Mesleki cilvelerden ve mevcut ülke gündeminin kafamda dönüp durarak ruhsal anlamda beni mahvetmesi üzerine biraz uzun bir vaadede okuyabildim. Ama yine olsa yine okurum. Kırmızı Saçlı Kadın Orhan Pamuk kalemiyle tanışma kitabımdı. Okurken bazı noktalarda durup akıl tutulması yaşadığım bazı, noktalarında beni bilmediğim şeyleri öğrenmeye iten ince ince işlenmiş bi kitaptı. Sonrasında Kafamda Bir Tuhaflık kitabını hediye alıp okuyup çok sevmiştim. İşin özü biraz ağdalı bir kalemi var yazarın. Sakin bir kafa, dingin bir ruh hali istiyor. Çok da iyi yapıyor çünkü kitaba öyle bir çekiliyorsunuz ki saatler fark etmeden akıp geçiyor. Evet gelelim asıl konumuz Masumiyet Müzesi'ne. İzleyenler ne demek istediğimi çok iyi anlayacak, (izlemeyen varsa da ufak bir tavsiye fırsatları olursa kaçırılmayacak bir film bence çünkü izlesinler) Zindan Ada'sı filmini izlerken ki hislere kapıldım. Kitabın son demlerinde zihnim öyle bir bulandı ki kitap kurgu mu yoksa bu yaşanmış bir hikaye mi asla ayrımını yapamadım. Yazar son söz niteliğindeki kısmı yazmamış olsa muhtemelen Zindan Adası'nda olduğu gibi hâlâ adam akıl hastası mı yoksa değil misi diye düşündüğüm gibi dur bi dakika Kemal Basmacı diye biri gerçekten yaşamış mı kimmiş ne olmuş Füsun kim müze ya müze diye araştırmaya sürüklenmem yüksek ihtimaldi. Öyle bir kaleme alınmış ki her detay kurgunun zirvesi budur dedim bir yerde artık. Efenim kitap okurken aklınızda arka planda başka fikirler açıkta kalıyorsa bir süre daha okumak için elinize almayın derim zira her detayın zevki bir başkaydı hissedin isterim. İstanbul'a gittiğimde ilk fırsatta Masumiyet Müzesi'ne gidip kitabı hissetmek için cidden sabırsızlanıyorum. Kemal'in yaşadığı aşk mı saplantı mı, hastalık mı benzeri bir durum gerçek hayatta yaşanmış olabilir mi doğrusu bunları bile tam kestiremedim. Okuyacaklara şimdiden booll keyifli okumalar..

Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 2022120 okunma

·

202 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tûba Özcan