Gönderi

Deniz Kızı
Biraz uzun olucak ama... Sabah uyanıp gök yüzünü maviye boyamak istiyorum. Bulutların üzerinde parmak uçlarımda gezip dans etmek istiyorum. Otobüsün en arka koltuğunda gitar çalıp insanlarla şarkı söylemek, yağmurda koşup yorulduğumda yere uzanmak. Ellerimi havaya kaldırdığımda yıldız tozuna bulanıp parlamak. Bunları düşünürken bile yerimde sallanıyor, dudağımı ısırıyorum. Heyecan yapıyorum ve çok geç olmadan camımdan gelen araba sesleri beni hayata döndürüyor. Galiba seslerin beni geçirdiğim transtan uyandırmadığı vakitleri sevme nedenim bu. Temas sevmeyen ben yüzerken sanki şarkı dinliyorum. Etrafımda olanlar boğuk sessiz bir şekilde ulaşıyor bana, ninni gibi aslında. Bir yandan sesler öyle gelirken suyun bedenimi sarıp, sarmaladığını hissediyorum. Yeni doğmuş bir bebek gibi. Şefkat gördüğüm suya öyle bir sevgi besliyorum ki çocukken deniz kızı olmak istediğim zamanları hatırlıyorum. Deniz kızının gerçek hikayesini duyduktan sonra çok üzülüp bir dönem bu isteğimin azaldığını da bilirim. Altı güzel kızı olan denizlerin kralı varmış. Anneleri ölmüş ve onları bakıcılar büyütmüş. En küçük prensesin saçları kıvırcık olup omuzlarına süslüyormuş. Kızlar yeryüzünü hep çok merak etmişler. Bacaklarının olması nasıl bir şey, iki şeyin üzerinde yürümek nedir bilmezlermiş. En küçükleri yeryüzünü çok görmek istiyormuş. “On beş yaşında” demiş bakıcı “O zaman görürsün” Yavaş yavaş bütün denizkızları yaşı geldiğinde yüzeye çıkıp gördüklerini kardeşlerine anlatmış. Yıllar geçmiş ve küçük denizkızının sırası gelmiş. Yüzeye çıktığında bir gemi görmüş, gemi demir atıyormuş. Küçük denizkızı gemiyi izlerken yakışıklı prensi görmüş. Hava kararmış ve fırtına çıkmış, gemi sallanmaya başlamış. Gemi fırtınaya dayanamayıp sulara gömülmüş. Denizkızı boğulan prensi kurtarmış. Onu almış ve sahile bırakmış. Sabah olmuş ama prens hala uyuyormuş. Suyun içinde beklerken gelenleri gören deniz kızı saklanmış. Biraz sonra askerler gelmiş ve prens gözlerini açmış. Deniz kızını fark etmeden kalkmış askerlerle gitmiş sahilden. Küçük denizkızı prensi unutamamış. Onu görür diye sahile gitmiş ama hiç bir zaman yokmuş. Bir karar almış sonunda. Su cadısına doğru yüzmüş. Cadı onu görünce “Neden geldiğini biliyorum” demiş. “Ama bunun bir bedeli var, biliyor musun?” “Bilmiyordum,” demiş küçük denizkızı, “Ama umrumda değil” "senin o güzel sesini istiyorum,” demiş cadı, “Sesin için sana iyi ayak veririm. Ama unutma, prens seni bütün kalbiyle sevmeli ve evlenmeli. Yoksa bir deniz köpüğüne dönüşüp sonsuza dek yok olursun.” ”ne olursa olsun istiyorum” demiş küçük denizkızı. Cadı küçük denizkızına içmesi için ilacı vermiş. Deniz kızı prensin bacaklarına kavuşup prensin karşısına dikilmiş . Prens bu hiç konuşmayan kızdan hoşlanmış ve onu yanına almış. Denizkızı da prensi zaman geçtikce daha çok bağlanıyormuş prense, ama prens ona bir türlü evlenme teklif etmiyormuş. Prensin kendine eş bulması gerekiyormuş ama deniz kızı aklına gelmiyormuş. Prens çıktığı bir gezideki bir ülkenin prensesiyle tanışmaya karar vermiş. Gemisiyle yola çıkmış ve yanındadenizkızını da götürmüş. Prens deniz kızını unutmuş prensesle karşılaşınca ve hemen evlilik teklifi etmiş. Deniz kızı bunu duyunca mahvolmuş. Düğünleri sırasında güverteye çıkmış. Düğünden sesler geliyor herkes çok eğleniyormuş ama deniz kızı mutsuzmuş. Gözyaşları teker teker süzülüyormuş yanaklarından. Prens evlendiğinde bir deniz köpüğü olup o sulara karışacakmış. Birden suların dibinden bir ses gelmiş. Denizkızının kardeşleri bir hancer getirmişler. “Saçlarımızı su cadısına verip bu bıçağı aldık. Eğer bu gece bu bıçağı prensin kalbine saplarsan büyü bozulacak.” Deniz kızı nasıl öldürürmüş sevdiğini? Kız kardeşlerine bakıp gülümsemiş. Denizkızı bıçağı almış ama prense asla zarar veremezmiş. Güneş doğmuş ve kendin göz yaşları süzülürken denize bırakmış. Denize düştüğü gibi köpüğe dönüşmüş. Sevilmek çok zordu, deniz kızı gibi sevmek değil, köpük olmamaktı olay. Dünya prensler ve deniz kızlarıyla doluydu. Bu yüzden hayal kurmak belkide yasak olmalıydı bu dünyada. reisea
84 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.