Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gelenek ve Eleştirel Seçicilik
Din gelenek, görenek anlamına geliyor. Gelenekçilik, görenekçilik, muhafazakarlık, konformizm, tarihçilik, coğrafyacılık, vatancılık, toprakçılık, bayrakçılık... Hepsi dinle özdeşleşmiş durumda. Din de bir folklora dönüşmüş, folklor bir din haline gelmiş durumda. Yani böylesine derin bir çelişki yaşıyoruz. Sizin kuşaklar bütün bunları sorgulayabilmeliler. Sorgulayabilmeleri için öncelikle zihinsel cesarete ihtiyaçları var. Genç kuşakların üstatlara yönelik olarak “Efendim ne buyuruyorsanız öyle.” dememeleri gerekiyor, çünkü gördük ve yaşadık ki, üstatlarımız da yanlış yapabilirler. Yapıyorlar nitekim. Diyorum ki, bu üstatları incitmeden onlarla en güzel dille konuşarak, onları da sorgulayabilmeliyiz. Bir örnek arz edeyim sizlere; Necip Fazıl'ın Adnan Menderes'e yazdığı mektuplar kitap haline geldi. Bu mektuplardan bir tanesinde merhum Necip Fazıl, Menderes'e "Mübarek ellerinizden dudaklarımı derinize raptederek, ebediyen sökülmemek üzere öperim" diyor. Şimdi diyorum ki gençlere; böyle bir mektubu başbakana bir partinin ilçe başkanı, il başkanı, bir milletvekili yazabilir, bakan olmak için. Ama bir dava adamı yazamaz. Dava adamı yazıyorsa eğer bu mektubu, o zaten dava adamı filan değildir. Bunlarin değerlendirilmesi gerekiyor. Bu tabi Üstada hakaret anlamına gelmez, ama gençler bir şekilde takdir ettikleri üstatlarını bir süre sonra efsaneleştirilmiş olarak buluyorlar. Birisini efsaneleştiriyorsanız zaten o örnek olmaktan çıkıyor. Hâlbuki bunların olumlu örnekler olarak bizim hayatımıza girmesi gerekiyor. Sizin kuşakların ufkunu kendi seçtikleri Üstatlar kapatıyor. Sizin kuşakların, ufkunuzun hiç kimse tarafından kapatılmayacak şekilde, bir bilinç teyakkuzu içinde olması gerekir.
Sayfa 38 - Beyan Yayınları
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.