ŞÖVALYE: Yüzümden yana dönmüş bir ayna boşluk. Orda kendimi görüyorum da,
korkuyla, tiksintiyle doluyor içim.
Ölüm karşılık vermez.
ŞÖVALYE: Benzerlerime, insanlara ilgisizliğim, onları eşliğinden ayırdı beni. Şimdi bir hayaletler dünyasında yaşıyorum. Düşlerim, kuruntularım içre kapatılmışım.
ÖLUM: Yine de ölmek istemiyorsunuz.
ŞÖVALYE: Hayır, istiyorum.
ÖLÜM: Ne bekliyorsunuz?
ŞÖVALYE. Bilgi istiyorum.
ÖLÜM: İnancalar mı istiyorsunuz?
ŞÖVALYE: Adına ne derseniz deyin. Tanrıyı
duyularla kavramak, öyle amansızcasına
anlaşılmaz bir şey mi? Ne diye yarım-sözverişler ve görünmeyen mucizeler sisinde saklar kendini
Ölüm karşılık vermez.
ŞÖVALYE: Kendimize inancımız yokken,
inananlara nasıl inan bağlıyabiliriz? İnanmak isteyip de inanamıyanlarımızın
başına neler gelecek? Peki, ne inanmak
istiyen, ne de inanmağa gücü yetenler
ne olacak?
ŞÖVALYE Tanrıyı neden öldüremem içimde Ona ilenirim, yüreğimden söküp fırlatmak isterim de, neden böyle ağrılar içinde, böyle aşağılanarak yaşar durur? Neden, her şeye karşın, silkip atamadığım şaşırtıcı bir gerçektir o? İşitiyor musunuz beni?
ÖLÜM: Evet, işitiyorum.
ŞÖVALYE: Bilgi istiyorum, inanç değil, varsayımlar değil, bilgi. Tanrı, elini bana
doğru uzatsın, kendini açığa vurup benimle konuşsun istiyorum.
ÖLÜM: Ama sessiz durur o.
ŞÖVALYE: Karanlıkta ona doğru haykırıyorum, ama sanki hiç kimse yok orda.
ÖLÜM: Hiç kimse yok belki de.
ŞÖVALYE: Yaşamak iğrenç bir yılgı öyleyse. Kimse ölümün karşısında, her şeyin bir hiç olduğunu bile bile yaşıyamaz.
ÖLÜM: İnsanların çoğu ölüm, ya da yaşamanın boşluğu üstüne kafa yormaz ki.
ŞÖVALYE: Ama bir gün yaşamanın o son
anına varıp, karanlığa doğru bakmak
zorunda kalacaklar.
ÖLUM: O gün geldiğinde...
ŞÖVALYE: Korku içindeyken, bir görüntü
yaratırız, sonra Tanrı deriz o görüntüye.
OLOM: Üzgünsünüz...
ŞÖVALYE: Bu sabah ölüm ziyaret etti beni.
Kendisiyle satranç oynuyoruz da. Bu erteleme, çok önemli bir sorun hazırlamama fırsat veriyor.
ÖLÜM. Neymiş bu sorun?
ŞÖVALYE: Yaşamım boş bir kovalayış, bir
yolculuk, anlamsız bir sürü laf oldu bugüne dek. Buna yandığım, kendimi kınadığım yok, çünkü insanların çoğu böyle yaşıyor. Ama bu ertelemeyi, anlamlı
bir tek eylem uğruna kullanacağım.
ÖLÜM: Bunun için mi Ölümle satranç oynuyorsunuz?
ŞOVALYE: Kendisi kurnaz bir hasım, ama
tek taşımı yitirmedim şimdiye dek.
ÖLÜM: Bu oyunda Ölümü nasıl altedeceksiniz?
ŞOVALYE: Onun daha farketmediği bir düzen kurdum, atla fili birlikte oynayacağım. İkinci elde, savunma hatlarından birini darmadağın edeceğim.
ÖLÜM: Bunu unutmam.