Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gogol tarafından yazılan tiyatro değerlemesi olarak sayabileceğimiz 2 tiyatro işlerinden oluşma bir kitap. Bir kitap hakkında ilk kez şahsi fikirlerimi belirteceğim: Kitaba kötü ya da iyi demiyorum ancak Gogol'ün daha önce 4 kitabını okuduğum için bana diğerlerine nazaran daha basit, daha yavan bir esermiş gibi geldi. Yani bunu Gogol değil başka bir yazar yazsaydı ortalama ve iyi arasında değerlendirebilirdim ancak Portre, Burun, Palto, Taras Bulba gibi hikayeler yazan bir adamın bu tip şeyler yazması bence kariyerinde bir düşüş olarak gösterilebilir bile. Yani anlatılmak istenen mesajlar güzel ancak Gogol, mesaj vereceğim diye kurgudan kısmış gibiydi. Yani edebi bir zevk almak yerine bir mesaj propagandası ile karşılaşıyorsunuz. -- Evlenme: Gogol'ün eserlerinde nedense bir "acayip olay", "inanılması güç bir olay" var; bu kitapta da var.  Evlilik kavramının yozlaştığını görüyoruz. Eskisi gibi duygulardan söz edilmiyor, onun yerine güzellik, zenginlik, yakışıklılık mevzubahis. Anlayacağınız, biriyle hayat birleştirmekten ziyade birinin işine yaramaya çalışılıyor. 50 yaşındaki memurumuzun arkadaşı da onu yerin dibine gömerek bir kadına ihtiyacı olduğunu söylemişti zaten. Kitapta az önce dediğim gibi bir yandan ilişkiye kadın eli değmesi ve ilişkinin güzelleştirilmesi muhabbeti var ancak burada bir kadının tembel, pasaklı bir erkeği düzeltme görevi olması beni hoşnutsuz etti. Şahsen memur da böyle gereksiz adam modeli gibi geldi, ancak Akakiy, Kovalev gibi profillerden sonra buna kalmamalıydık. Oblomov profili var ama biraz daha eylemli, yani en azından bir şeyler yapıyor. Adım atmak istiyor ancak ona düşman bir zihni var. Kadınların tüccar=avam, soylu=yüce tartışması da bir nevi halkı hor görme, sırf güzel diye bir kızın en iyileri istemesi gibi duruyor. Dikanka kitabında bir kız için harem gibi erkek sürüsü olduğunu söylemiştim, öyle de oldu. Yani koskoca Rusya'da hiç mi kız yok arkadaş, bir kıza 4 kişi talip olmak nedir? Bu sahneler komik yapılmaya çalışılmış ancak komedi deyince insan bir gülmek istiyor ama soyadlarından başka bir şey de gülümsemedim. Aynı zamanda insanların sahip olmadıkları şeyleri istemesi -yani zayıfların dolgun, cahillerin eğitimli, fakirlerin zengin kız istemesi: insanların bir şeyleri kendileri elde etmeleri yerine birinin üstüne konmak istemesi- beklentiler uymayınca da elveda demeleri, yani bir kızla değil de mal mülkle, statüyle evlenmeleri alenen önümüze sunuluyor. Memurun arkadaşının talipleri mal mülk yüzünden kızdan soğutması, kızı da statüden dolayı milletten soğutması işte bundan. Kızı seven yok ki, varsa yoksa betonarme ev, iyi, onu nikahına al. Şunu da belirtmeliyim ki, bizim memurun psikolojik tahlili olmadığından niyetinin "abazan, kadın görmemiş, avcı" gibi görünmemek ve işi zamanı yaymak olduğunu sanıyorum ya da gerçekten basiretsiz ve gelecekten korkuyor ama dediğim gibi tam olarak kestiremiyorum. Camdan atlayıp kaçması ikincisini gösteriyor. -- Kumarbazlar: Tiyatromuz İharev adında bir kumarbaz ve uşağının bir hana gelmesi ile başlar. Kendisi kumarda yetenekli olduğundan diğer kumarcılarla ilgili bilgi toplamaya çalışır, diğer kumarcılar da onun hakkında bilgi toplamaya çalışır. Sonunda bir gün kararlaştırırlar ve beraber oyun oynarlar ancak bizim kumarbaz o ekibi yenmeye başlamıştır, sonunda o ekip de kumarbaza her şeyi anlatmaya karar vermiştir. Bu sohbetler esnasında insanın sosyal bir varlık olup olmadığına daha iyi bir tartışma geçer ancak ismi "rahatlatıcı" anlamında olan Uteşitelni ve albay olan Krugel'in Alman olduğunu fark edince zaten "rahatlatıcı" isminin sosyal, bir almanın sa asosyal olacağı belli. Google'ın bu tiyatrosunda hep bir aile olma, sevgi ortamı oluşturma, kumar değil de dürüstçe para kazanma mesajı görüyorum. Sanki bu fikir Tolstoy'a da etki edecek gibi, "Aile Mutluluğu" eseri şaşırtıcı olmasa gerek. Bunları söyleyen de dört kumarbazın hedefi olan bir toprak ağasıdır. Kendisi kumarı bırakmıştır ve gitmesi gerektiğinden oğlunu bu ekibe emanet eder. Bu ekip de ineği dolandıramadık bari buzağıyı dolandıralım diye oğluna sırnaşırlar. 200.000 ruble almak amacıyla kumara otururlar ve oğlanı gaza getire getire 200.000 rubleyi alırlar, ne kadar tecrübeli bir insanın oğlu da kendisi de tuzağa düşebilir yani kumar bu sonuçta, soğukkanlılık giderse "fişini keserler" (kelime oyununu anladınız mı he?). Daha sonrasında gelen bir memur aracılığıyla bu parayı erken almaya uğraşıyorlar ve daha sonrasında ana karakterimizin tiradına geliriz. Aslında haklıdır da, hakkıyla çalıştığı halde parasal sıkıntı çekenler çokken iblislik yapıp milleti ütüleyenler çok. Günümüzde iyi bir vücut, size iyi bir kafanın vereceğinin kaç katını bahşeder bir bilseniz? Ancak Gogol sonunda aklımıza resmen dalga geçmiş, vay anasını ya! Tamam dolandırıcılarda bir itlik sezdim de yaşlı adamı ve memuru vallahi beklemiyordum, ağzım açık izledim vallahi. Dolandırıcılarla işbirliği yapmazdım ama el insaf yani, insanların zekası ne boyutlara ulaşmış!
Evlenme - Kumarbazlar
Evlenme - KumarbazlarNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20121,157 okunma
·
220 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.