Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ah turnalar, canım turnalar... “Dünyaya ait bağlarından kurtuldukça dağların zirvesinden ovalara doğru süzülen kırlangıçlar gibi hafifler insan. Yaşamak, uçmak kadar şenlikli olur o zaman. Özgürlüğü kanatlarıyla tartar çünkü...” Hoca Ahmet Yesevi hakkında çok fazla kitap okudum ama bu başka bir tad bıraktı bende. Sayın Aydın Hız Hocanın kalemini çok seviyorum zaten. Daha önce de İbni Arabi ile hasbihal etmiştim. (Tabi bu kitabında duygu yoğunluğunu daha çok yaşadım diyebilirim.) Şimdi de Yesi dağlarında Yesevi dergahında bir Aras olarak bir Arslan Baba olarak, bir Hoca Ahmet Yesevi olarak dolandım durdum. bir kitabın sizi içine çekmesi muazzam bir his. Okurken hayal etmek bambaşka zaten. Ben kitaplarını okuyup bitirdikten sonra neden film olmuyor ki diye düşünüyorum. Tam olarak hissettiğiniz şey bu çünkü, hem okuyorsunuz hem de gözünüzde canlandırarak yaşıyorsunuz o diyarlarda, yıllar evvel yaşamış insanların sofralarına, obalarına konuk oluyorsunuz. Bu bir arayış romanı. Karahıtay boyunun Beyi Balamirin biricik oğlu Arasın arayışını okurken aynı zamanda kendiniz de bir arayışın peşine düşüyorsunuz. Sadece bu Arasın hikayesi değil aslında, yıllar evvelin oğuz boylarının, İslamiyet ile yeni tanışmış diğer boyların tarihini, birbirleriyle olan mücadelelerini de okuyorsunuz. Geniş bilgi birikimi ile yazıldığı o kadar anlaşılıyor ki. hem tarihin esintilerine hem de dervişliğin hallerine şahit oluyorsunuz. Hoca Ahmed Yesevi hem Boyların İslamiyet ile tanışmasın da hem de yayılmasında çok önemli bir yere sahip. Hele de obalar arası yaşanılan her bir mücadelede orta yolu bulmadaki ve barışı yaymadaki mücadelesi bilinmeye değer bir husus. Hal dili ile nice Arasların gönlünü fethetmiştir kim bilir. Ben bu tür kitaplar okurken üslubada dikkat ederim. O kadar naif bir anlatım ile okuyucuya hitap ediyor ki gönlünüze düşmeme gibi bir ihtimal dahi olmuyor. Gönle dokunuyor çünkü Pir. Hal dili ile her şeyi yaşayarak anlatıyor aslında. Nice gönüllere böyle dokunuyor, nice gönülleri böyle fethediyor ve barışın simgesi oluyor o dönemler. hatta yaşadığı hayatı o kadar edepli yaşıyor ki 63 yaşından sonra utanıyor yaşamaya ve kendisine özel bir oda yaptırıyor vefatına kadar o odada kalıyor. Bir kişinin zor sığabileceği ve sadece namaz kılabileceği kadar bir alanda hem de. Bu nasıl bir düşünce bu nasıl bir hal dili bu nasıl bir edep demeden edemiyor insan. O halde kulak verelim Arasa ve okuyalım onun gözünden Pir kimdir? bakalım Aras sırtındaki yüklerinden kurtulabilecek mi? ki insanın en büyük yükü nefsidir değil mi? saklanmak için girdiği dergahtan bambaşka biri olarak çıkan arasın yaşadıklarına şahit olmanızı isterim. Bu mücadelenin kazananı kim. bir de turnalar var tabi. artık kuşlara olan bakışım bambaşka hele de turnalara hayranım artık.
Benim Gönlüm Bir Kuştur
Benim Gönlüm Bir KuşturAydın Hız · Timaş Yayınları · 202181 okunma
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.