklaşımlardan ilmek ilmek işlenmiş bir olaylar örgüsü var. . Birbirine sıkı sıkıya bağlı bir arkadaş grubu, büyük bir geceye yapılan hazırlıklar, ve o geceden 24 saat önce işlenen bir cinayet. Kilisenin tabanına çizilmiş cesedin içine yatırıldığı bir pentagram ve her köşesine yazılmış bir ayet ; İnna lillahi ve inne ileyhi raciun. Komiser Cemil bu cinayeti araştırdıkça karşısına çıkan ipuçları sayesinde öyle kolay bir dava olmadığını anlaması uzun sürmez. Bir kilisede pentagram üzerinde işlenmiş bir cinayet ve yazılmış bir Kuranı Kerim ayeti. Cinayet çözülüyor çözülmesine de, öyle yoğun konulardan geçiyor ve katil öyle şaşırtıcı birisi çıkıyor ki, son sayfayı kapattığımda işte bu bee demeden duramadım yine . Satanistlik, wiccalar, neopagan gruplar, 1000 yılda bir dünyaya gelmesine inanılan Deccal, Türkiyede yapılanmış dini kendi amaçları doğrultusunda kullanan cemaatler, Halid Bin Velid ve kılıcı Seyfullah, Hz. Adem'in ilk karısı olduğuna inanılan Lilith ve daha bunlar gibi bir çok nokta beni yine aklımı başımdan alan araştırmalara sürükledi. Tavsiyem midir, kesinlikle

Ateş YoluHayri Özdemir · Pera Kitap · 201568 okunma

·

163 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Leyla Avcı