Gönderi

215 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Biraz Akif Emre'den İzler, Biraz da Kendimden...
Hafızlık yaptığım kursun danışmasına Yeni Şafak, Milli Gazete, Yeni Akit gelirdi. Ben aslında Milli Gazete'nin müdavimiydim. Diğer gazetelere de ufaktan bir göz atar hocalar odasına bırakırdım. Akif Emre'yi ilk defa vefat ettiği günün ertesi Yeni Şafak'taki manşette gördüm. 60 yaşında yarım kalan bir poğaça, vakarı olan bir entelektüel. Zordur bu zamanda duruşu olan entelektüel bulmak. Yazılarını okuyup, konuşmalarını dinleyip vay be dediğimiz niceleri daha sonrasında ne potlar kırdılar. Daha ne potlar da kıracaklar... Birisini iyi bir şekilde tanımak istiyorsanız vefatından sonraki gün, hakkında yazılanları okuyun diye okumuştum bir zamanlar. Akif Emre'de uyguladım bu sözü. İşe yaradı. Bir ADAM tanıdım, hakikisinden. Görüşü bakışı ne olursa olsun inandığı gibi yaşayıp eğilip bükülmeyen kimselere saygıyla bakmışımdır mütemadiyen. Velev bizden olmasın... Akif Emre bizden biri, içerden gören, tahlil eden bir abi. Tanıdım, okudum. Ben okudukça yeni kitapları basıldı, aldım onları da okudum. Okurken hiç pişman olmadım. (Belki biraz Kudüs kitabı, o da yararı olmakla beraber dönemsel yazılar diye. Eğer Filistin'in son dönemiyle beraber okunacak olursa çok daha faideli olacaktır.) Aslında beni en çok etkileyen kitabı "Müstağrip Aydınlar Yüzyılı" kitabıydı. O kitaptan sonra bu adam okunmaya değer demiştim. Bu kitapta yine Akif Emre'nin dönem dönem yazdığı yazıları görüyoruz. Yazıların güzel olmasının yanı sıra asıl etkileyici tarafı yazının birisi Londra'da bir mescitten, bir bakıyorsun Bosna'dan Aliya'nın yanından, bir bakıyorsun Washington'dan, New York'tan, Lahor'dan, Tac Mahal'den, Sofya'dan, Sivastopol'dan, Kudüs'te Mescid-i Aksa'dan. Çok gezen mi çok okuyan mı kavgasına girişmeden şunu söyleyeyim farklı coğrafyalarla farklı insanlarla haşır neşir olan insanlar gerçekten bir başka oluyor. Farklı coğrafyalara dair gözlemleri çok hoş. Bir bakıyorsunuz bir yerde Tac Mahal'in yakınında Ekber Şah'ın mezarı yakınlarında Muhammed İkbal... Bir tarafta Londra'da Müslümanların en etkili olduğu yerlerde, bir başka masada Allah'a inanmayan bir adamın itirafları. Özellikle Balkan Ülkeleri'nde çokça gezen bir adam. Halkıyla da münasebet kurup, garipseyeceğimiz diyaloglara şahit oluyoruz. Kitabı 20 Şubat 2018 yılında Hamza Abim'le İHH'nın Fatih'teki Genel Merkezi'nin arkasındaki Gölge Kitabevinden almıştık diye hatırlıyorum. (Umarım Kitabevinin adını yanlış hatırlamıyorumdur.) Hatta aldık demeyelim de yine Hamza Abim bana hediye etmişti diyelim. Var olsun... Kitap iyi. Ben bugün ikinci kere bitirdim... Kalbinizin sahibine emanet olun derdi Milli Gazete'de Habeşli Bilal... (Bu arada şunu söylemeden geçmek de ayıp olur. Her ne kadar bende bu kitabın Yöneliş Yayınları baskısı olsa da, Akif Emre'nin kitaplarını derleyip basan Büyüyenay Yayınları sahibi Mustafa Kirenci böyük adam)
İz'ler
İz'lerAkif Emre · Yöneliş Yayınları · 2001375 okunma
··
907 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.