Gönderi

“Sesiniz benim sesimdir, unutmayınız!."
“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!” 1933 (Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yerli Yabancı 80 İmza Atatürk’ü Anlatıyor, s. 183) “Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıkların arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.” 1937 (Atatürk’ten B.H., s. 6, 128)  “Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takibe söz vermişsiniz. İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman bile durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her yaratılmış için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevî bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlâtları, yorulsanız bile beni takip edeceksiniz. Ben bu akşam buraya yalnız bunu size anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar.” (Ankara’da öğrenimde bulunan Bursalı gençlerin düzenledikleri Uludağ gecesinde söylenmiştir.)  “Korku üzerine egemenlik kurulamaz. Toplara dayanan egemenlik sürekli olmaz. Böyle bir egemenlik ve hatta diktatörlük, ancak ayaklanma çıktıktan sonra geçici bir zaman için gerekli olur. Üyeleri çok fazla olan komisyon, büyük işler ortaya koyamaz.” (Vossische Zeitung muhabirine demeç)  “Yeni Türkiye Devleti savaşçı bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır. Bu devleti en kuvvetli temeller üzerinde çok az zamanda kurmak hususunda Japonlar’dan az yetenekli olmadığını gerçekten ispat edecektir. Denebilir ki, hiçbir şeye muhtaç değiliz, yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak. Sosyal hastalıklarımızı araştırırsak temel olarak bundan başka, bundan önemli bir hastalık bulamayız, hastalık budur. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı şekilde tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Eksiksiz bizim milletimizin fertleri çalışmaya isteklidir. Fakat harcanılan çalışmadan yararlanmanın büyüklüğü, emekte uygulanan yönteme uygundur. Öncelikle yöntemlerimizi en çok kazanç verecek medeni şekilde belirlemeliyiz. Millet ve memleketimiz bütün dünyada hayret verici zaferlerinden sonra bile güven ve huzur içinde kendini görememek talihsizliğine mahkûmdur. Geçmiş, karanlık ve uğursuz geçmiş, millete ancak böyle bir miras bırakmıştır.” (Vakit Gazetesi; 20.1.1923) / Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri  “Kendimize güveneceğiz. Savaşı kaybedeceğiz düşüncesi, korkusu, bizi aşağılık duygusuna götürür. “Biz adam olmayız” düşüncesinin sonu, başkalarına tutsak olmaktır. “Sesiniz benim sesimdir, unutmayınız" Ölüm Yıldönümünde Ata’mızı saygı ve rahmetle anıyoruz.🙏🙏
··
539 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.