Bismillahirrahmanirrahim; Filistin arazilerinin nasıl el değiştirdiğini Osmanlı arşiv belgeleri ışığında anlatan harika bir kitaptı. Kitap yazarın doktora çalışması olmasıyla birlikte taraflı bir bakıştan ziyade objektif kaynaklardan yararlanılarak nesredilmiş bir eser. Kudüs'ü okuma ve içsellestirme yolculuğumda bir basamak da bu kitap oldu diyebilirim. Tavsiye edenlerden ve başta yazarı olmak üzere kitapta emeği geçen herkesten Allah razı olsun... Çok net bir şekilde anladım ki Filistin'de yaşayan bir azınlık olan musevilerin bir terör devleti kurma başarısı (!) aslında gördüğümüzden çok daha ötelere, derinlere dayanıyor. Siyonizm diyince aklımıza Herzl, Rothschildler gelmemeli sadece veya Balfour deklarasyonuyla bu olay başladı diye düşünmemeliyiz bu kitaptan bunu anladım. Olaylar o kadar derinlere dayanıyor ki aslında. Yavaş, temkinli ve planlı. Bu nedenle bu kadar başarılı oldular Hatta o kadar ki bugün sadece Filistin'de devlet kurmadı Yahudiler. Dünya'da ve kalplerimizde dahi (kendini kurtaran azınlığı kastetmiyorum) hükümranlıklarını kurmuş durumdalar. Nasıl mı? Şu an bir çoğumuz zekat veremiyor ama sturbucks'lara para verirken hiiç rahatsız olmuyor mesela. Cola Ramazan'ın bile(!) vazgeçilmezi olmuş, İsrail ürünü olmayan deterjanı bile kullanmak düşünülemez. Nike, adidas, iPhone olmadan insanlar cool olamazlar. Netflixte, sosyal medyada önüne ne verilirse izler, okur vs. Bütün bunlar bizlerin kalbinde küfrün (inkarın) yer etmesine sebep oluyor sadece. Çünkü ne alırsan malzeme olarak yemekte onların tadını alırsın. Alimlerimiz gözlerini korumanın, boş vakit geçirmenin önemini ne güzel anlatmışlar; "Kendini hakla meşgul et ki, batıl hayatını meşgul etmesin." Bunları boş ve müslümanların zararına geçirdiği zamanlarına üzülen bir kardeşiniz olarak yazmak istedim. Çoğunluk bunları büyük bir gaflet içerisinde yapıyor. Rabbim Hadi ismi ile bizlere hidayet ver ve bu gaflet örtüsünden bizleri kurtar, basiret ve feraset ver... Devam edecek olursam dediklerimi aslında sadece yahudiler olarak anlamak da basit kaçabilir. Siyonizmin birçok öncüleri var çeşitli dinlerden görüşlerden ama İslam'a karşı olmada birleşen. Öyle bir birleşmişler ki saymakla bitmeyecek dernekler, kurumlar kurmuşlar geleceğe dair beklentilerin iyi bir eğitimden geçtiğini de unutmamışlar. 2500 yıllık diaspora hayatının sonucunda binbir hile ile geldikleri Filistin topraklarında kalmaya ümmet içinde çıkardıkları fitneler, çeşitli rüşvet mekanizmaları, kârından başka bir şey düşünmeyen müslüman kesimler(!) aracılığıyla devam etmekteler. Ama inanıyorum ki mazlumların göz yaşlarını gören Allah c.c. bizlere de Kızıldeniz'de bir yol açacaktır. Kitap özetle Kur'an'ı Kerim'de farklı farklı ayetlerde de gördüğümüz ve kısaca"Küfür tek millettir" diyebileceğimiz durumu anlatmış. Onlar birlikler ve hafızaları çok diri. Rabbimden duam bizleri Fetih suresinin son ayetindeki olmamız gereken hâle getirmesidir... Bizler değişmeden dünyanın iyi olmasını bekleyemeyiz. Sultan 2. Abdülhamid Han gibi bir dahi yönetici bile bütün bunlara kısmi engel olabiliyor ve devamında akılları alt üst edilmiş İttihat ve Terakki üyeleri (Jön Türkler) aldıkları devleti edindikleri batı kafasıyla çok kısa bir sürede kaybediyor. Meclise tescilli siyonistleri alacak kadar batı hayranı olan bu zihinlere Rabbim müslüman gibi düşünmeyi nasip etsin onları Allah'a havale ediyorum. Rabbim devletimize ve ümmetimize diriliş nasip eyle... Amin...

Filistin'e Musevi Göçü ve SiyonizmÖmer Tellioğlu · Kitabevi Yayınları · 201820 okunma

·

119 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rümeysa Özen