Ölüler Konuşamaz Kitap Yorumu :) “Kendini korumayı öğrenmen lazım,” dedi Gökçe. “ Avazın çıktığı kadar bağıramazsan zamanla susmaya mahkûm hale gelirsin.” ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Hepinize yeniden merhaba arkadaşlar. Bugün sizlerle çok yakın bir zamanda bitirmiş olduğum Ölüler Konuşamaz kitabının incelemesini paylaşmak istiyorum. Bu kitaba başladığım gibi bitirmem 3-4 günümü aldı. Kitabın akıcı olması olayların sürükleyiciliği ve merak duygusuyla beraber kitabı hemen bitirmek istiyorsunuz. Kitap geçmiş zaman ve şimdiki zaman arasında geçiyor ve yazarımız bu kısmı gerçekten çok güzel ayarlamış. Yazarımız her bölümde daha heyecanlı bitiriyor ve bir an önce katile ulaşmak istiyorsunuz. Kitap genel olarak katil ortaya çıkana kadar o kadar güzel ilerliyor ki kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz bir an önce onlarla katili bulmak istiyorsunuz. Kitap genel olarak konusuyla anlatımıyla çok güzel ama benim kitapta sevmediğim iki şey var. İşte benim sevmediğim kısım da katilin ortaya çıkışı. Aslında ortaya çıkmasında bir şey yok katil gerçekten hiç beklemediğiniz, ummadığınız birisi çıkıyor. Sanki Dilara katilin kim olduğuna öyle alelade bir şekilde son anda karar vermiş gibi. Bir diğeri ise Gökçe’nin çok saçma bir sebep yüzünden katledilmiş olması. Kitap boyunca olaylar öyle bir şekilde ilerliyor ki sonucunda çok farklı bir şey olmasını bekliyorsunuz sonu daha farklı bir kitap olabilirmiş ama yazarımız yazma konusunda kendini baya geliştirmiş buna çok sevindim. “ Bir yerde duymuştu: Eğer iyi biri ölüme kavuşuyorsa o şehir yas tutar ve ağlar. İstanbul, bu gece Gökçe için ağlıyordu. Alper gökyüzüne baktı ve İstanbul’la birlikte ağladı.”

Ölüler KonuşamazDilara Keskin · Ephesus Yayınları · 20226,2bin okunma

59 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

celine