Yemyeşilinden bir bahçede,
Süzülüyor bir kuğu misali.
Otların ardından bir çift göz
onu izlemekte.
Kıskanmakta Havva ve
artık barınamamakta burada,
Çekip çıkarıyor Adem'i
Verip veriştiriyor.
Adem göz ucuyla
hâlâ izlemekte.
Kırmızıdan iki çiçek
Sağında.
Serpiliyor bir ahu misali
Parmaklarının ucunda.
Kırmızıdan iki çiçek
Solunda.
Saçları dökülmüş öne.
Sol kolu asılı havada
Asalet misali.
Saçları dökülmüş arkaya.
Maviden bir kelebek,
Konmuş başına
Güzellik misali.
Turuncu çiçekler yasta,
Esirgeme yüzünü bizden, diye diye
Düşmekte yere başları,
Solmakta yaprakları,
ve kıskanmakta, duvak olmuş
dökülen söğüdün yaprakları üstüne.
Tek başına mor bir çiçek bakmakta
Uzaktan uzaktan ona
Mağrur, hüzünlü ve
Bir parça ümitli
Döner belki
Kendine doğru diye.
Güneş onu takipte,
Simasını döndüğü taraf:
Gündüz.
Simasından mahrum taraf:
Gece.
Meridyenler bir bir dökülmekte
Enlemler bir bir kaymakta
Petersburg Beyaz Geceler'ini kaybetmekte
Puşkin, Gogol, Dostoyevski
Üzgün üzgün durmakta
Köprüsü'nün üstünde Neva'nın.
Ankara'nın doğusu beklemekte
Artık hiç okunmayacak ezanı
Sofralarında Ramazan'ın.
Ankara'nın batısı harıl harıl çalışmakta
Simasından vuran ışığın altında,
Göz kapakları yorgun düşüp kapanınca
Her şey kararıp düşmekte
Dipsiz bir kuyunun derinliklerine
Tek tek...
Geriye ne renk renk çiçekler kaldı
Ne de yemyeşilinden bir bahçe,
Sadece koyu karanlık
ve nefesi dışında.