Okuduğum ikinci Balzac kitabı. Dostoyevski ilk kitabı olan İnsancıklar eserini Balzac'ın bu eserinin çevirmenliğini yaptıktan hemen sonra kaleme alıyor. Balzac kitaplarını yoğun betimlemelerden oluşturuyor ve betimlemeler arasında olay akışını yakalamak için okuma sırasında sık sık geriye dönme ihtiyacı hissedebiliyorsunuz. Kitabın konusu cimrilik, toplumsal çıkarlar, evliliklerin mal birleşimi sağlayan bir birlikteliğe dönüşmesini kapsıyor. Konu aslında kitaba ismini veren Eugénie Grandet ekseninde gelişse de ana karakter kesinlikle onun babası olan Mösyö Grandet. Ve kitabı okurken kesinlikle bu karakterden nefret ediyorsunuz. Mösyö Grandet oldukça cimri, varlık içinde ailesine yokluk yaşatan, kazandığı altınları harcamak yerine yalnızca onları seyrederek mutlu olan bir adamdır. Ölüm döşeğindeyken bile altınlarının bolluğuna bakarak kendini mutlu hisseder. Aslında hiç umrunda olmayan karısına sırf kızı ile mal paylaşımı yapmamak için doktor getirir ve iyi davranmaya başlar. Kızı Eugénie Grandet'e sadece mal varlığı için bir çok talip çıkar. O ise çıkarsızca kuzenine aşıktır ve yıllarca onunla evlenmeyi beklerken bir anda kuzeninin de toplum düzenine ayak uydurarak mal birleşimi için başka bir kadınla evlendiğini öğrenir. Bu nedenle çektiği acılara rağmen kendisi de başka biriyle evlenmeye razı olur, taliplerinden biriyle evlenir. Hikayede her zaman temiz kalan insan Eugénie Grandet'tir. Büyük bir mal varlığına sahip olmasına rağmen aradığı yalnızca sevgidir. Bu kitap beni çok düşündürdü ve beynimde çok soru bıraktı. Hem de günümüzde de hayat tam bu romana dönmüşken... İnsan neden harcayamayacağı kadar paraya, mala, mülke sahip olma isteğindedir? Onca parası varken bunu kullanarak şirin, güzel, elit, entellektüel bir yaşam biçimini seçmek yerine neden varlığının çoğalışını izlemeyi tercih eder? Birikim yapmak bir süre sonra hastalığa mı dönüşür? Cimrilik bir hastalık mıdır? Elindeki mal varlığına göre mi kısmetin çoğalır ya da senden uzaklaşır? Evlilikler mal varlığı üzerine kurulacaksa herkes istemediği bir insanla mı evlenmek zorunda kalır? Bu toplumda mutsuz evliliklere ve sevginin yok olmasına, insanın bir tür robota dönüşmesine neden olmaz mı? Ölümden sonra kullanamayacağımız şeylerin neden bu kadar esiriyiz; sevmek, sevilmek, mutlu yaşamak varken?

Eugénie GrandetHonore de Balzac · Can Yayınları · 20203,043 okunma

·

1.586 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yeşim