Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
MTO OKUMALARI
İlk Okuma Sonrası İncelemem: MTO okumalarından muazzam bir kitabı takdim ediyorum. Bu kıymetli eserin yazılış amacını giriş kısmında ki şu söz ile aktarmak çok net olacaktır. “Bu kitabın hedefi: Tarihin bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini göstermek; sömürgeciliğin sona ermesinden sonra, tarihi inisiyatif ve hamlenin tek merkezi, değerlerin tek yaratıcısı sanki Avrupa imişçesine, insanlık tarihine sadece Avrupa gözüyle bakmanın artık imkânsız olduğunu anlatmaktır.” “Bu kitap, tarihin kaçırılmış fırsatlarını ve insanın kaybedilmiş boyutlarını bizimle birlikte aramaya katılmak isteyen kimselere sesleniyor.” Bu kitapta günümüzde özellikle batı tarafından bizlere empoze edilmeye çalışılan birçok düşünce yıkılmaktadır. Batı bize her şeyin onlardan çıktığı, onların bulduğu şeklinde bir tarih dayatmaktadır. Bugün birçok konuda kendilerini en iyi olarak gördükleri aşikâr peki bu gerçekten böyle mi? Şuan öne sürdükleri birçok bilimin, ilimin temelleri yüzyıllar öncesinde kimler tarafından atıldı? Batı Zihniyetinin temel amacı “ben tabiata aitim değil tabiat bana ait” düşüncesini herkese kabul ettirmektir. Bu kıymetli eser bize daha doğrusu bütün insanlığa geçmişini ve medeniyetini hatırlatmak istiyor. Bu kitabı okuduktan sonra geçmişimize sahip çıkmanın önemini anlayacaksınız. Sıkıcı bir tarih anlatımı olmadığını, aksine başlıklar altında özü aktaracak şekilde birçok ilgi çekici bilgi ve düşündürücü hususun fevkalade bir düzenle aktarıldığını bütün samimiyetimle söylemek istiyorum. Mesela Avrupalılarca bulunduğu iddia edilen birçok şeyin Çinliler tarafından yüzyıllar önce bulunduğunu veya zaten kullanıldığını göreceksiniz. İslam biliminin ne denli gelişmiş olduğunu ve İslam’ın Altın Çağının insanlığa ne denli katkılar sağladığını, geliştirdiğini göreceksiniz. Rönesans’ın ne denli zarar verici olduğunu göreceksiniz. “Rönesans’la birlikte pek çok şey öldü. Ve bizi öldürmekte olan pek çok şey doğdu.” Özellikle Amerika olmak üzere bugün dünyaya nutuk çeken birçok Avrupa ülkesinin nasıl soykırımlar yaptığını göreceksiniz. Kitabın son bölümü olan İnsan Ancak Medeniyetler Diyaloğu Sayesinde Hayatta Kalabilir bölümünde işin özü, gelinen nokta ve ne yapmamız gerektiği çok güzel aktarılıyor. Tarihin 3 eşiği vardır. Bunlar; 1. İnsanın aletle doğuşu 2. Tarımla birlikte medeniyetin fışkırması 3. Atom ve genlerle oynama eşiği Genlerle oynayarak insanı aletten önceki döneme, hayvanlık dönemine döndürecek teknik güce sahipler. Atomla oynayarak, medeniyetin bütün izlerini ortadan kaldırmak, hayat izini yok etmenin teknik gücüne sahipler. Peki, bu sorunların üstesinden nasıl geleceğiz daha doğrusu bu tehlikeleri nasıl önleyebiliriz? Tabii ki medeniyetler diyaloğu sayesinde. “Hakiki medeniyetler diyaloğu, ancak herkes diğer insanı, kendisinin tam anlamıyla insan olması için, kendisinde bulunmayan taraf olarak görüp buna kesinlikle inandığı zaman var olur.” 2. Okuma Sonrası İncelemem: Marksist İnceleme ve Araştırmalar Merkezi müdürlüğü, Fransız Parlamentosu’nda milletvekilliği, Meclis Başkan Yardımcılığı, Senatör gibi görevlerde bulunan, uzun zaman Fransa’daki komünistlerin en büyük akıl hocası olarak tanınan bir bilim adamı 1982 senesinde 69 yaşında Müslüman oluyor ve bu kitabı ile okurlara, insanlığa sesleniyor açın gözünüzü ve kendinize gelin diyor, tarihin bakış açısı değişmeli diyor, geçmişi ve medeniyeti hatırlatıp geleceği inşa etmemiz için bizlere uyanın diyor. Yazarımız, Filistin davasına sahip çıkması ve İsrail zulmünü kitaplarında dile getirmesinden ötürü Batılı basın ve yayın organları tarafından aforoz edildi; böylece kendisine büyük kitabevlerinin ve yayın kuruluşlarının kapıları kapandı. Avrupa ve Amerika kitle iletişim araçları kendisini tam bir sükût ambargosuna tâbi tuttular. Kendisinden tek satırla, tek kelimeyle dahi bahsetmez ve kendisine söz hakkı vermez oldular. Bu kitapta, Batı’nın insanlığa empoze etmeye çalıştığı düşünceler yıkılmaya çalışıyor. Her şeyi biz bulduk biz kurduk diyen batıya hadi oradan diyor yazarımız. Şuan öne sürdükleri birçok bilimin, ilimin temellerinin yüzyıllar öncesinde kimler tarafından atıldığını anlatıyor. Mesela İslam biliminin ne denli gelişmiş olduğunu ve İslam’ın Altın Çağının insanlığa ne denli katkılar sağladığını, geliştirdiğini göreceksiniz. Avrupalılarca bulunduğu iddia edilen birçok şeyin Çinliler, Hintliler vs. tarafından yüzyıllar önce bulunduğunu veya zaten kullanıldığını göreceksiniz. Rönesans’ın ne denli zarar verici olduğunu göreceksiniz. Özellikle Amerika olmak üzere bugün dünyaya nutuk çeken birçok Avrupa ülkesinin nasıl soykırımlar yaptığını göreceksiniz. Genlerle oynayarak insanı aletten önceki döneme, hayvanlık dönemine döndürecek teknik güce sahipler. Atomla oynayarak, medeniyetin bütün izlerini ortadan kaldırmak, hayat izini yok etmenin teknik gücüne sahipler. Peki, bu sorunların üstesinden nasıl geleceğiz daha doğrusu bu tehlikeleri nasıl önleyebiliriz? Tabii ki medeniyetler diyaloğu sayesinde. “Hakiki medeniyetler diyaloğu, ancak herkes diğer insanı, kendisinin tam anlamıyla insan olması için, kendisinde bulunmayan taraf olarak görüp buna kesinlikle inandığı zaman var olur.”
İnsanlığın Medeniyet Destanı
İnsanlığın Medeniyet DestanıRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 20181,537 okunma
··
720 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.