Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eskiden çok gülerdim. Acım içime kan akıtsa da insanlar görmesin, anlamasın diye gülerdim. Daha çocuktum gülmeyi sevdiğimde, ayakkabım delik olurdu, kış mevsimi su dolardı ayaklarıma ama o zaman bile gülerdim. Mutluda olsam mutsuzda olsam tebessüm için mutlaka bir sebebim olurdu. Sonra gülmeyi unuttum ota boka ağlar oldum... Eskiden kendime yapılmasını istemediğim hiçbirşeyi etrafımdaki insanlara yapmazdım, çok düşünür çok dinler az konuşurdum, yorum yapmayı fikir beyan etmeyi sevmezdim, en fazla evet öyle dercesine yada hayır öyle değil dercesine başımı sallardım yeteri kadar konuşmayı ve susmam gerektiğinde susmayı bilirdim, şimdi patavatsızın önde gideni oldum, lafımı sözümü tartmadan yerli yersiz aklımdan geçeni dilime düşürmekten çekinmez oldum... Yanlış adımlar atmaktan korkardım eskiden, ayağımı daha bir sağlam basardım yere, gurur duyardım yaptığım şeylerle ve başım dik yürürdüm. En çok kendime saygı duyardım önceleri, insan kendisine saygı duymazsa etrafındakilere de saygı duyamazmış gibi gelirdi ama zamanla öyle bir hal aldımki kimseye saygı duyamaz oldum. Saygısızlıkta level atladım sanki ve başım öne eğik yürümeyi öğrendim.. Büyüdükçe olgunlaşır diyorlar insanlar için ama ben büyüdükçe edepsizleştim. Eskiden ağzımdan kötü bir laf çıksa "ağzına biber sürerim" derdi annem, şimdi ettiğim küfürleri, saydığım hakaretleri duysa kızgın yağ dökse yeridir ağzıma... Şu yazdıklarımı gelip başkası suratıma baka baka saysa, hiç düşünmeden parçalarım karşımdakini, gel gör ki haksızda olmaz hani! Ama kendimde görebiliyorum hayatıma kattığım her insanın beni ne hale getirdiğini ve yavaş yavaş insanlığımı nasıl yitirdiğimi...
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.