Okurken söyledikleriyle ‘ama bu kadarı da abartı’ dediğiniz, sonrasında ise kendinizi ‘sanki biraz haklı gibi’ derken bulduğunuz bir kitap karakteriyle karşınızdayım : Doğan . Kitabın iki ana karakterinden biri Doğan, diğeri ise Doğan karakterinin ilk kez kendini anlatabilme imkanı bulduğu psikiyatrist Cemal Bey. Kitabın dayandığı temel nokta ise bu ikilinin diyalogları. Ama ne diyalog, ne diyalog? Seanslardan oluşan kitap boyunca Doğan pek çok soru yöneltiyor Cemal Bey’e. Soru dediğime bakmayın, Cemal öyle sorular soruyor ki karşıdaki insanın dumur olmaması imkansız. Bu sorular yer yer toplumla ilgili okurken, yer yer Doğan’ın iç dünyası veya insan ilişkileriyle ilgili. İşin çarpıcı noktası ise hem Cemal Bey’in hem biz okuyucuların karaktere karşı olan tavrının sayfalar ilerledikçe değişmesinde yatıyor. En azından bir okuyucu olarak kitabın bana yaptığı buydu. İlk sayfalarda paranoyak gözüyle baktığım Doğan’ın sorduğu sorular, hem abartı hem de hastalıklı gelirken zamanla kendimi ona hak verirken buldum. Ki zaten Doğan sorduğu sorulara cevap aramıyor. O sadece hastalıklı olanın kendisinin olmadığını, sorunlu olanın bir arada yaşamak zorunda kaldığı insanlar olduğunu sorular aracılığıyla anlatmaya çalışıyordu. Fakat Doğan’ın aksine ne doktor Cemal ne de okuyucular bu huzur kaçıran sorulara uygun cevaplar aramadan duramıyor. Öyle ki kitabın sonlarına doğru ‘paranoya’ olarak nitelenen düşüncelere hak vermemden dolayı “Ben de mi paranoyak oluyorum?” endişesine kapıldım. Kitap adının hakkını fazlasıyla teslim ediyor. . Zamanla Doğan’ın bakış açısını unutur muyum bilmiyorum ama Doğan karakteri benim için bambaşka bir pencere açtı. Hiç böyle düşünmemiştim, bu gözle bakmamıştım dediğim yerler oldukça fazlaydı. Dediğim gibi ne kadar süre hafızamda tutabilirim bilmiyorum ama kitabı okumadan önceki halimden bir miktar uzaktayım. Peki siz Doğan’ın sorularıyla yüzleşmeye hazır mısınız?

ParanoyakTufan Tanyel · Kitapyurdu · 202010 okunma

··

155 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

beyza “