Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

135 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
İspanya iç savaşı’nın kıyısında absürtlükle dolu bir kahramanın gözünden, farklı bir üslupla ele alınmış harika bir hikaye. Bataille ilk defa okudum ve bundan sonra da okurum. Henri ya da Tropmann isimli ana karakterin (kimi yerlerde Henri kimi yerlerde Tropmann olarak hitap ediliyordu), daha çok entrikalarının bütün çıplaklığıyla resmedilip kendi benliğini arayışı (her ne kadar kendisi için böyle nitelendirilmemiş olsa da ben böyle bir arayışın söz konusu olduğu düşüncesindeyim) anlatılmaktadır. Camus’nun Yabancı kitabındaki Meursault’un tepkileriyle çok bağdaştırdım ve kahramanın beklemediğiniz anlarda içten bir kahkaha atma istenciyle tutuşmasını bu absürdizme bir gönderme olarak kullanıldığını düşünüyorum. Yazarın kitabın kimi yerlerinde Sade’a göndermeler olduğunu fark edeceksiniz, burada Sade’ı neden bu çilelere mahkum edildiği ve onu anlamak için çaba sarf edilmediği ironik bir dille ele alınıyor ki yazarın roman içerisindeki absürt seks mekanlarını tercih etmesinden de aslında Sade’dan ne kadar etkilenmiş olduğunu göstermektedir. Hikaye Londra, Paris ve Barcelona üçgeni içerisinde gidip gelmelerle ve yazarın hayatında bulunan üç farklı kadın hakkındaki düşüncelerinin bütün çıplaklığı ve çarpıcılığı ile ele alınmasıyla dikkat çekici hale getirilmiş. Milena’ya Mektuplar’ı okurken Kafka’nın Milena’ya yazmış olduğu mektupları saçma ve “banane kardeşim Milena’dan Kafka’dan” düşüncesiyle kitabı yarım bırakmıştım. Göğün Mavisi’ni okumaya devam etme sebeplerimden birisi yazarın, Henri’nin üç kadın ile ilgili düşüncelerinin mükemmel bir üslupla ele alınmış olmasından ve kitabın sonuna kadar okuyucuyu bırakmayan ağır bir absürdün varlığından kaynaklı diye düşünüyorum. Bataille, insana ve insanlığa dair en alçakça görülen duyguları ve düşünceleri dahi bütün açıklığı ile Henri üzerinden anlatma çabasını gaye edinmiştir tıpkı Sade’da olduğu gibi… Beni bu tarz çıplaklıklar daha çok mutlu etmektedir çünkü olan bu, gerçek olan bu ve bunu saklayamazsınız. Sizlerin en derinlerinizdeki, kendinize dahi açıklamaya cesaret edemediğiniz düşünceleri yazarın bir çırpıda ve üstelik bunu güzel bir üslupla harmanlayarak okuyuculara aktarımının muazzam bir şey olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Raskolnikov’un bir suçlu olmasına rağmen ona kendimizi yakın bulmamız gibi, Yabancı’daki Meursault’u anlamaya çalışmamız gibi, Hakan Günday’ı okumak gibi ya da Sade’a hak vermek gibi. Bu tarz eserler yeraltı edebiyatı okumamış ya da absürdizme aşina olmayan insanlara aşırı kaçabilir ancak bu tarz eserlerin okunması gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü gerçeklik her ne kadar acı yahut rahatsızlık verici olsa dahi ondan kaçamayız bu yüzden olduğu gibi kabul etmeliyiz. Göğün Mavisi benim için farklı ve heyecan uyandırıcı bir deneyim oldu kesinlikle tavsiye ederim.
Göğün Mavisi
Göğün MavisiGeorges Bataille · Sel Yayıncılık · 2019206 okunma
·
366 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.