Gönderi

422 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Richard Feynman 20. yüzyılın en büyük dehalarindan biri olarak kabul ediliyor. Kuantum Elektrodinamiği'nin kurucusu ve günümüzde de etkisini sürdüren nanoteknoloji, kuantum bilgisayarlar gibi pek çok teknolojik ilerlemenin de fikir babasıdır. Yaptığı çalışmalarla 1965 yılında Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür. Kitabın son kısmında çevresindeki insanların ondan büyük bir hayranlıkla bahsettiği görülüyor. Bir arkadaşının şu söylemi biraz daha açıklayıcı olacaktır belki. Dahilerin, sıradan dahiler ve sihirbazlar olarak ikiye ayrılacağını R. Feynman'ı bir sihirbaz olarak gördüğünü söylüyor. Pek çok kişinin çözmekte zorlandığı problemleri kısa sürede ve çoğu zaman hiç umulmadık yollarla çözdüğü, sürekli olarak yeni problemler üreten bir kafaya sahip olduğu, son derece zor görünen konuları olabildiğince basite indirgeyerek herkesin anlayacağı kıvama getirebildiği, bu manada öğretim konusunda da çığır açtığı hakkında belirtilenler arasında. Feynman'ı biraz tanıdıktan sonra kitabın konusuna gelirsek, bu kitap tamamen alıntılardan oluşuyor. Kızı Michelle Feynman'ın babasının yaptığı konuşmalardan, söyleşilerden, yazdığı kitap ve notlardan derlediği ve ayrı ayrı başlıklar halinde bizlerle paylaştığı güzel bir kitap. Bu alıntılar çocukluk ve gençlik, aile, doğa, hayal gücü, mizah, aşk, felsefe ve din, merak ve keşif, kuantum dünyası, bilim ve toplum, matematik, teknoloji, savaş, siyaset, eğitim ve öğretim, zeka, Nobel, Gelecek.... gibi başlıklar altında toplanarak derli toplu hale getirilmiş. Alıntılardan oluşan kitaplardan genellikle sıkıldığım için bu kitaba da biraz tereddütlü yaklaşmıştım. Ama Feynman'ın her cümlesi, her düşüncesi insanı düşündürüyor ve kendine bağlıyor. Bu nedenle kitabı çok beğenerek okudum. Feynman'ın olaylara bakış açısındaki basitlik ve mutevazilik çok etkileyici geldi özellikle, bir de yaptığı her şeyi gerçekten zevk alarak yaptığı o kadar belli ki. Yaptığı işin aynı zamanda hobisi olduğu, bu nedenle yaptığı her keşfin kendisi için ayrı bir ödül olduğunu ifade ediyor. Kelli felli adamlarla yapılan toplantılar yerine lise öğrencileriyle bir araya gelip onların sorularını yanitlamanin kendisine çok büyük zevk verdiğini, onların sorularindaki sınırsızlığın kendi ufkunu da genislettiğini ifade ediyor. Dar kalıplara girmekten hoslanmiyor. Belki de sırf bu nedenle keşfettiği şeylerin basit ve zarif görünümünü çok etkileyici buluyor çalışma arkadaşları. Schrödinger'in Kedisinin Peşinde kitabını okurken parçacık hareketlerini göstermek için Feynman'ın oluşturduğu diyagramlari incelemiştim. Bu diyagramlar için arkadaşları, şeytanın bile aklına gelmeyecek kadar basit olması çok şaşırtıcı bu diyagramların diyorlar. Çünkü öncesinde bu hareketleri anlamanın bile oldukça zor geldiğini , bunun bir sihir gibi olduğunu ifade ediyorlar. Ki ben de o kısımları okurken ve diyagramları incelerken anlamakta çok zorlanmadim. Matematiğe olan ilgisi ve bir okulla matematik öğretimi konusunda yaptığı mektuplaşmalardan alıntılar kitapta en çok ilgimi çeken kısımlardandı. Böyle bir dehanın doğuştan gelen bir şans olduğu söylenebilir ama yetiştirilme tarzının da ne kadar önemli olduğuna dair işaretler var kitapta. Feynman babasından bahsederken, babasının onun merak duygusunun gelismesine çok fazla hizmet ettiğini; doğayı, maddeyi, yıldızları bilgisi dahilinde ona sürekli olarak anlattığını, ilk gençlik dönemlerinde radyo tamiri gibi konulara merak saldığında yine desteklendiğini görüyoruz. Ama hiçbir baskı unsuru olmadan yapılan bu destekleme onun özgür ruhunun da temelini oluşturuyor belli ki. Feynman ile ilgili bu kadar güzel şeyi okuduktan ve ona hayran olduktan sonra savaş ve atom bombası ile ilgili notlarına geldiğimde onun yaşadığı depresyonu ve yine de yaptıkları şeyi savunma psikolojisini görünce içimin karardığını ifade etmeliyim. Bu projenin içinde yer aldığı dönemde işin sadece bilim kısmıyla ilgilenmenin mutluluğunu sürdürse de yapılan bombanın yarattığı yıkıcı etki onu da uzun süre etkiliyor. Ama yine de biz yapmasaydık başkası yapacaktı savunmasını yapıyor sürekli. Feynman'ın genel görünümünü zeki, kendine güvenen, sade ve mizah yönü kuvvetli, çevresi tarafından sevilen biri olarak tarif edebiliriz sanırım. Kalabalıkları çok sevmese de bir şekilde onların içerisinde bulunup kendini sevdiren, doğaya ve doğanın taşıdığı belirsizliğe bir o kadar aşık ve dünyayı seven bir adam gibi görünüyor. Dünyada kesfedilecek bu kadar sey varken neden sıkıcı olsun diye düşünüyor. Bir dahinin anılarını ve düşüncelerini kendinden yapılan alıntılarla okumak istiyorsanız bence çok güzel ve etraflıca yazılmış bir kitap.
Güzel Dediniz Bay Feynman
Güzel Dediniz Bay FeynmanRichard P. Feynman · Domingo Yayınevi · 201659 okunma
·
134 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.