Raskolnikov;
Her ne kadar parasızlık, fakirlik, çaresizlik yüzünden cinayeti işlediği görülse de aslında o, insanları bir tefeci olarak sömüren birine karşı bunu yapmış, soğukkanlılıkla baltasını çıkarıp onu öldürmüş ve bunu yapmadan önce de cesaretini denemek istemiş, yapıp yapamayacağını da görmek istemişdir. Sonrasında kocakarının kardeşi Lizavetta'yı ise öldürmek istememiş, ama olay yerine bir anda gelip, tüm olanları gördüğü için onuda öldürmek zorunda kalmıştır..
Cinayeti işlemeden önce bir makale yazarak, orada ne yapılması gerektiğini söylemiş ve bir mesaj da vermiştir..
Makalede iki tür insan çeşidi olduğunu;
Birincilerin uysal bir yaşayış sürdürdüklerini, boyun eğerek yaşadıklarını,
İkincilerin ise kanun sınırlarını aştıklarını, yeteneklerine göre yıkıcı olduklarını, bugünün daha iyi şeyler adına yıkılmasını istediklerini söylemiştir..
Burada Raskolnikov gerek karakteri gereği, gerekte işlediği cinayet ile kendini ikinci bölüm insanların olduğu yerde konumlandırmıştır.. Toplumun içinde birazda olsa sivrilenlerin, küçücük bir yenilik yapma yeteneğini gösterenlerin, yaradılışları gereği kan dökmek zorunda olduklarına inanmıştır..
Cinayeti işlemede ki bütün sebebin bir cesaret gösterebilecek mi gösteremeyecek mi bunu görmek istemiş olması, aynı zamanda
ben bir bit miydim , yoksa bir insan mı, diyerek kendisinin ne olduğunu, varlığını kanıtlamayı istemiştir..
İşlediği bu cinayet ile, bir başkaldırı yapmak istemiş, insanlığa ve insanlara zulmedenlere karşı gelmek istemiş, cinayeti işledikten sonra bile buna cinayet denmez, ben insanların kanını emen, bir tefeciyi, bir biti öldürdüm demiştir..
Onların milyonlarca insanı mahvettiğini, üstelikte bunu kendilerinde bir erdem olarak gördüklerini, onların bir yığın dolandırıcı ve alçaktan başka bir şey olmadıklarını söylemiştir..
Raskolnikov;
Herkesin döktüğü kanı, şu yeryüzünde bir çağlayan halinde dökülen ve her zaman dökülmüş olan kanı! Onu bir şampanya gibi akıtanlar, sonradan Capitole'de taç giyip insanlığın kurtarıcısı ilan edilmediler mi?..
Bu sözü söyleyerek düzenin kirliliğinden bahsetmiş ve aslında bu düzene karşı gelmek içinde bu cinayeti işlemiştir.
Cinayetten sonra bunu bir soğukkanlılık ile saklamaya çalışmış, belirli bir müddet kadar herkesden saklamış ama daha sonrasında bedeni ve vicdanı bu yaptığına karşı çıkınca daha fazla dayanamamış ve bunu sevdiği kadına Sonya'ya itiraf etmiştir.. Cinayetten sonra bir çok aileye yardım etmiş, bir çok ailenin kurtulması için iyilik yapmış, merhametli bir yanı da olan birisidir aslıda kendisi..
Sadece var olmak ona her zaman az görünmüş, o hep bundan daha fazlasını istemiştir.. Yaşamak sadece nefes alıp vermek olmamalı, daha büyük, daha önemli şeyler yapmalı, bir ülkü uğruna, hayal uğruna, umut uğruna kendi hayatını feda edebilmeli insan demiştir..
En sonunda artık daha fazla dayanamayarak kendisini ihbar etmiş, cezaya çarptırılmış ve mahkum olmuştur.. Sevdiği kadın Sonya bir seks işçisidir, o bunu bildiği halde yinede onu seviyor.. Sonya da aynı zamanda onu seviyor, ama bunu birbirlerini karşı belli ediyorlar, bir türlü söyleyemiyorlar.. Sonya onu hiç bırakmamış, onunla her yere gelmiştir.. Ona katil olduğunu itiraf ettiğinde bile Sonya onu yadırgamamış ve onu anlamaya çalışmıştır.. Mahkum edildiğinde bile onunla birlikte gitmiş, sürekli onu ziyaretlere gitmiş, onu yalnız bırakmayarak sevgisini göstermiştir..
Sonya dinine çok bağlı biridir.. Raskolnikov ise inançsız.. Aralarında bunun tartışması çok geçer..
Raskolnikov yolun sonunda;
"Artık onun inancı, niçin benim inancım olmasın? Hiç değilse onun duyguları, onun çabaları..."
Diyerek büyük bir sevgi gösterisinde bulunmuş, onun inancı benimde inancım artık diyerek, onu ne kadar çok sevdiğini göstermiştir...
Raskolnikov'u her ne yaparsa yapsın, her daim seven bir kız kardeşi, annesi, bir dostu ve onu gerçekten seven bir kadın vardır..
Fyodor Dostoyevski
·
137 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.