Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İlksöz:Hüzün +Kahkaha, o biziz işte. Bu toprakların havasından mı, suyundan mı, toprağında yetişeninden mi bilinmez, hüzünle sevinç içiçe geçmiştir hayatımızda. En karamsar anımızda bir anda kahkahayı patlatırız, en sevinçli anımızda gözden yaş gelirken kederleniriz birden. Atasözü müdür, bu toprağın sesi midir, hemen dudaklarımızdan dökülür: "çok güldük Allah hayra çıkarsın" ya da "Karadeniz'de gemilerin mi battı, boşver". Hızlı çalındığında neşeli, yavaş çalındığında hüzünlü olan, Hababam Sınıfı'nın o müthiş Melih Kibar bestesi gibi hüzünle sevinci içiçe katan şeyleri de bir severiz bir severiz ki demeyin gitsin. Belki de ondan tekrar tekrar döner tv kanallarında Adile Naşit'li, Münir Özkul'lu, başroldeki erkek ve kadın oyuncunun değişip geri kalan kadronun hep aynı olduğu o 70lerin filmleri. Kahkahalar havada uçuşurken, sahne değişmeden, birden çöken hüznü ya da tersini kendi hayatımızdan biliriz, garipsemeyiz. Belki de bu toprağın insanı olarak, bu toprağın bu gerçeklerinden dolayı çok mu çok sevdim Sezgin Kaymaz'ın kalemini. Hastane odasında kahkahalar attırdı bana. Kahkahadan arta kalan yüzümdeki kasılmalar henüz daha geçmeden dudaklarımı ısırtıp, gözyaşlarımı zorla tutmama sebep oldu, burnumu çekerken. Beş uzun hikâye/kısa roman/novelladan oluşuyor kitap. Medet, modernleşirken insanlığını kaybedenlerin tekrar insanlıklarını bulma yolculuğunu sokak köpekleri üzerinden anlatıyor. Ağzındaki sigaranın külünü düşürmeyen Fırıncı Durak, her "Yanlış anlama, sana demiyom" dediğinde kahkahayı bırakıverdim (şimdi yazarken bile ağzım kahkaha moduna geçti, zor tutuyorum kendimi ). Hikâyenin güzelliği ve sonu, hele o sonu, hele o sonu. Benim diyenin bile tüyleri diken diken olacak, boğazı düğümlenecek, gözleri nemlenecek (nemden öte de şartlamayayım dedim şimdi, nasıl olsa o nemleri yanaklarınızda hissedeceksiniz). Gelip Giderler, morgda çalışan Dayı'nın emekli olmadan son gününü anlatıyor. Garip, kabullenilemez bir yetisi olan Dayı'nın hikâyesi giderek kendisi gibi garip bir hale bürünecektir. İçinde derin felsefi düşüncelerin yer aldığı öyküyü okudukça, ilerledikçe, kafamda oluşan fikirler, yok canım olmaz dediğim şeyler o kadar çok çeşitlenip çetrefilleşti ki hikâyeyi tamamladığımda üzerimde garip br his, bir ürperti duydum, ama korkudan değil hikâyenin müthiş kurgusundan. . Hayırlı Yolculuklar, lise hentbol takımının Türkiye Şampiyonası'na katılmak için gittiği Adana'dan dönüş yolculuğunu anlatıyor. Çokça Hababam Sınıfı tadında, 80 öncesi siyasi ortamın toplumdaki izdüşümlerini de barındıran çok çok keyifli bir hikâyeydi. Bulunduğum ortamı unuturup yine kahkahalar atmama sebep oldu. . Alo?, Erol ile Selim'in dostluktan öte ilişkisini keyifle, bol kahkaha ile başlatan ama kaderin garip çizgisinin üzerinde hüzünle kesişen bir öykü. Aralarındaki telefon görüşmeleri bir o kadar keyifliydi de illa o son mu olmalıydı be Sezgin Kaymaz. . Tevzadze Kim?, Münevver Ebe'nin hikâyesi gibi başlayan, sonra başka başka yollara sapan ama sonunda o yolları yine Münevver ile buluşturan bir hikâye. Üzülürken güldüğüm, gülerken meraklandığım, meraklanırken içimin keyifle dolduğu bir hikâye oldu. . Her bir hikâyeyi keyifle okudum ama Medet, Medet bir başkaydı. Gelirler Giderler çok çok iyiydi. Hayırlı Yolculuklar çok keyifliydi. Tevzadze Kim? ve Alo? da nitelikliydi. Farkettiniz sanırım, hikâyeleri sevme sıram . Sonunda Sezgin Kaymaz ile tanıştık ve çok çok keyifli bir tanışma oldu. Belki içinde bulunduğum ortamdan, sağladığı rahatlama nedeniyle abartıyor muyum dedim, düşündüm, fazla uzun sürmeden hemen "yok canım hiç de değil, adamın kalemi bayağı iyi"yi söyleyiverdim ki siz de duymasanız da okudunuz şimdi. Gelelim argo olayına. Hadi canım siz de, ne olur bunu sebep edip de okumamazlık etmeyin. Zaten o konuşma diline, aktarım biçimine, kaleminin ritmine öyle kaptırıyorsunuz ki kendinizi, arada birkaç kez çıkan sözleri okuyunca, "bu ne şimdi" deyip konudan kopuk ifadeleri tekrar okuyunca, "haaa küfretmiş" deyip yolunuza devam ediyorsunuz. Böyle bir küfür mü varmış deyip kahkahalar da atabilirsiniz bak benim gibi . Okurken beni keyiflendirip neşelendiren, içinde bulunduğum ortamda moral yüklemesi yapmamı sağlayan Sezgin Kaymaz, sağolasın, var olasın, kalemine sağlık. Bu kalemi burada bırakmayıp okumalarımda bolca kesişmesini sağlayacağım yakın zamanda. Zaten kitaplarını toplamaya başlamıştım daha önceden. Artık fazla ara vermeden okuma zamanı. Sağlıcakla. Kitapla. Her şeye rağmen Keyifle. . . Sonsöz: Çünkü hayat kötü, itiş kakış, kan ter içinde rüya görmeye çalıştığımız ama hep kâbus gördüğümüz kalabalık, yayları  oramıza buramıza batan bir yatakta uyunan rahatsız bir uykudur. . .
Medet
MedetSezgin Kaymaz · İletişim Yayınevi · 2007252 okunma
··
676 görüntüleme
SonAy okurunun profil resmi
Eveeeet aramıza hoş geldiniz Özcan Bey :) Harika bir yazarla tanışmışsınız. Bütün kitapları muazzamdır. Hepsini keyifle okuyacağınıza eminim. Ve evet argo ve küfür kullanımı. Bu hiç kolay bir iş değil. Çoğu yazar bunu yapıyor ama başarıyla yapabiliyorlar mı? Sakil görünüyor. Küfür de edeceksen hakkıyla edeceksin arkadaş! Son olarak iyi okumalar diliyorum ve heyecanla yeni okumalarınızı bekliyorum. 🙏
Özcan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Sonay Hanım. Sonunda nihayet tanıştık Sezgin Kaymaz'la. Aslında uzun zamandır kitaplarını topluyordum. Okuma zevklerimizin uyduğu birkaç kitapdostuna da güveniyordum. Ama bu kadar çok seveceğimi beklemiyordum. Küfür/argo olayina pek takılmam. Bazı yorumlarda gördüğüm için bilerek yazdım. Yoksa bunların kullanımı, sizin de belirttiğiniz gibi o kadar yerinde ve tadındaydı ki. Umarım arayı uzatmadan okurum nice kitabını. Hatta geçen hafta Kün'ü elime aldım baktım akıp gidiyor. Başka kitapları okumam gerektiğinden bıraktım istemeye istemeye. Sağlık olsun hepsi olur. Nice keyifli okumalara.🙋📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.