Gönderi

Cihazdan yansıyan manzara, ıstırap içindeki insanları gösteren korkunç bir yağlıboya tabloydu: Binlerce ruh, cehennemin farklı seviyelerinde işkence görüyordu. Yeraltındaki dünya, çeşitli seviyelerden oluşan, huni şeklindeki dipsiz bir çukur olarak betimlenmişti. Bu cehennem çukuru, her bir katmanı türlü günahkarlarla dolu, işkenceleri artarak aşağı inen teraslara ayrılmıştı. Karşısındaki başyapıt -La Mappa dell'Inferno- İtalyan Rönesansı'nın gerçek ustalarından biri olan Sandro Botticelli tarafından yapılmıştı. Yeraltı dünyasının detaylı bir planını gösteren La Mappa dell'Inferno, ölümden sonraki hayatın şimdiye dek yapılmış en korkutucu resmiydi. Karanlık, kasvetli ve dehşet verici resim karşısında insan buğün bile donakalıyordu. (...) Longdon bu başyapıta Botticelli'nin kendi zihninin değil, ondan iki yüzyıl önce yaşamış başka birinin zihninin ilham kaynağı olduğunu iyi biliyordu. Bir diğerine ilham veren büyük bir sanat eseri. Botticelli'nin La Mappa dell'Inferno'su aslında tarihin en çok bilinen eserlerinden biri haline gelen, on dördüncü yüzyılda yazılmış bir edebi eseri canlandırıyordu. Buğüne dek yankıları süren korkunç bir cehennem görüntüsü... Dante'nin Cehennem'i.
Sayfa 82 - ALTIN KİTAPLAR
·
82 görüntüleme
Yusuf ÇETİNKAYA