Gönderi

267 syf.
7/10 puan verdi
Rougon-Macquart serisinin 16. kitabı ancak pek çok açıdan serinin diğer kitaplarından farklı. Zola’nın kitapları genellikle Paris’in kenar varoş mahallelerinde geçer; insanlar tarlalarda, madenlerde, fabrikalarda acımasızca sömürülmektedir. Hırs, açgözlülük çok yaygın bir hastalıktır. Hele söz konusu Rougon-Macquart ise bu aileden sonu trajediyle bitmeyen neredeyse hiç kimse yok gibidir. Ancak bu kitapta durum biraz farklı. Zola burada 9 yaşında bakıcı ailesinden kaçan Angelique’in Beaumont kasabasında, 12 yüzyıldan kalma bir katedralin yanında yaşayan nakışçı bir karı-koca tarafından evlatlık alınmasını, kızın güzelleşip serpilmesini ve neticede “rüya”sını gerçekleştirmesini anlatıyor. Tüm bunlar Paris’ten uzak, kilise çanlarının kuş cıvıltılarına karıştığı, dinsel törenlerin sokaklara taştığı, her türlü kötülükten uzak, saflığın ve temizliğin hakim olduğu, güneşten çok katolizmin çevreyi aydınlattığı ancak masallarda duyabileceğimiz bir yerde gerçekleşiyor. Evet, tıpkı bir peri masalı. Bu peri masalı gerçekçilik akımıyla Ortaçağ azizlerinin, din şehitlerinin ve mucizelerin gölgesinde çiçek açıyor.
Rüya
RüyaEmile Zola · Altın Kalem - Hayat Yayınları · 1974127 okunma
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.