İyi kitaplar kadar iyi kitap yorumlarının varlığına da inanırım ben. Buradaki iyilik, kitabın beğenilmesi değildir aslında. İyi yorumlanmasıdır. E tabii bir de bu yorumlama beğeniyi de içerirse ayrı bir güzelliktir yazarı için.
Kapsamlı ve olumlu yorumunuz için çok teşekkür ederim. Empati kısmıyla başlayayım, benim aile kökenimde ne Balkanlılık var ne de Kırımlılık. Buna rağmen bir Türk olarak o coğrafyaları vatan kabul etmem doğaldır. Elbette bugün gidelim, tekrar fethedelim vs gibi ütopik bir düşüncem yok. Ama oralar bir zamanlar bizim yurdumuzdu, bu gerçeği de unutmamak lazım.
Tuna'nın Türküsü'nün ana teması gurbet ve hasrettir. Bizim olanla bizde kalanın sohbetidir biraz da. Romanın kahramanı Tunahan, muhafazakar bir karakter ancak olmasa da önemli değildi. Çünkü vatan sevgisi herkesi saran bir duygudur.
Özel bir şey yazarak bitireyim. Ben, Tuna'nın Türküsü'nü yazacak kadar ülkesine, milletine sadık ben... Bu ülkeden gitmeyi düşünüyorum. Çünkü ülkemin artık özgür ve mutlu yaşanamayacak bir baskı ortamına doğru sürüklendiğine inanıyorum. Şahsi fikrimdir, katılıp katılmamak size kalmış ama ben böyle hissediyorum. Krtiki soru şu, kendi ülkenizde baskı altında yaşamak mı, yabancı bir ülkede özgür olmak mı? Tam da Giray Dayı'nın yaşadığı ikilem. Henüz kesin bir cevabım yok bu konuda.
Değerli yorumlarınız için tekrar teşekkür ederim. Umarım Bir Gün'ü de okur ve beğenirsiniz.