Gönderi

İnsanlar her şeye, her şeye başkaldırmalı, diyordu. İnsanlar böyle uyuduk ça, insanlar böyle zulüm altında inlemeyi kabul ettikçe insanl ğın bir sinekten ne farkı olur, insanlar, eğer en küçük bir hak sızlığa, bir zulme başkaldırmayı akıl etmezlerse, insanlık bun dan böyle daha da beter hale düşecektir. Allah, başkaldır ya ku lum, demiş ve insan onun cennetine başkaldırmış. Allah, bas kaldır ya kulum, demiş, insanların bir kısmı başkaldırmış, on lar, Allah indinde mutlu kişiler olmuşlar, bir kısmı, yani çoğun luğu Allahın emrine uymamış, Allah onlara cehennemini ver miş. İnsan kendine, kendi yüreğine, kendi korkusuna toptan başkaldırmadıkça insan soyu bundan da beter olacak, aşağıla nacak, zulüm, korku iliklerine işleyecek, insanlıktan çıkacak. bir solucandan da daha mutsuz olacak. Solucanın gözü yok. kulağı, ağzı, dili yok, insanın var. İnsan soyu başkaldırmayı ye mek, içmek, yaşamak, uyumak, çocuk yapmak gibi bir yaşama biçimi yapmazsa bugünden de bin beter olacak, içi boşalacak. duymayı, düşünmeyi, sevmeyi, sevişmeyi, dostluğu, arkadaşlığı, göğün, yerin, kurdun kuşun, akarsuyun, tanyerindeki ışığın, yürekteki sıcaklığını unutacak. Allah buyurdu ki, ben sizi yarattım ki başkaldırasınız, siz beni dinlemediniz, önce kendinize, sonra başka insanlara, sonra her şeye, her şeye boyun eğdiniz, ne buldunuz, ne öğrendinizse, ne yarattınızsa hepsi boyun eğme üstüne oldu. Ve boyun eğdiniz, ve boyun eğdiniz, ve boyun eğdiniz, boyun eğmeyenleri lanetlediniz, öldürdünüz, kustunuz, ve boyun eğdiniz, boyun eğmeyi, yemek yemek, su içmek, sevişmek gibi bir yaşama biçimi yaptınız. Ve de öldünüz. Ve de solucandan beter oldunuz. Daha da olacaksınız. Hoca coşmuştu, bağırıyordu,güzel sesi dağı taşı eritiyor, insan yüreklerine işliyordu. Hoca, o güzel, işıklı kara gözleri yaş içinde kalarak, daha vakit varken, daha her şey bitmemişken, eeeeeey, insanoğlu başkaldır, diye bağırıyordu, korkma, içindeki o yüz bin yıllık ağının, korkunun üstüne yürü, ona başkaldır. Önce içindeki, yüreğindeki zinciri kopar, başkaldır. Sonra dünyanın bütün zincirlerini kır, tekmil kötülüklere başkaldır, iyilik getir. Getirdiğin iyilikler de, belki bir gün insanlar için kötülük olur, kendi iyiliğine de başkaldır Eeeeey, insanoğlu, sen solucan, sen karınca, sen böcek değilsin. Allah seni bir tek şey, bir tek, bir tek şey için yarattı, başkaldırman için yarattı. Allah sana büyük bir hazinesini, tek kıymetli varlığını armağan etti, yüreğindeki umudu verdi sa na... Başkaldırman için umuttan daha değerli bir şey, bir silah veremezdi sana. Onun verdiği umutla, sen eğer başkaldırmayı öğrenseydin, ölümü bile yenerdin.
·
109 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.