Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
(Spoiler içerebilir)
Veee bitti. Ama ben hâlâ etkisinden çıkamadım. Kitap Oscar Wılde'ın tek romanı olma özelliğini taşıyormuş. Zirvede bırakılmış bir tür diyebilirim. Düşünmek istiyorum. Ruhumu çıkarıp karşıma aldığımı, onu incelediğimi hayal ediyorum. Gördüklerimden ne kadar memnun kalırım? Emin değilim. İşte tam da bu olay gerçekleşiyor bu romanımızda. Baş karakterimiz Dorian Gray, kusursuz bir güzelliğe sahip. Öyle ki tapınılacak derecede. Kendisi de bu güzelliğinin farkına vardığı an, her şeyi değiştirecek cümleler dökülüyor dudaklarından. "Keşke hep genç kalacak olan ben, yaşlanacak olan da portre olsaydı!" Öyle de oldu. Ruhu artık tüm çıplaklığıyla portredeydi. Yaptığı her kötülükte çirkinleşen, yaşlanan portreydi. Ama o yıllarca güzelliğini korudu. Bu serüven öyle güzel anlatılmış ki kitabı elinizden bırakasanız gelmiyor. Bana kalırsa hepimiz bir Dorian Gray'iz. Fark şu ki biz ruhumuzu göremiyoruz, bütün o çirkinlikleri görüp dehşete düşmüyoruz. Bu yüzden herkes kendince iyi kalpli melek. Ruhumuzun resmi yapılsaydı belki de herkes saklardı kendi resmini. Ya da saklamayanlar bir şekilde yalnız kalırdı. Bilmem, belki de birbirlerinin kötülüklerini bildikleri için daha samimi bir ortam oluşurdu. Ama her insanın portresi kendisi için işkenceden farksız olurdu. Ben ruhumla beraber yaşamayı seviyorum, hallediyoruz bi şekilde. Göz görmeyince gönül katlanır misali heralde. Sadece bu değil. Hiç yaşlanmamak da istemezdim, tekdüzelik sıkardı bi süre sonra. Kusurlarımı seviyorum, mükemmel değilim. Akıp gidiyor işte düşüncelerim, daha yazsam nelerrr neler... Son olarak kitabın sonunu az çok tahmin edebiliyordum ama muazzam bir anlatımla bitirmiş yazarımız.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Ren Kitap · 201873,1bin okunma
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.