Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 hours
Hayriye Ünal / Dozunda, 2013
hiçbir şey sonsuza kadar sürmesin -rica ederim bir afet sersin leşimizi, bir kaza hazin, bir suç aleti seni öldürsün mesela -çok ağlayabilirim kimseye göstermeden tedirgin etmeden -kenarda durmayı durduğum kadar dik ve itham etmeden bakmayı gözlerin ta içinden bilirim neymiş güzergâhı tam on ikiye vurdu şaibeli saatlerde durdu medet istemeyen gururdu tahriş ettin tahdit ettin ve tereddüt etmedin mideme sapladığın ağrıda şimdi iki büklüm kıvranırken -acı değil felaket hiç- dünya biteviye ve hiç soğumuyor cesedim her şey bu kadar aynı olmak zorunda değil bu omuzlarım bu kadarını tartmayabilir şöyle soralım bir soruyu kim sevmez yaralı bir yırtıcıyı? düşer mi balkonuma yaralı bir kartal? ve ben sarar mıyım hiç, kendi açmadığım yarayı? durup güneye bakan camın önünde ışıklarında şehrin elimdeki ipi bin kere düğümler bin kez koparırım tırnaklarımı başalamayan bitmez, uyanıksan düş, bir şehirden diğeri görülmez evler işaretlenmez kapılar kilitlenmeli aşk içeride bir yerde mi kimse bilmez: aşk bitmez gün biter gece aydınlığa erer işte güneş! bu ben değilim zaten emma söylemiyor o şarkıyı fakat yakabilirdim sana seninle yanan büyük bir ateş bu benim işte! tanıdığın kadınların hülasası - kestirmeden gidilen bir semt istemeden çekilen tetik kana basılmış parmak bu benim kavgasından aşikâr tutkusundan bir savaş kendinden iki düşman çıkaran kendine saldırırmış barışta savaşçı kişi nietzsche'ye sorarsan sense ömrünce her yerde beni ikiye bölmenden tanınabilirsin beni küçültür mü senin arzunu ifşa edişin kollarımı unutmuştum on yıl önce bilmezsin kollarımı buldum bir atıkta bir yığında yüz metrede boğul madan bu basınçtan ölebilirim ben ölebilirim ama sen çak çak ben kendimi haplara sen çiviyi o masaya huzursuz zihnimi gömebilmem kendimi bir duvara duvarda canlı bir hayvan tik tak beni öldürecek bu hiç olmak hiçin olmak bu hiç türk edebiyatı diyorum girdaba türk şiirinin müşfik kolları birbirine kavuşmaz müsteşriklerse hiç anlamaz hiç anlamaz hiç anlamaz bu suyun ötekinden farkını ne gelmiş ne ertelenmiş sorular... sorular... her şey bitmiş olur sen gelmiş gitmiş olursun faraza burada yas başlayacak bütün sesleri sustur beni duy bir kere duy lütfen duy ordasın.. yakınımda.. ama ben kaybettim ezelden değil birkaç günde sesimi... ince ince kurmadıysam can havlindendi yollar daha uzun ve yağmur yıkadıkça parlayan asfalt erkekler giderek daha genç ve yağız hangisinde dursam senle sevişiyorumdur onu kaldırıp baksam oysa ben gözü açık öpüşebilen kadın demektim kayıp ankara dilinde sevişmediğini bir ölünün toprakla dolduğunda ağzı ve gözleri toprakla yastığı kumdan yorganı kumdan kuşlar konamayacak ipte çarşaflarına kan mı şarap mı bacaklarından akan bu dumanla dudağına bu acı tadı açıkları kapatmak için yetmeyecek dozunda bir kadın ve bir erkek olmak Hayriye Ünal / Dozunda
Şimdi Aşk Ebediyyen Değişir
Şimdi Aşk Ebediyyen DeğişirHayriye Ünal · Hece Yayınları · 201719 okunma
·
144 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.