Gönderi

70 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 hours
Dıştaki kabuğu sıyırdığınızda derindeki anlam nedir?
“Büyük kuramlar geliştiriyoruz, ruhen uyumlu olmak istiyoruz, her şeyi kılı kırk yararcasına sınamak istiyoruz, ama sonunda başka hiçbir işarete bakmadan anın bahşettikleriyle seçiyoruz birbirimizi.” Lou Andreas- Salomé' den Ruth' tan sonra okuduğum ikinci eser Feniçka. Feniçka,Moskova’da doğmuş, küçük yaşlarda Güney Almanya’ya ve İsviçre’ye gitmiş, sonra burada üniversite eğitimine başlamış; ders vererek, her türden çeviriler yaparak azimle eğitimini sürdürmüş, sonrası üniversite eğitimini tamamlayarak kendini ait hissettiği Rusya'ya dönmüş ve öğretmen olarak hayatını kazanan bir karakterdir. Eser bize ne anlatıyor? Lou Andreas-Salomé modern anlamda “feminist” olarak tarif edilemese de, bağımsız ve özgürlükçü yaşamıyla kuşaklar boyu feministler için bir rol model oldu. Eserinde bağımsız, özgürlükçü kadın moledi idealize ediyor. Kendi özel yaşantısından kesitler görmek mevcut. Eserde anlatıcı psikolog Max Werner, Feniçka üzerinde yol alarak tanıştıkları ilk an ve ayrıldıkları son ana kadarki süreçte cinsiyetsiz kız- arkadaşlık modeli arkadaşlıklarında kadınların varlığı, kimliği, eğitim, sosyal konum, aşk, evlilik vb konularda Feniçka ile tartışıyor . Üniversite eğitimi alan, çokbilmiş her kadını itici bulan ve kadınların dünya ve ilişkilere ait bilgileri erkeklerden öğrenmesi gerektiğini düşünen Max Werner; güçlü, kişilikli, kararlı, Feniçka sayesinde o zamana kadar kadın dünyasına ait bilgi, bilgi, düşünce ve duygular alt üst olur. Kadını bağımsız özgür bir birey olarak kabul etmeyi öğrenir. İncelemeyi eserden alıntı olarak paylaşmadığım , eserin içeriği hakkında fikir verecek bir kaç alıntı ile bitirmek istiyorum. Max Werner: “Aşk ve evlilik arasında böyle bir ayrım yapan bu parlak fikir aklıma gelmedi hiç. Eğer aşkından eminsen evlilik hayatının zorluklarından da korkmamalısın, gerçek aşkın bunların ötesinde bir şey olduğuna inanıyorum. Ve sonra her şeyi paylaşmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu göreceksin; hele bu her zaman için geçerliyse -hastalıklar, kaygılar veya başka nahoş şeyler söz konusu olduğunda bile- işte o zaman gerçekten de sahici bir yaşam dilimini birlikte geçirmiş olursun ve aşk da tam bunu gereksinir işte; tek gereksinimi haz değildir herhalde? Ah, hayır, asla! Aşkın evliliğe eğilimi var adeta.” "Sonuçta siz kadınlar çok farklı hissediyorsunuz - daha duyarlı, daha derin. Bunları inanarak söylüyorum. Aslında siz kadınlar süreklilik ve tam bir aidiyet istiyorsunuz, inan bana; bunları beni seven kadından biliyorum, Fenya. Çünkü aslında bunu istiyor olmasaydı, yaşamı benimle paylaşmayı öylesine yürekten istiyor olmasaydı, bu gerçek bir sevgi olmaz, aksine sadece bir…evet, sadece saf hayal olurdu…” “Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle yetinmiyorsunuz, hiç düşünmeden, hiç kuşkuya kapılmadan, hatta ayrımına varmadan alıyor ve veriyorsunuz; tehlikeye gülerek, kendinizi unutarak bakıyorsunuz; takatten kesilen bir akıl ve yoğunlaşan bir ruhla ilerliyorsunuz, ilerliyorsunuz…varabileceğiniz en, en yüksek yer bu değil mi? Seçkinliğimiz, soyluluğumuz burada değil mi?…” Feniçka: "Aşk ve evlilik aynı şey değil zaten" Söylesene, sizlerden biri bunu ister miydi acaba, bütün gençliğini özgür ve bağımsız olmaya adamış genç bir insan, tam amacına varmak üzereyken, eşikte dururken, hayata sadece bu yüzden değer verirken; meslek aşkına, sorumluluk aşkına, bağımsızlık aşkına yaşarken! Hayır! Bunu kesinlikle bir yaşam amacı olarak hayal edemiyorum; bir yuva, aile, ev kadınlığı, çocuklar, bu bana çok yabancı, çok, çok! Belki sadece şu anda böyle, belki sadece yaşamın bu kesitinde. Nereden bileyim? Belki ben böyle bir şey için hiç uygun değilim. Aşk ve evlilik aynı şey değil zaten.” "Böyle eziyet içinde daha fazla yaşayamam. Kaygısızca yaşamalıyım ya da hiç. Bu yüzden gizlilik benim doğama öylesine aykırı." Son .. ondan sonsuza değin ayrılmıştı; kendi kendiyle düştüğü katlanılmaz bir çelişkiden kurtulmuştu, fakat ona teşekkür ediyordu; çok farklı bir varoluş biçimine geri dönme kararlılığıyla ondan kopuyor, fakat ona teşekkür ediyordu; belki ileride, yaşamının son günlerinde bile onu hatırladığında bütün ikilemlerinin ötesinde yine aynı şeyleri düşünecekti: “Sana teşekkür ediyorum! Sana teşekkür ediyorum!” Akıcı üslubu ve kadın erkek farketmez kendinize kazanımlar elde edebileceğiniz Lou Andreas-Salomé' eseri Feniçka yı okuma listenize eklemenizi tavsiye ederim. Keyifli okumalar
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167.8k okunma
·
2,627 views
salomé okurunun profil resmi
Ben kitabın sonunda ne olduğunu tam anlayamadım, Feniçka'nın sevgilisiyle konuştuğu 'sadece birkaç günlüğüne' dedikleri neydi? "birkaç gün içinde geri döneceğine emin olayım" sözünden sevgilisiyle ayrıldılar mı ayrılmadılar mı anlayamadım ve Max'ın bir şey demeden gitmesini istemesinin bir anlamı var mıydı?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.