İşin kötüsü, bu hedefsiz değişim çarkını işletenlere "tasarımcı", hatta daha ileri gidilerek "kreatör" (createur) denilmesidir. Sanırsınız evrenin yaratıcısı "pantakrator" her biri. Doğrultusu olmayan tasarım için yeterli bilgi ve alt yapısı olmayanlar, tasarım yaratma hakkını elde etmiş sayılmazlar. Tasarım, bilgi, dürüstlük ve kararlılık ister. Bir tür ermişlik mertebesidir. Bu evrimi tamamlanmamış olan kişilere çok küçük müdahalelerden öteye gitmeden evrimlerini sürdürmek düşer. Doğayı büsbütün değiştirmek ya da tasarımları ile her şeyi yeniden kurgulamak sadece bir ütopya olabilir. Çünkü insanın pratikte bu olgunluğa erişmesi (burada olgunluk, noksansız bilgi ve yapabilme yeteneği demektir), bu tasarımcının tanrısallaşması anlamına gelir. İleride şayet böyle bir evrim noktası varsa bile, hiç kuşkusuz insanoğlu oraya varamadan bu gezegeni mahvetmeyi başaracaktır.