Gönderi

178 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Okunması kolay keyifli bir kitaptı. Kitabın geçtiği köy yaz aylarında hafta sonları sıkça gittiğim, evime 15 dakika mesafede olan, eşimin köyü Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine bağlı Yanıkağıl Köyü. Eşim sayesinde kitaptan haberim oldu ve köy içinde tanıdığım, isimlerini duyduğum kişilerin kitapta birer karakter olması kitabın benim için okunma cazibesini arttırdı. Yazar Haluk Ecevit’in çocukluk zamanlarında anlattığı anıların, dedesinden, ninesinden dinlediği anıları kaleme aldığı bir anı anlatı öykü kitabı. Kitabın ismi biraz dikkat çekebilir ama albenisi olan bir ilgi çekeceğini hiç düşünmüyorum sanki kitap ismi içinde olan kelimeler bu kitap bana göre değil gibi bir hava veriyor sanki. “Maşatlık” Osmanlı zamanında gayrimüslimlerin gömüldükleri yere verilen isim, “kırlayan” ise yöre diline özgü bir kelime olup bırakıp gitmek, uzaklaşmak anlamına gelen bir kelime, “kızan” ise artık tüm Türkiye’nin de bildiği üzere küçük çocuklara daha 6 – 11 yaşları arasındaki çocuklar için kullanılan bir kelime. Yazar Yanıkağıl köyünün, köyünün geçmişinin, kendilerini anlatan, örf ve adetlerini anlatan hiçbir yazılı kaynak olmamasını sadece babadan oğula sözlü olarak aktarılan, dedelerden dinlenilen hikâyeler bulunduğunu düşünüp yazılı herhangi bir kaynak olmadığı için de böyle bir kitap yazmak istemiş ve onun için de kitabın adını tamamen yöreye, köyüne uygun şekilde vermiş. İçindeki tüm bölümlerde geçmişte Yanıkağıl Köyü’nde yaşanmışlar olaylar, kimileri işgal zamanında kimileri ise yazarın geçmişinden. Betimlemeler çok başarılı olmasa da yöre halkının konuşması, onların diyaloglara verilmesi çok başarılıydı, başarısı o kadar fazla ki Trakya insanının cümlelerini okurken ister istemez okuma esnasında o içinizde oluşan ses tonu bile değişiyor ve o insanların ses tonları ile okuyorsunuz. Yazarı bu başarısı için tebrik ediyorum. Betimlemeler başarılı değilken çevre, insanın tarifi kısmında başarılı değil demiyorum aksine sadece anlatım ve merak seviyesini yükseklerde tutma konusunda biraz yetersiz ama tabii ki de yazarın daha ilk kitabı olduğunu düşünürsek bu durum kabul edilebilir bir durum. Kullanılan yöresel kelimeler de kitap içinde fazlası ile mevcut, peçka, abu, mintan, kızan gibi vb. geçen bu kelimelerin de bilinen anlamları da kitap arkasında 2-3 sayfalık sözlükçe olarak verilmiş ama keşke içinde bu kadar çok kelime kullanıldığı için kitap arkasında değil de dipnot olarak sayfa içerisinde verilseydi çünkü hemen hemen her bir sayfada o tarz kelime olduğu için kitabın arkasına bakmak, alfabetik sıralamada kelimeyi bulmak ve anlamını okumak kitabın okunma hızını bozuyor ve yoruyor. Kitap içinde genel olarak başlarda diyaloglar olmak üzere ve kişi isimleri ya da köy yerlerinden fazlası ile alışageldiğimiz kişi lakaplarında alfabemizden sadece 28 harf kullanılmış, bir Trakya köy kitabıı olduğu için “h” harfinin kullanılmış olması kitabın gerçekliğine gölge düşürürdü ve bu şekil olan diyalogları okumak çok keyifliydi. Okursanız çok şey kazanmaz okumazsanız da çok şey kaybetmezsiniz, kazanacağınız ya da kaybedeceğiniz keyifli dakikaların haricinde sadece.
Maşatlığa Kırlayan Kızan
Maşatlığa Kırlayan KızanHaluk Ecevit · Ceren Yayınevi · 201623 okunma
·
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.