Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
Ödevim için yazmıştım buraya da atayım dedim :)
Kitabın yazarı geçtiğimiz aylarda bedenen aramızdan ayrılan Doğan Cüceloğlu,kendisine sadece ebeveynlere değil topluma da bir bakış getirdiği için şükranlarımı sunup rahmet diliyorum.Her toplumun aileye bakışı ve ailenin yaşanabilir bir şey olduğunu bilmeyiş şekli farklı.Kitapta da bahsedildiği üzere çoğu insan çocuğu yapılan bir şey olarak görüp yaşlılıkta ona bakabilecek bir potansiyel olarak görüyor.Özellikle Batı insanının kendi kabuğundan çıkmayan bireyselci yaklaşımı,Türk insanının ise çocuğu doğduktan sonra dahi kendisinin bir uzvuymuş gibi kendiyle aynı olan(fikren) ve ne yaparsa yapsın ona sonsuz katlanmak zorunda olan insan olarak görmesi gibi sorunları ele alan bir kitaptı. Neredeyse sınırsız denilebilecek bir belleme ve anımsama potansiyeline sahip olan çocukların biz büyükler tarafından sorduğu sorulara verdiğimiz yanıtların-hatta başka deyişle başımızdan savdığımız kelimeler- çocukların merak duygusunu öldürdüğü çok aşikar.Doğuştan adaptasyon yeteneği ile doğan çocuklara yaptığımız yanlışları yazarımız çok net ifade etmiş. Tabi bu yanlışların kaynağı olan bize de değinmiş. Biz büyükler sadece çocuklara değil kendimize karşı da acımasız ve bilgisiziz. Dünyayı keşfetmesine mani olunan çocukların çocukları derken girdiğimiz bir kısır döngünün içinde yaşıyoruz. Ebeveyn olarak farketmemiz gereken soruların başında “Çocuğumuzun sonsuz bir potansiyelle doğduğunu bilip onu bizden ayrı bir birey olarak kabul edip biricik olduğunu ona belli ediyor muyuz?”. Evet onlar yalnız bizim evimize değil aynı zamanda dünyaya doğuyorlar. Çocuğumuza bir ekibin parçası olduğunu öğrettik mi? Öğretmeliyiz. Öğretme kavramını kullanmışken öğrenmenin bir parçası olan deneme-yanılma yöntemini kullanmasına izin vermeliyiz. Çocuklar ikazla değil taklitle-bir bakıma-eğitilirler. Davranışlarımız neslimize yansır. Kendimize olan güvenimiz çocuğa da geçer. Kendine güvenen bir ebeveyni görmek çocukta güven duygusunu geliştirir. Sadece diplomalı anne-baba olmak uygulamadığımız takdirde doğruya değil yanlışa teşvik eder. Uygulamadaki hatalarımızdan biri de çocuğumuzun bir akranıyla ya da yaşça büyük biriyle olan olumlu-olumsuz iletişime karışmak. İletişim gelişimi açısından çok mühim. Problem çözme becerisini kazanması için ya da daha önce de belirttiğim gibi genel tabirle onun potansiyeline güvenmemiz ve onun da(potansiyeline) güvenmesi için onu özgür yetiştirmeliyiz. Bu ebeveynlerde korkuya yol açsa da aslında bu ebeveynlerin kendilerine olan güvensizliğinden kaynaklanıyor. İnsanın toplum tarafından ona yüklenen etiketten ayrı kendine değer vermesi,sevmesi ve çocuğundan önce kendisini eğitmesi gerekiyor. Nitekim insanın kendisiyle uyumlu olduğu halde bir başkasıyla hayatını birleştirmesi ve üremesi daha doğru olur. Anne ve baba olmadan önce çocuk yetiştirmedeki fikirler konuşulmalı ki çocuk doğduktan sonra kritik dönemde çocuk bir çatışma ortamında olmasın. Anne ve babanın hatta kan bağı olan veya olmayan herkesin dünyaya gelmesinden itibaren çeşitli beklentilerle boğduğu çocuklarımıza canının(hayati tehlikesi olmadığı sürece) yanma pahasına bile olsa özgür bırakılması ve hayatı kendi deneyimleyerek öğrenmesi en doğrusu. Böylelikle çocuktaki “yapabilirim” inancı artacak ve kendine güvenecektir. Çocuklarımızın sadece her koşulda yanında olmalıyız doğa zaten onlara gereken gücü verecek ve adaptasyon sağlayacaklardır. Onların hayatına davranışlarımızla örnek olmalıyız. Davranış bilincinde ise ona çeşitli sorumluluklar vererek sorumluluk bilincini oluşturabiliriz.4-5 Yaşlarından itibaren sorumluluk alabilirler. En basitinden sofradan kendi tabaklarını kaldırabilirler. Böylelikle yaşamın bir ekip işi olduğunu kavrayacaktır. Biz istediğimiz için değil doğru ve adil olan olduğu için ona birtakım öğretiler sunmalıyız. Bizim verdiğimiz hayata göre yetişkinliğinde kendisine o edindikleriyle hayat kuracak. Kendi yetiştiriliş tarzımızdaki yanlışları ona da yapmak mevzuyu kısır döngüye sokuyor ve hem aile için hem de dünya için olumsuz sonuç veriyor. Bilinçli anne baba olmanın ödülü hem kendimize bir gurur kaynağı hem de dünyaya bir yarar sağlama durumu. Çocuğumuzla etkileşimimiz sırasında ona gösterdiğimiz tutumun dünyaya olan faydası minimal gözükse de her ailenin bunu uyguladığı takdirde dünyanın nasıl da güzel bir yer olacağını düşünün. Mesela bilinçli anne babaların evde çocuk doğmadan ve doğduktan sonra da çocukların katılımıyla olacak olan toplantılar çok önemli. Aile içindeki etkileşimi kuvvetlendiren bu toplantıların ailemize yaptığı faydalardan bence en mühimi iş dağılımı ve problem çözme becerisi. Kendi seçimini yapan ve sorumluluk alan çocuklar yetiştirmek böylece daha mümkün.Kitapta çok beğendiğim bir cümleyi size aktarayım “Çocuk dıştan yönetilerek değil, onunla kurulan saygılı sohbetle gelişir. Sohbetin buradaki anlamı ne olursa olsun paylaşmak. Dilerim ki başta ülkemiz olmak üzere sağlıklı bireylerden sağlıklı nesillere sağlıklı nesillerden sağlıklı toplumlara erişebiliriz. Doğan Cüceloğlu’na anne babalara başucu eseri olarak sunabileceğimiz bu eseri bize sunduğu için tekrar teşekkürlerimi iletip tekrardan Hak’tan rahmet diliyorum.
Geliştiren Anne-Baba
Geliştiren Anne-BabaDoğan Cüceloğlu · Remzi Yayınevi · 20217.4k okunma
·
1,867 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.