Gönderi

88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
ALINTI : "Sen de atlamışsın ya, hem hiç karşılaşmadığın hayvanların resminden sesler duymuşsun. Büyücüsün diye değil, çocuksun diye Moy. Büyütülmeyişine şükret dur. Kalabalığa doğanların görünmezliği akranlarından uzun sürer. Yum gözlerini de düşün, neler kimler duvarlardan geçer, hiç mi kök görmedin betonu çatlatmış, ya delilerin saydam ipleri hayat ağlarını yerden göğe örmez mi? Bu sonsuz yabanlık imkânı, seni ne varlardan ne yoklardan kılar, bir bakmışsın yerdesin, bir bakmışsın Yokyerde" syf.37 Bazen yaşamı anlamak için kitaplardan faydalandığım, bazen bir cümleden onlarca anlam çıkardığım oluyor. İşte yukarıdaki alıntıda o cümlelerden bazıları var. Karmaşık ama birkaç kez okununca anlaşılır, tıpkı hayat gibi. Insanlık ve yaşam üzerine yazılmış kısacık ama çok güzel, çok kuvvetli metinlerden biri oldu benim için YerKuşAğı. Kitabın kahramanları sessiz varlıkların sesini duyan Moy adında küçük bir kız, karabatak olduğunu cümlelerden birinde farkedebildiğim Şuri, ne biçim bir yaratık olduğunu anlayamadığım Hagrin ve bir geyik. Olayların geçtiği yerin ismi ise Yokyer ! Biraz fantastik biraz ütopik bir dünyanın içine alıyor yazar okurunu.Bazen durup düşünüp, tekrar okuduğum cümleler çokcaydı ama bunun sebebi cümlelerin anlaşılmazlığından değil güzelliğindendi. ALINTI: "Şuri,gagasını oynatmadan vantrilok gibi ötüşmeye başladı, bir şey çevirir gibiydi. Bazı kuşlar bunu yapar, önce bir ağacın tepe dalına konup kısacık öterler, sonra da karşılık gelen sesi uzun uzun dinler, emin değillerse yine öter, dinler, öter ve sonunda gögüslerinin içinde o sesi döndürür dururlar."syf.52 Bizim de içimiz, beynimiz binlerce sesle dolu değil mi.Biz de dinleyip, konuşup tekrar dinleyip onu içimizde döndürüp durmuyor muyuz, yaşananları, söylenenleri kurmuyor muyuz kendi başımıza kaldığımızda. Dersler çıkarmıyor muyuz... Yazar, bazı bölümlerde doğanın nasıl hor kullanıldığına, insanın kendinden başka canlıların yaşam hakkına nasıl saygısızca davrandığına da dikkat çekmiş. ALINTI : "Şuri"de açılan bir yara daha öncekilerde yok, göğünce kanat, suyunca yüzgeçliler. Diline bastığı tuz, kapkalın dünya halini yüreğinden söküp attı iyi ki. Kanadında şu ısırık da olmasa geldiği cehennemi neredeyse bilmeyecek. Körfez yanıp kavrulmadan,kuyularından petrol fışkırmadan evvel bazı göçmen kuşların da kışlağıydı. Akbalıkçıllar, karaleylekler, batağanlar, turnalar, çulluklar, aynaklar sıra sıra gelir, aynı suyun basina toplanırlardı. syf.44 YerKuşAğı tekrar tekrar okunabilecek, aceleye getirilmeyecek bir eser. Ben düşüncelerimi net ortaya koyamadım sanırım. Öyle bir kitap işte YerKuşAğı...
YerKuşAğı
YerKuşAğıDeniz Gezgin · Can Yayınları · 2020310 okunma
·
318 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.