•
Bu kitabı `Sahibini Arayan Mektuplar` adını verirken yanıldığımı ve sana haksızlık ettiğimi şimdi anlıyorum. Her satırı o kadar seninle dolu ki! ... Yıllar bile her kelimesine düşmüş olan gölgeni silemez artık.
*
Diye başlıyor kitabımıza Ümit Yaşar. 25 tane mektupla bizleri aşka, sevgiye, özleme, tüm güzel duygulara doyuruyor.
°
Ümit Yaşar Oğuzcan benim çok sevdiğim, okurken şiirlerinde sanki ben yazmışım, sanki beni anlatmış dediğim, satırlarında, misralarinda kendimi bulduğum bir şair. Her ne kadar bazı düşünceleri beni rahatsız etse de, genel anlamda hissettirdiklerini seviyorum.
•
Bu sefer de yazdığı mektuplarla devam ettim Ümit Yaşar'i okumaya. Kısacık kitapta, basit cümlelere öyle derin anlamlar katıyor ki, ta içimde hissediyorum yazdıklarını. Mektuplarını da o kadar beğendim ki, her mektupta bir sürü altını çizdiğim cümle oldu ama tabii paylaşmaya kalksam bütün kitabı baştan sona paylaşmam gerekecek diye, her mektuba bir cümle sınırlaması koydum kendimce.
•
Ümit Yaşar beni her seferinde derinden etkileyen, ne hissediyorsam satırlarında onları okuduğum, asla pişman olmadığım hep en sevdiğim şiirlerin sahibi olarak kalacak bir şair..
•
Ve bunlarda alintilarin bazıları;
°
Bugün bir yalnızlığa düştüm yine. Başımı ellerimin arasına aldım, sessizce ağlamaya başladım. Syf: 17, Altıncı mektup
°
İnsan bir vapur olmalı bu şehirde, bir tramvay olmalı, bir otomobil olmalı. En iyisi bir bulut olmalı, gelip evinin üstünde durmalı. Madem ki bulut değilim; ben bu şehirde sensiz yaşıyamam. Syf: 19, Yedinci mektup
°
Kendimizi ne sanıyoruz? Biz neyiz ki? Sus, cevap verme. Teselliye ihtiyacım yok. Syf: 24 Dokuzuncu mektup
°
Bana «çok yazıyorsun» diyorlar. Bir insana sen çok yaşıyorsun, artık öl denir mi? Benim yaşamam ve şiirim birbirinden ayrı şeyler değil ki! Syf: 25 Onuncu mektup
°
Cesaret başkalarına kötülük etme pahasına da olsa yaşamak mı? Cesaret, sürekli bir aldanmaya boyun eğmek mi? Durmadan aldatmak mı cesaret? Syf: 27 Onbirinci mektup
°
Fakat gelişin her şeyi unutturuyor. Syf:40 Onyedinci mektup
°
Gittiğine inanmıyorum. Gel demiyeceğim. Syf: 47 Yirminci mektup
°
Senin için zalim dediler, demek zulmünde bu kadar güzeli olurmuş diye düşündüm. Syf: 50 Yirmiikinci mektup
°
Hep böyle kıskançlığımı besliyecek kadar güzel kal. Syf: 53 Yirmiüçüncü mektup
°
Ne seni unutabiliyorum, ne senden kalanları. Başımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor büyüyorsun. Syf:54 Yirmidorduncu mektup
°
Seni bensizliğe ve kendimi sana mahkûm ediyorum. Syf:58 Yirmibeşinci mektup